Çağdaş Türk Lehçeleri
Tarih: 9 Ekim 2011 | Bölüm: Türk Lehçeleri | Yorumlar: 10 Yorum var.

Dünyanın en köklü ve güçlü milletlerinden biri olan Türkler, yeryüzünün muhtelif bölgelerine yayılmışlar ve buraları yurt edinmişlerdir. Yüzyıllar alan bu yayılma hareketi sonucunda, önceleri Orta Asya‘da hep birlikte yaşayan Türk milleti ne yazık ki birbirinden ayrı düşmüştür. Bu ayrılıklar neticesinde, iletişim ve aradaki bağlar zayıflamış; bunun doğal sonucu olarak da Türkçenin farklı konuşma / yazma biçimleri (lehçeler) doğmuştur.
Yukarıdaki haritada gördüğünüz yerler, Türkiye’nin yüzölçümünü ve bulunduğu yeri düşündüğünüz zaman olağanüstü büyüklükte bir alanı kaplamaktadır. 2 milyon km2‘den daha fazla bir alanda konuşulan Türkçe, buralarda yerleşik olarak yaşayan Türk boyları / toplulukları tarafından farklılaştırılmıştır. Bu bazen, siyasi amaçlar uğruna Ruslar gibi Türk düşmanları tarafından yapılmıştır. Buna benzer nedenler, bugün bazılarını anlamakta güçlük çektiğimiz çağdaş Türk lehçelerini ortaya çıkarmıştır.
Bu lehçelerin hangi coğrafyada ve kaç kişi tarafından kullanıldığına dair ayrıntılı bilgi edinmek için, aşağıda sıralanan bağlantıları takip edebilirsiniz. Türkçenin konuşanı çok olan lehçeleri, devletlerinin bayraklarıyla birlikte aşağıda verilmiştir. Daha küçük lehçelerin bağlantıları da, alt kısımda gösterilmiştir.
Azerbaycan Türkçesi / Azerice – Türk Lehçeleri
Tarih: 9 Ekim 2011 | Bölüm: Türk Lehçeleri | Yorumlar: 8 Yorum var.
Türkiye Türkleri gibi, batıya göç eden Oğuzların torunları olan Azeriler bugün esas olarak İran’da, merkezi Tebriz olan Azerbaycan vilayetinde ve eski Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1991’de bağımsızlığını kazanan Azerbaycan Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır.
19. yüzyılın ilk yarısında Rus işgaliyle ikiye bölünen Azerbaycan’ın tarihinde Türkmençay Antlaşması (1828) ile yeni bir dönem başlamıştır. Kuzey ve Güney Azerbaycan arasındaki ilişkiler 20. yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna değin Rusya’da Sovyet, iran’da Pehlevi rejimlerinin kurulmasına değin sürse de, bu dönemlerden itibaren Stalin ve Pehlevi siyasetleri sonucunda, güney ve kuzey arasındaki ilişkiler kesilmeye, ayrımlar belirginleşmeye başlamıştır. Azeri Türkleri, iki farklı siyasal sistemin yönetimi altında, farklı koşullarda gelişimlerini sürdürmüşlerdir.
İran Azericesi Tebrizi, Zencani, Erdebili ve Urumiye ağızlarından oluşur. Bunlar içinde Tebriz ağzı (Tebrizi) ölçünlü ağız olarak kabul edilir. Ayrıca Karapapah, Afşari (Afşar), Şahseven, Mokaddem, Baharlu (Kameş), Nafar, Karagözlü, Pışagçı, Bayat, Kaçar vb. ağızlar da vardır. Azerice İran’daki Türk lehçeleri içinde en tanınan ve üzerinde en çok bilimsel çalışma yapılan diyalekttir.
Türkmen Türkçesi / Türkmence – Türk Lehçeleri
Tarih: 9 Ekim 2011 | Bölüm: Türk Lehçeleri | Yorumlar: 19 Yorum var.
Oğuz grubu içinde Ana Oğuzca özellikleri en iyi korumuş dil olan Türkmence, Horasan Türkçesiyle birlikte doğu Oğuzcayı temsil eder. Türkmenlerin kökeni bugünkü Moğolistan toprakları ile Baykal Gölü civarında yaşamış olan ilk Oğuz boylarına kadar gider. Oğuz konfederasyonu içinde yer alan Türkmenler, 8. yüzyılda Orta Asya‘ya doğru hareket etmişler ve Sirderya ve Ural ırmakları arasında yerleşmişlerdir. Bir etnik ad olarak Türkmen, ilk kez Kaşgarlı Mahmut’un Divanu Lügati’t-Türk adlı eserinde geçer.
Moğol istilasından sonra Orta Asya’da kalmış olan Oğuz-Türkmen boyları 16. yüzyıla kadar esas olarak Hazar denizi, Balkan dağları ve Mangışlak bölgesinde yerleşmişlerdir. Türkmen boylarının göçü 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar sürmüş ve Harezm’e, Horasan’a Türkmenistan’a kadar uzanmışlardır.
I917’den itibaren eski Sovyetler Birliği içinde yer alan Türkmenistan, 1991 ‘de birliğin dağılmasıyla birlikte 27 Ekim 1991’de bağımsızlığına kavuşmuştur. Başkenti Aşkabat’tır.
Tatar Türkçesi / Tatarca – Türk Lehçeleri
Tarih: 9 Ekim 2011 | Bölüm: Türk Lehçeleri | Yorumlar: 2 Yorum var.
Tataristan, Rusya Federasyonu’na bağlı bir cumhuriyet olarak Orta Volga bölgesinde yer alır. Kuzeyinde Mari ve Udmurt, doğusunda Başkurt ve batısında Çuvaş Cumhuriyetleri bulunur. Başkenti Kazan’dır.
Tatar adı Orhon Yazıtları’nda Türk olmayan toplulukları gösterse de Ruslar yüzyıllarca bu adı Avrupa Rusyasında yaşayan Türk-Müslüman halklar için kullandılar. Tatarlar ise 19. yüzyıla kadar kendilerini Müslüman olarak adlandırıyorlardı. Bugün Tatar adı dar anlamda, yalnız Tataristan ve Kırım halkı için, geniş anlamda ise Rusya ve Batı Sibirya’daki Türkçe konuşan halklar için kullanılır.
Tatarların etnik kimliği de tartışmalıdır. Atalarının önce Altın-Ordu, daha sonra Kazan Hanlığı (kuruluşu 1437) içinde yer aldığı biliniyor. Kazan Hanlığı’nın 1552 yılında Ruslar tarafından yıkılmış olmasına karşın. Kazan ülkesi, 18. yüzyıla kadar Rus kayıtlarında Kazan Hanlığı olarak geçmiştir.
27 Mayıs 1920’de eski Sovyetler Birliği içinde özerk cumhuriyet haline getirilmiş, 1990’da Sovyetler Birliğinin dağılması üzerine Tataristan Cumhuriyeti adıyla Rusya Federasyonu’na katılmıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısında Tatar aydınların çabasıyla bir yazı dili olan Tatarca bu tarihten 1928 yılına kadar Arap, 1928-1939 yılları arasında Latin alfabesiyle yazılmıştır. 1939’dan beri de Kiril kökenli bir alfabe kullanılmaktadır. Tataristan 1999’da aldığı bir kararla 1 Eylül 2011 ‘de Latin alfabesine geçmeyi kabul etmişse de, devlet duması 2002’de Rusya Federasyonu içinde Kiril dışında alfabe kullanılamayacağı yönünde karar almıştır. Bu konudaki belirsizlik devam etmektedir. Aynı durum komşu Başkurtlar için de geçerlidir.