Türklerde Demircilik Sanatı Nasıldır?
Tarih: 3 Şubat 2013 | Bölüm: Türk Tarihi - Kültürü | Yorumlar: Yorum yok.
Demircinin önemli aletleri olan, kerpeten, çekiç, örs ve körük gibi alet ve edevat da kutsal sayılırdı. Bunların her birini de ayrı ayrı koruyan, “Koruyucu melekleri ve ruhları” vardı. Yakutlar bu ruhlara tççi, “Efendi, sahip” adlarım verirlerdi. Çok önemli bir noktayı da, burada yazmadan geçemiyeceğiz. Yakutlar, Ruslarla ilgi kurduktan sonra, onlardan demircilikle ilgili bir çok aletler almışlardı. Fakat onlar, bu yeni ve yabancı aletlere kutsal bir önem vermemişlerdir. Kutsal demirci aletlerinin hepsi yerli ve eski biçimde yapılan aletlerdir.
Oğuz-Han, Muz-Tag’ı geçtikten sonra, “duvarı altından, pencereleri gümüşten ve çatısı da demirden” bir ev görmüştü, Evin anahtan olmadığı için, o evi açıp orada oturması için bir beyine emir vererek ilerlemişti. Yakut mitolojisinde de böyle “demirden yapılmış evlere” rastlanır. Bu evleri yaptıran kimseler genel olarak kadınlardır. Evlerini yaptırmak için diyar, diyar gezerler ve kendilerine göre bir demirci bulurlardı.
Manas Destanı ile ilgili bölümümüzde. Manasın kendi demircisine ne kadar önem verdiğini görmüştük. Her akına çıkmadan önce Manas kendi demircisine gider, kılıçlarım biletir, silâhlarım tamir ettirir ve öyle yola çıkardı. Nogay-Han’ı Yoloy’u mağlup ettikten sonra, onun iki kızını esir ederek yurduna getirmişti. Bu Han kızlarından birini, teşekkür ifadesi ile demircisine vermiş ve diğerini de oğluna nikahlamıştı. Manas, demircisini Darkan, yani Tarkan, saygı deyimi ile çağırırdı. Çünkü Tarkan’lık hükümdar tarafından verilmiş çok yüksek bir üstünlük unvanı idi. Tarkan’lar vergi vermez ve ceza görmezlerdi. Onların bu rütbesi de nesilden nesile devam edip, giderdi. Manas’m, Nogay Han’ının kızını büyük demircisine hediye olsun diye vermesini Ulu-Hatun Kanıkey töreye uygun bulmamış ve kızı demirciden alarak, kocası Manas’a vermişti.
Demirci aynı zamanda, insanlara kötülük getiren Albastı ruhunun da en büyük hir düşmanı idi. Prof. Abdulkadir Inan’ın anlattığına göre Kazaklar, loğusa kadınları kötü ruhlardan korumak için, bir demir parçası veya bir çekiç ellerine alarak : “Demirci geldi! Demirci geldi!” Diye bağırırlarını;. Albastı, demirciden korktuğu için, loğusanın yanma yanaşamazmış “.
Buryatların demircilikle ilgili inanışları, Türklerinkine nazaran çok geri ve iptidaidir. Bilindiği üzere Buryatlar, Moğolların eski inanışlarım en az kaybeden bölümlerinden biridir. Onlara göre demirci bir sihirbazdır. Bu sihirbazlığı da, hep ateşle beraber olduğu ve ateşle çalışmasından dolayı ileri gelirdi.