Çekimli Fiil ile Fiilimsi Arasındaki Fark Nedir?
Tarih: 20 Eylül 2017 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 6 Yorum var.
Bir cümlede kullanılan çekimli fiil ile fiilimsinin arasındaki farkı bulmak bazen zor olabiliyor. Aslında kip eklerini, fiil çekimini ve fiilimsi eklerini iyi bilen bir kişi için belki de anlatacaklarımız çok basit gelebilir. Fakat cümlelerde sıklıkla karıştırılan bu konunun püf noktaları hakkında açıklamalar yapmaya çalışacağım.
Çekimli fiilin ne olduğunu, cümlede fiilimsinin nasıl bulunacağını daha önce yazılarımızda anlatmıştık. Bu yazılara öncelikle bir göz atmanız, konuyu daha iyi kavramanızı sağlayabilir. Her zaman söylenen şu kuralı da hatırlatarak konu anlatımına başlıyoruz: Fiilimsiler de çekimli fiiller de fiil kök ve gövdelerine aldıkları eklerle oluşur. Fakat fiilimsiler cümlelerde isim, sıfat veya zarf görevinde kullanılırken; çekimli fiiller cümlede yine fiil olarak (yüklem) görev alırlar.
Bir çekimli fiil için “fiil + kip + şahıs” üçlüsünün bulunması şarttır. Ve bu üçlü bir aradayken bir yargı bildirir ve cümlede yüklem görevi üstlenir. Örneğin “oku-yor-sun” kelimesinde “oku-” fiil kökü bir adet kip eki (-yor) ve bir tane de şahıs eki (-sun) almıştır. Ve bu kelime zaman ve yargı bildiren bir yüklemdir. Demek ki çekimli fiiller mutlaka kip eki alırlar ve her zaman bir yargı bildirirler. Fakat fiilimsiler kesinlikle kip eki alamazlar, ayrıca yargı bildirmezler.
Kalıplaşmış İsim-Fiil / Kalıplaşmış Ad Nedir?
Tarih: 11 Ekim 2016 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 25 Yorum var.
İsim-fiiller, dilimizde bazen bir varlığın veya kavramın kalıcı adı olma eğilimi göstermektedir. Bu kelimeler fiil kök veya gövdelerine getirilen isim-fiil ekleriyle yapılmalarına karşın, artık fiilimsi özelliklerini kaybederek kalıplaşmış isme dönüşmektedir. Fiilimsiler, her ne kadar fiil olmasalar da bir hareket, iş, eylem yönleri bulunmaktadır. Kalıplaşmış isimlerde ise kelime bu eylem yönünü tamamen yitirerek bir varlığın veya kavramın kalıcı adı olmaktadır.
Tanımlayacak olursak, “isim-fiillerin, bir varlığın veya kavramın adını karşılayacak şekilde eylem yönünü tamamen yitirmesiyle oluşan kelimelere” denilmektedir. Örneğin “sarma” kelimesi, eğer “Ablam çok güzel sarma yapar.” cümlesindeki gibi bir yemeğin adı olacak şekilde kullanılırsa bu kelime artık “kalıplaşmış ad” olarak kabul edilir. Çünkü artık bu kelime bir eylem ifade etmemektedir, doğrudan bir varlığın adı olmuştur. Fakat bu kelimeyi “Birazdan ipleri sarma işlemine geçeceğiz.” cümlesindeki gibi eylem yönüyle kullanırsak, bu kelime “isim-fiil” olarak kabul edilir.
NOT: Kalıplaşmış isimlerin, mutlaka isim-fiil ekleri olan “-ma, -ış, -mak” eklerinden birini alması gerekmektedir.
Örnek: – Kardeşimle uçurtmaları alıp kırlara koştuk.
Adlaşmış Sıfat ve Sıfat-Fiil Nedir?
Tarih: 10 Ekim 2016 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 21 Yorum var.
Türkçede sıfatlar veya sıfat-fiiller isimlerin yerini tutarak adlaşmış sıfat olabilir ve bu şekilde fiilimsi olma özelliklerini kaybedebilir. İşte bu yazımızda, sıfatlar ve fiilimsiler içerisinde oldukça karıştırılan ve sınavlarda sıkça sorulan bu iki konu hakkında bilgi ve örnekler sunacağız. Esasında bu durum, dilde kolaylık ilkesi gereği bazen sıfatlardan sonra gelen ismin söylenmesine ihtiyaç duyulmaması neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu şekilde oluşan “adlaşmış sıfat” ve “adlaşmış sıfat-fiil” birbirinden farklı iki kavramdır. Şimdi ikisini de açıklamaya başlayalım:
Öncelikle “adlaşmış sıfat” kavramını ele alalım. “Bir sıfatın, nitelediği ismin yerini tutması” şeklinde tanımlanan bu kavram, Türkçede çok sık kullanılır. Örneğin, “İhtiyar adam” tamlamasındaki sıfat (ihtiyar), nitelediği ismin (adam) yerini “İhtiyar, ne geziyorsun burada?” cümlesindeki gibi tutacak olursa, bu cümledeki “ihtiyar” adlaşmış sıfat olarak kabul edilmektedir. Çünkü kendisinden sonra gelen ismi yutmuş ve onun yerini tutmuştur.
Adlaşmış sıfatlarda sıfatlar, isimleri yutarak onların yerini tutar. İsimlerin söylenmesine gerek duyulmaz. “Saldırıda ölü ve yaralılar var.” cümlesinin aslında “Saldırıda ölü ve yaralı insanlar var.” şeklinde kullanılması gerekir. Fakat “insanlar” demek gereksiz geldiği için, burada “ölü” ve “yaralı” kelimeleri adlaşmış sıfat olarak kabul edilmektedir. Şimdi birkaç adlaşmış sıfat örneği gösterelim:
Fiilimsiler Nasıl Bulunur?
Tarih: 29 Kasım 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 43 Yorum var.
Bir cümledeki fiilimsileri bulmanın kolay yolu, öncelikle çekimli fiilleri, çekim ve yapım eklerini iyi öğrenmekten geçer. Çünkü cümle içerisinde fiilimsi eklerine benzeyen kip ekleri, hâl ekleri vs. kullanıldığında bunların fiilimsi olup olmadıklarını anlamak zor olmaktadır. Ben sizlere cümledeki fiilimsileri kolay yoldan bulmak için birkaç teknik göstermeye çalışacağım. Fakat bilinmelidir ki, çekim ve yapım eklerini doğru kavrayamayan, fiil çekimini bilmeyen kişilerin fiilimsileri de bulması zordur.
Cümle içindeki fiilimsileri kolayca bulabilmek için, aşağıdaki adımlar sırayla cümleye uygulanır. Uyarılara ve eklere dikkat ederek bu işlemler yapılırsa, fiilimsileri türleriyle birlikte bulabilirsiniz.
1) Fiil kök veya gövdelerini buluyoruz.
Fiilimsi ekleri fiil kök veya gövdelerine gelir. İsimler, edatlar, zamirler, bağlaçlar… vs. fiilimsi ekleri almazlar. Bunun için cümlede öncelikle kökü veya gövdesi fiil olan kelimeleri bulmamız gerekir. Bunun da en kolay yolu, kelimeye “-mak/-mek” eklerini getirmektir. Cümlede bunların dışında kalan kelimeleri eleriz; çünkü bunların fiilimsi olma ihtimali yoktur. Bu kelimeler belirlendikten sonra ikinci adıma geçilerek, kelimelerin aldığı ekler üzerinde düşünülür.