Sad Planı ve Atatürk
Tarih: 23 Haziran 2013 | Bölüm: Atatürk | Yorumlar: Yorum yok.
Sakarya Meydan Muharebesi’nde Türk İstiklâl Savaşı’nın akışını değiştiren büyük bir zafer kazanılmasına rağmen kuşkusuz Yunan kuvvetlerinin tamamen ezilmesi veya imhası söz konusu değildi. Düşman kuvvetlerinin önemli bir bölümü Sakarya’nın batısına geçmişti. Düşmanın yenildiği 13 Eylül günü, gece saat 22.00’de yayınlanan emirde şöyle deniliyordu:
“Tamamen Sakarya batısına atılan düşmanın nehrin batısında mukavemet edip etmeyeceği henüz şüphelidir. Ordunun görevi, durmasına ve düzenlemesine meydan vermeyecek suretle düşman ordusunu bütün kuvvetiyle duraklamadan takip etmektir.” Amaç, Yunan ordusunu takip edip imha etmekti. Oysa zaten sınırlı imkanlara sahip olan Türk ordusu elindeki tüm vasıtaları kullanarak başarılı olmuştu.
Son gün Türk toplarının sesinin fazla çıkmamasının sebebi, mermilerinin tükenmek üzere oluşu idi. Takip vasıtaları ise çok eksikti. Özellikle arada Sakarya gibi geçilmesi zor büyük bir nehrin bulunması, takip harekâtını doğal olarak zorlaştırıyordu. Yunanlılar tüm köprüleri imha etmişlerdi. Sayılı geçit noktalarından yalnız süvari ve çok güçlükle bir kısım piyadeler geçebiliyordu. Köprü kurmak için malzeme bulunmadığından, çok basit imkanlarla ve süratle, uygun yerlerde köprüler inşa etmek gerekiyordu.
Mustafa Kemal, 13 Eylül günü emirle 14/15 Eylül 1921 gece yarısından itibaren bütün ülke genelinde seferberlik ilan etti. Yenilen düşmanı Anadolu içerisinde son ferdine kadar imha etmek için ilan edilen seferberlikte hedeflenen gayeye erişinceye kadar silah altına alımlar yapılacaktı. Nitekim bu emir istikametinde yapılan askere alınanların katılımıyla Türk ordusunun mevcudu 20 Eylül’de 97.524’e yükselmişti. Büyük gayretlerle mevcudu artırılan ordunun beslenip elde bulundurulması ve iyice donatılması Sakarya Meydan Muharebelerinde ortaya çıkan büyük bir sorundu.