Halk Edebiyatı
Tarih: 15 Aralık 2011 | Bölüm: Halk Edebiyatı | Yorumlar: Yorum yok.
Halk edebiyatı, adından da anlaşılacağı üzere halkın kendi ihtiyaçlarından doğan ve halkın duygu düşüncelerini halkın diliyle anlatan edebiyat dönemidir. Divan edebiyatı gibi yüksek bir zümreye ait, ağır bir dile sahip bir dönem değildir. Tam tersine, anlaşılması çok kolay olan ve halkın kendi duygularını yansıtan bir dönemin ürünüdür. Aşağıda halk edebiyatının kendi içerisindeki dönemleri ve çeşitlerini görebileceğiniz, özellikleri hakkında ayrıntılı bilgiler edinebileceğiniz sayfalara ulaşabileceğiniz bağlantılar bulunmaktadır. Bağlantılara dokunarak ilgili içeriğe erişebilirsiniz:
Halk Edebiyatının Genel Özellikleri
Halk Edebiyatının Dönemleri
Halk Edebiyatının Önemli Temsilcileri
Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri
Sözlü Edebiyat
Tarih: 1 Ekim 2011 | Bölüm: Sözlü Edebiyat | Yorumlar: 2 Yorum var.
Sözlü Edebiyat, Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyattır. Bu dönem edebiyatı sözlü olarak üretilmiş ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür. Bu dönemde edebiyatımızı Şamanizm, Maniheizm, Budizm gibi dinler etkilemiştir.
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, M.Ö. 4000′li 3000′li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıl ortalarına kadar sürer. Bu uzun dönemin KökTürkler’e ait yazılı anıtların ortaya konduğu M.S. VI. yüzyıla kadar olan bölümü sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılır.
Bilindiği gibi söz yazıdan öncedir. Böyle olunca da yazılı edebiyat ürünlerinden önce, sözlü edebiyat ürünlerinin oluştuğu ortadadır. Bütün ulusların edebiyatında olduğu gibi Türklerin edebiyatında da sözlü edebiyatın doğuşu dinsel temellere dayanır. Sözlü edebiyat ürünleri, daha yazının bulunmadığı dönemlerde, dinsel törenlerde üretilmeye başlanmış, kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmıştır.
Edebiyat türleri içinde ilk doğan tür olan şiir, sözlü edebiyatın anlatımında önemli bir rol oynar. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında da şiirin önemli bir yeri vardır.
Sözlü Dönemin Özellikleri
1. “Kopuz” adı verilen sazla dile getirilmiştir.
2. Ölçü olarak ulusal ölçümüz olan “hece ölçüsü” kullanılmıştır.
3. Nazım birimi “dörtlük“tür.
4. Dönemine göre arı bir dili vardır.
5. Dizelere genel olarak yarım uyak hakimdir.
6. Daha çok doğa,aşk ve ölüm konuları işlenmiştir.
7. Bu döneme yönelik elimizdeki en eski kaynak Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-ı Lügat-it Türk” adlı eseridir.