türkçe, edebiyat, dil ve anlatım, roman özetleri, özlü sözler, çok bilmiş günlük
  • Ana Sayfa
  • Hakkımda
  • Türkçe Konuları
  • Edebiyat Konuları
  • Türk'çe Kalem
  • Geçmiş Kayıtlar
  • Reklam
  • İletişim
  • Türkçesi Varken
      Türk Dili
      Belgegeçer : Fax (İng.)



  • Türk Dili
      türk dili
    • Türkçenin Tarihi
    • Alfabeler
    • Türk Dilleri Ailesi
    • Türk Lehçeleri
    • Göktürkçe
    • Önemli Türkologlar
    • Dil Devrimi
    • Türkoloji
    • Türkçe Öğretimi
    • Terimler
    • Deyimler
    • Atasözleri
    • Yazım Kılavuzu
  • Dil - Anlatım
      Dil ve Anlatım
    • Sözcükte Anlam
    • Cümlede Anlam
    • Yazım Kuralları
    • Noktalama İşaretleri
    • Ses Bilgisi
    • Sözcük Türleri
    • Fiil Çatısı
    • Çekim ve Yapım Ekleri
    • Cümlenin Öğeleri
    • Cümle Türleri
    • Anlatım Bozuklukları
    • Dil Bilgisi Sunuları
    • Kompozisyon
    • Hızlı Okuma
    • Rehberlik
  • Türk Tarihi - Kültürü
      Türk tarihi ve kültürü
    • Atatürk
    • Türk Adının Anlamı
    • Türklerin Ana Yurdu
    • Türk Soyu
    • Göktürkler
    • Eski Türk Yaşamı
    • Gök Tanrı Dini
    • Türk Dünyası
    • Türk Boyları
    • Türklük Bilginizi Sınayın!
    • Türkler Kardeştir!
    • Nihal Atsız
      • Bozkurt
      • Kültür
      • Türkçülük
      • Ön Türkler

Türk Savaş Teknikleri

Tarih: 8 Kasım 2012  |   Bölüm: Türk Tarihi - Kültürü  |   Yorumlar: Yorum yok.

türk savaş sanatıDüşman kuvvetleri Türk ordusuna doğru harekete geçtiğinde Türkler, düşmanın ordunun merkezine doğru harekete geçeceğini bildiklerinden, işte tam bu sırada iki kanadın harekete geçmesi emri verilir, böylece plan amacına ulaşırdı. Bu arada düşman kuvvetleri bütün orduyu Türkler üzerine göndermiş bulunduklarından ve arkadan gelebilecek bir başka güç olmadığından savaş alanından çıkamazlardı. Savaş planını uygulamadaki bu disiplin ve kararlılığa rağmen Türkler, her ihtimale karşı geride bir grup asker daha bekletirlerdi.

Ayrıca Türkler, savaş sırasında farklı pusular kurarlardı. Gece, beklenmeyen bir zamanda düşman üzerine hareket etmek Türklerin en önemli savaş stratejisiydi. “Türkler, bu konuda da kendilerini eğittiklerinden onlar hiçbir zaman böyle sürpriz saldırılarla yakalanmazlardı”.

Bir başka “İskit” tarzı savaş stratejisi ise, düşmanın yiyecek ve içecek ihtiyacını sağladığı kaynakları kurutmak ve insan ve hayvanları için kıtlık baş gösterdiğinde düşman üzerine harekete geçmekti. Türkler düşmanlarının en sıkıntılı zamanlarını kollarlar ve bunu fark ettikleri anda hasımları üzerine giderlerdi.

Arap tarihçisi el-Cahız da, Fezaili’l-Etrak adlı eserinde Türklerin askerî özellikleri hakkında elde ettiği bilgileri yazmaktadır. 820’de Arap meclisi, ordu teşkil ederken halifenin orduyu kimlerden oluşturalım sorusuna, İran asıllı elçisi Humeyd’in Türkleri tavsiye ettiği belirtilmektedir.

| Devamını Oku... | Yorum Yap! | Bu Yazıyı Paylaşın! |


Türklerin Savaştaki Stratejileri

Tarih: 4 Kasım 2012  |   Bölüm: Türk Tarihi - Kültürü  |   Yorumlar: 1 Yorum var.

Bizans İmparatoru Maurice, İskit halkının karakterinden söz ederken bunlardan “sadece Türkler ve Avarların askerî bir sisteme sahip” olduklarından bahsederek bunların içerisinde de yalnızca Türklerin kendilerini savaş için hazırladıklarını belirtir.

Bozkır ikliminde yaşayan bir millet olan Türkler için bu sert iklim şartları, coğrafî faktörler, Orta Asya’daki diğer boy ve milletler arasındaki mücadeleler zorlu bir hayat tarzını gerektiriyordu. Bu çetin şartlar Türklerin savaşcı olarak yetişmesine sebep olmuş ve tarihte de “ordu-millet” olarak tanınmaları sonucunu doğurmuştur. Soğuk ve sert iklim şartlarında yaşayan insanlar, zor şartlara kolaylıkla alışabilirler. Maurice’in açıklamalarına göre de, Türkler, “her türlü yokluk ve kıtlığa, sıcağa ve soğuğa dayanıklıydılar”.

Maurice’in bu ifadeleri, Ammianus’un Hunlar hakkında yazmış olduğu karakteristik özelliklerle benzerlik göstermektedir. Bizans tarih yazarlarında, özellikle Maurice’in diğer milletler hakkındaki izahlarında, ırkî özellikler bakımından birbirine benzeyen toplulukları veya milletleri aynı kategoride değerlendirmek adeta bir gelenek haline gelmiştir.

| Devamını Oku... | Yorum Yap! | Bu Yazıyı Paylaşın! |

Türk Savaş (Harp) Sanatı

Tarih: 2 Kasım 2012  |   Bölüm: Türk Tarihi - Kültürü  |   Yorumlar: 1 Yorum var.

türk savaş sanatıGöktürklerle Avarların benzer bir askerî sisteme sahip olduklarını belirten imparator Maurice, Bizans’ın o zamana kadar Göktürkler ile doğrudan doğruya herhangi bir savaşa girişmemiş olmaları sebebiyle Türk savaş tekniğini de yakından gözlemleyememişti. Fakat, İmparatorluğun yakınında bulunan sürekli düşmanları olan Avarların savaş teknikleri veya onlar vasıtasıyla Türkler hakkında almış oldukları bilgiler sayesinde Türk savaş yöntemleri ile ilgili bilgi vermektedir.

Maurice’e göre “Türkler, Romalılar ve İranlılardan farklı olarak, Avarlar gibi ordu kuvvetlerini belirli bir derinlik içerisinde yerleştiriyorlardı ve kuvvetlerinin çoğu atlı askerdi. Atlı askere sahip olmanın faydalı tarafları olduğu gibi zararlı yönleri de vardı. Çünkü Türkler, mücadele boyunca atlarından hiç inmezler ve hatta yürümekte güçlük çekerlerdi. Kendi ayakları üzerinde de uzun süre duramazlardı.”

Orta Asya’daki savaş atları, burada yaşayan halk için elbette çok önemliydi. Fakat Maurice’in Türklerin atı kullanmaları ve günlük hayattaki rolünü açıklarken abartılı ifadeler kullandığı söylenebilir. Kültigin’in (Köl-tigin) kitabesinde, Türklerin atsız asker olarak da başarılı savaşlar verdiklerini anlatan ifadeleri, Maurice’in Türklerin at kullanmalarından oldukça fazla etkilendiğini ve bu sebeple belki de büyük bir korku ile bu konuyu abarttığı anlaşılıyor.

Ayrıca açık bir şekilde Tonyukuk’un da savaş meydanında oluşturulan askerî hattın bir bölümünün atlı diğer bölümünün de yaya olduğunu belirten sözleri, Türklerin savaşlarda ata önem vermekle birlikte atlı ve yaya (süvari ve piyade) asker olarak savaşlarda yer aldıklarını göstermektedir.

Maurice’in Türklerin ata binmedeki ustalıklarını açıklarken ayakta güçlükle durabildikleri, yürüyemedikleri şeklindeki ifadelerinde de aşırıya gittiği diğer belgelerle de izah edilebilir. Arap tarihçisi Cahız’ın Fezaili’l Etrak adlı eserindeki Humeyd adlı İran asıllı komutan da, Türklerin uzun süre at üzerinde oldukça uzun mesafeleri rahatlıkla katedebildiklerini belirtmiştir. Ancak Humeyd, Türklerin, yürüyerek de uzun yolculuklara rahatlıkla dayanabildiklerini ifade etmiştir. Hatta bu konuda da çok iyi olduklarını izah etmektedir.

| Devamını Oku... | Yorum Yap! | Bu Yazıyı Paylaşın! |

Türklerde Savaş ve Taktik

Tarih: 28 Ekim 2012  |   Bölüm: Ön Türkler, Tarih ve Kültür  |   Yorumlar: Yorum yok.

Dünya üzerinde yaşamış ve yaşamakta olan her bir millet diğerlerinden farklı özelliklere sahip olmuş ve bu karakteristik özellikleriyle tanınmışlardır. Toplumları meydana getiren insanların deri rengi, ırkî ve antropolojik özellikleri, hayat tarzları, dinî inanış ve anlayışları, eğlence ve törenleri, kullandıkları kapkacaklar, silahlar ve araçlar ve hatta ordu teşkilatları kendilerine has ve pek çok farklı özelliklere sahip olup olmamaları onları birbirinden ayıran faktörler olmuştur.

Milletleri birbirinden ayıran farklı alışkanlık, uygulama ve kurumların detayları üzerinde düşünmemiz de mümkündür. Tarihte, Sümerlerin yazıyı icat etmeleri, eski Mısırlılar inşa ettikleri piramitleri, Fenikeliler ve Venedikliler gemicilikleri ve deniz ticaretindeki ustalıkları, Grekler üzüm, şarap üreticiliğindeki maharetleri, Romalılar sahip oldukları topraklar üzerinde uyguladıkları usta siyasetleri gibi ilk anda göze çarpan bir takım belirgin özellikleriyle tanınmışlardır.

Türk adının ortaya çıkmasıyla birlikte ise, bu millet ile karşı karşıya gelen diğer toplumların zihninde ilk beliren özellikleri savunma ve ordu kurma konusundaki ustalıkları olmuş, konuyla ilgili akademisyenlerin aynı veya farklı fikirler ortaya koymalarıyla birlikte, her yeni belge ve değerlendirme Türklerin askerî özellikleri hakkında bilinenlere yenilerini eklemekte ve eskilerini desteklemektedir. Bu sebeple, bu makale bir yandan Türklerin askerlik yetenekleri konusunda bilinen bazı özelliklerini yeniden gözden geçirirken diğer yandan da ilk kez ortaya çıkmış olan belgelerle karşılaştırmayı amaçlamaktadır.

Herodotos’un “Tarih”i, Xenophon’un “Anabasisi”i ve Ammianus Marcellinus’un “Tarih”i, eski Türk topluluklarına mensup kavimlerin yaşayış tarzları, karakter özellikleri hakkında bilgi vermektedirler. Ayrıca, Justinianus’un tarihçisi Procopius, 552-558 yılları arasını ele alan, Wars (Savaşlar) adlı sekiz kitaptan oluşan eserinde, Vandal, Got ve İran savaşlarını anlatırken kendilerini yakından etkileyen Hunlar ve Avarlar gibi kavimlerin özelliklerinden bahsetmektedir.

Şüphesiz altıncı yüzyıldan çok önce Türkler Orta Asya’da yaşamaktaydılar. Ancak, ilk kez 552’de “Göktürk” Devleti olarak ortaya çıkmalarına kadar Bizans kaynaklarında “Türk” adı geçmemiştir. Altıncı yüzyılda ise; İpek Yolu’nun güvenliği, ipek ticareti dolayısıyla Türk-Bizans ilişkilerinde önemli bir dönem başlamıştır. İki devlet arasında ekonomik ihtiyaçların bir sonucu olarak ortaya çıkan ilişkiler, sonraları askerî ve siyasî bir mahiyet kazanarak artmıştır.

| Devamını Oku... | Yorum Yap! | Bu Yazıyı Paylaşın! |
« Önceki Yazılar
  • Arama
      arama
      Ayrıntılı Arama


  • Türk Edebiyatı
      Edebiyat
    • Edebiyat Nedir?
    • Halk Edebiyatı
    • Divan Edebiyatı
    • Tanzimat Edebiyatı
    • Edebiyat Akımları
    • Edebi Sanatlar
    • Uyak ve Ölçü
    • Anlatım Biçimleri
    • Anlatımın Özellikleri
    • Düşünceyi Geliştirme Yolları
    • İstiklal Marşı
    • Edebiyatımızda İlkler
    • Pratik Edebiyat Bilgileri
    • Çocuk Edebiyatı
    • Edebiyat Sunuları
  • Yazınsal Eserler
      yazınsal eserler
    • Roman Özetleri
    • Yüz Temel Eser
    • Türk Efsaneleri
    • Türk Destanları
    • Şiir
    • Hikaye
    • Efsane
    • Deneme
    • Biyografi
    • Özgeçmiş
    • Mani
    • Ninni
    • Mektup
    • Eleştiri
    • Söyleşi
    • Günlük
    • Roman
    • Destan
    • Makale
    • Anı
    • Ağıt
    • Tekerleme
    • Dilekçe
    • Gezi Yazısı
    • Haber
    • Fıkra
    • Rapor
    • Nutuk
  • Karışık
      Dil ve Anlatım
    • Özlü Sözler
    • Dünyanın Enleri
    • Bunları Biliyor musunuz?
    • Üç Boyutlu Resimler
    • Dünyanın Yedi Harikası
    • Hazır Cevaplar
    • Güzel Sözler
    • İlginç Bilgiler
    • Bilmeceler
    • Kim Kimdir?
  •   Yukarı çık!
© Çokbilgi.Com - 2009 | Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
| Sitemap | İletişim | Reklam | RSS | Gizlilik & Kullanım |