Ahmet Kabaklı
Tarih: 4 Aralık 2011 | Bölüm: Önemli Türkologlar | Yorumlar: Yorum yok.
1924 yılı mayıs ayında Elazığ Harput’un Göllübağ’ında doğdu. Harput Sarayhatun Camii imamlığı yapan Ömer Efendi ile Münire Hanım’ın oğludur. Çocukluğu Harput yakınlarında Göllübağ denilen bölgede geçti. Elazığ Numune Mektebi’nde ilk tahsiline başlayan (1931) Kabaklı, orta ve lise tahsilini Elazığ’da yaptı. 1944 yılında İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu parasız yatılı imtihanını kazanarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü’nde yüksek tahsilini tamamladı.
Diyarbakır ve Manisa Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. 1956 sonbaharında bir yıllık eğitim stajı için MEB tarafından Paris’e gönderildi. Dönüşünde İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü edebiyat öğretmenliğine tayin edildi (1958-1969). Bu arada Aydın’da iken başladığı Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1955-1960). 1969’dan itibaren İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nda öğretim üyesi olarak çalıştı.
1974’de emekliye ayrıldı. Daha sonra Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda edebiyat dersleri verdi (1975). Türk Edebiyatı Cemiyeti Başkanı ve Türk Edebiyatı Dergisi’nin yönetmenliğini yaptı. MEB ve sivil toplum kuruluşları tarafından Ahmet Kabaklı’ya 1997 yılında Şeyhül Muharririn payesi verildi.
1956 yılında Tercüman gazetesinin fıkra yarışmasını iki kişiyle birlikte kazandı ve aynı gazetede yazı hayatına başladı. 1957’den 1990 yılına kadar Tercüman gazetesinde, 1990’dan bu yana da Türkiye gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 8 Şubat 2001 tarihinde İstanbul’da öldü.
Eserleri: Kültür Emperyalizmi, Müslüman Türkiye, Mabet ve Millet, Mehmet Akif, Yunus Emre, Mevlana, Bizim Alkibiaadis, Ecurufya, Sohbetler 1-2, Temellerin Duruşması, Güneydoğu Yakından, Şiir İncelemeleri, Doğudan Doğuş, Türk Edebiyatı 1-3
Şeyhü’l Muharririn Ahmet Kabaklı
Mahmut Çetin
1924 yılı Mayıs ayında Elazığ Harput’da doğdu. Harput Sarayhatun Camii imamlığı yapan Ömer Efendi ile Münire Hanım’ın oğludur. Çocukluğu Harput yakınlarında Göllübağ denilen bölgede geçti. Hep bir Harput hasretlisi olarak yaşadı. Elazığ Numune Mektebi’nde ilk tahsiline başlayan (1931) Kabaklı, orta ve lise tahsilini Elazığ’da yaptı. 1944 yılında İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu parasız yatılı imtihanını kazanarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü’nde yüksek tahsilini tamamladı.
Prof. Dr. Saadet Çağatay
Tarih: 4 Aralık 2011 | Bölüm: Önemli Türkologlar | Yorumlar: Yorum yok.
(28 Temmuz 1907- 24 Haziran 1989): Yazar, dilci. Kazan’da doğdu. Kazanlı meşhur yazar ve siyasetçi Mehmet Ayaz İshakî İdilli’nin kızıdır. Berlin Üniversitesi Felsefe Fakültesinde Türkoloji okudu. Doktorasını da Türk dili sahasında burada verdi. Beş yıl süreyle Millî Yol dergisinin yayınını yürüttü. 1939’da Türkiye’ye geldi. A.Ü. Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesine asistan olarak girdi. 1943’te doçent, 1953’te profesör oldu. Çalışmalarının ağırlığı Türk lehçeleri üzerinedir.
Eserleri: Denominale Verbbildungen in den Türkspachen (Dissertation) (Roma, 1953), Çorabatır (1935), Altun Yaruk’tan İki Parça (1945), Türk Lehçeleri Örnekleri (VIII. yüzyıldan XVIII. yüzyıla kadar yazı dili, C. I, 1963), Kazakça Metinler (1961), Türk Lehçeleri Örnekleri (Yaşayan ağız ve lehçeler, C. II, 1972).
Saadet Çağatay, 27 Temmuz 1907 tarihinde İdil-Ural bolgesinin Yaushirme (Kutlushkino-rus.) isimli bir Tatar köyünde dünyaya gelmiştir.Idil-Ural (Tatar) Milli hareketinin lideri Ayaz Ishakiâ’nin kizi olan Saadet Çağatay, Berlin Universitesinde Türkoloji alaninda bilim almıştır.
Prof. Dr. Abdülkadir İnan
Tarih: 4 Aralık 2011 | Bölüm: Önemli Türkologlar | Yorumlar: Yorum yok.
Başkurdistan’ın Çıgay köyünde 1889 yılında doğdu. Rusya’nın Çarlık döneminde Troyitsk’de Resuliye ve Yüksek Öğretmen Okulu’nda öğrenim gördü (1914). Resuliye Okulu Müdürü Abdurrahman Resuli ve Rusya Türkleri’nin ünlü yazarı, Muallim dergisi yayıncısı Hasan Ali Efendi’nin özendirmesi ile Türk folkloru konusunda çalışmaya başladı. Öğretmenlik görevini sürdürmeye başladığı sıralarda bu konuda geniş bir zamana ve imkana da kavuşmuştur (1915-1923).
Rus istilasına karşı Başkurdistan’ın bağımsızlığını korumak amacıyla girişilen mücadeleye etkin bir biçimde katıldı. Bir ara Başkurt Eğitim Bakanlığı Bilim Kurulu üyeliğinde bulundu. Başkurt kadınlarının beşik ninnileri, Ruslarla yapılan mücadeleleri konu edinen destan parçaları gibi folklor malzemelerini toplarken, Zeki Velidî Togan’ın tavsiyesi üzerine çalışmalarını bütün Türk boylarının folklorunu kapsayacak genişliğe ulaştırdı.
Türk destanları (özellikle Kırgızlar’ın Manas Destanı) ve Şaman inançları üstüne özgün araştırmalar ortaya koydu. Petrograd (Leningrad) kitaplıklarında çalışırken, pek çok bilimsel kitabı Başkurdistan’a getirdi. Bağımsızlık savaşı sonunda Türkistan’daki komitenin yardımı ile Zeki Velidî Togan ile birlikde Asya’daki Türkler’in yaşadığı bölgeleri dolaştı. İran ve Afganistan’a, oradan da Hindistan’a ve Avrupa’ya geçti (1924).
Paris ve Berlin’deki bilimsel çalışmalarına, Türkiye’ye geldikten sonra asistan olarak girdiği Türkiyat Enstitüsü’nde devam etti. Zeki Velidî Togan ile Yeni Türkistan dergisini (1927) çıkardı.
Halk Bilgisi Haberleri (1928) dergisinin yayınına katıldı. Türkiye Halk Bilgisi Derneği’nin bilimsel komisyonu üyesi iken Erzurum ve Hasankale’de folklor araştırmaları yaptı. Birinci ilmî seyahate ait rapor (1930) bu dönemin ürünüdür. “Yeni Türk” dergisinde ve “Azerbaycan Yurtbilgisi” ile zamanının hemen bütün Türkçü/Milliyetçi dergilerinde pek çok değerli araştırmaları yayınlandı. Çok verimli bir kalemi vardı. Şimdiki Türk Dil Kurumu’nun ilk şekli olan ve hemen hepsi de Atatürk’ün istekleri doğrultusunda kurulan Türk Dili Tetkik Cemiyeti, Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’nde vazifeler aldı. Birincisinin ilk umumî kâtibliğini üstlendi. Ruşen Eşref ve Maarif Vekili Reşid Galib’in daveti üzerine Ankara’ya gitti.
Prof. Dr. Faruk Sümer
Tarih: 4 Aralık 2011 | Bölüm: Önemli Türkologlar | Yorumlar: Yorum yok.
Prof. Dr. Faruk Sümer, Konya’nın Bozkır ilçesinde 1924 yılında dünyaya gelmiştir. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nü bitiren Sümer, Ankara Üniversitesi’nde doktora çalışmasını yaptıktan sonra akademik hayatına burada devam etmiştir. Türk tarihine sayısız eser kazandıran Faruk Sümer, dünya çapında değere sahip pek çok kitap yazmıştır.
Sümer’in en önemli eseri Oğuzlar kitabıdır. Karakoyunlular, Safevîler, Kitab-ı Diyarbakriyya, Çepniler, Yabanlu Pazarı, Türk Devletlerinde Şahıs Adları ve Turkısh Archıtecture diğer kitaplarıdır. Bundan başka makale, tebliği, ansiklopedi maddesi ve araştırmaya imza atmıştır. Bu eserlerinin bir kısmı çeşitli dillerde de yayınlanmıştır.
Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında da pek çok görev alan Sümer Türk tarihini özellikle Oğuzların tarihini anlatmak için çalışmalar yapmış, konferans, panel ve makaleler yayınlamıştır. Avrupa ülkeleri ve Türkmenistan’da yaptığı çalışmaları değerini bir kat daha arttırmıştır. Yakalandığı hastalık sonucu 1995 yılında hayatını kaybetmiştir.