Kalıplaşmış İsim-Fiil / Kalıplaşmış Ad Nedir?
Tarih: 11 Ekim 2016 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 25 Yorum var.
İsim-fiiller, dilimizde bazen bir varlığın veya kavramın kalıcı adı olma eğilimi göstermektedir. Bu kelimeler fiil kök veya gövdelerine getirilen isim-fiil ekleriyle yapılmalarına karşın, artık fiilimsi özelliklerini kaybederek kalıplaşmış isme dönüşmektedir. Fiilimsiler, her ne kadar fiil olmasalar da bir hareket, iş, eylem yönleri bulunmaktadır. Kalıplaşmış isimlerde ise kelime bu eylem yönünü tamamen yitirerek bir varlığın veya kavramın kalıcı adı olmaktadır.
Tanımlayacak olursak, “isim-fiillerin, bir varlığın veya kavramın adını karşılayacak şekilde eylem yönünü tamamen yitirmesiyle oluşan kelimelere” denilmektedir. Örneğin “sarma” kelimesi, eğer “Ablam çok güzel sarma yapar.” cümlesindeki gibi bir yemeğin adı olacak şekilde kullanılırsa bu kelime artık “kalıplaşmış ad” olarak kabul edilir. Çünkü artık bu kelime bir eylem ifade etmemektedir, doğrudan bir varlığın adı olmuştur. Fakat bu kelimeyi “Birazdan ipleri sarma işlemine geçeceğiz.” cümlesindeki gibi eylem yönüyle kullanırsak, bu kelime “isim-fiil” olarak kabul edilir.
NOT: Kalıplaşmış isimlerin, mutlaka isim-fiil ekleri olan “-ma, -ış, -mak” eklerinden birini alması gerekmektedir.
Örnek: – Kardeşimle uçurtmaları alıp kırlara koştuk.
Fiilimsi Nedir? / Konu Anlatımı
Tarih: 28 Ağustos 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 18 Yorum var.
Fiilimsi nedir, tanımı, çeşitleri ve cümle örneklerle konu anlatımı sayesinde bu konuyu oldukça kısa ve anlaşılır şekilde kavrayabileceksiniz. Özellikle 8. sınıf müfredatında yoğunlaşan bu konu ne yazık ki öğrenciler tarafından çok karıştırılmakla birlikte, öğrenildikten sonra testlerde çözmesi en kolay soruların başında gelmektedir. Bunun için konu anlatımında önerilen noktalara dikkatle bakılırsa, fiilimsi konusu kolayca öğrenilebilir.
Fiilimsiyi tanımlayarak işe başlayalım: “Fiil kök veya gövdelerinden belirli eklerle türetilen; fakat fiil özelliğini yitirerek cümle içerisinde isim, sıfat, zarf görevleriyle kullanılan kelimelere fiilimsi / eylemsi denir.” Tanımdan anlaşılacağı üzere, fiilimsilerin belli ekleri vardır ve bu ekleri alarak cümle içerisinde belli görevler üstlenirler. Fiilimsiler, fiil kök veya gövdelerinden türemelerine karşın, fiil özelliği taşımazlar ve çekimli fiil olarak kabul edilemezler.
Bu konuyu tam anlamıyla kavramak için, fiilimsinin üç türünün de eklerini kodlayarak ezberlemeniz gerekmektedir. Çünkü bu ekleri bilmeden cümle içerisinde fiilimsileri bulmanız oldukça zordur. Daha sonra bu eki alan fiilimsinin cümle içerisinde hangi görevle kullanıldığına bakmanız gerekir. Mesela “-mak” isim-fiil ekini alan bir kelimenin, cümle içerisinde mutlaka isim göreviyle kullanılması gerekmektedir. Eğer bu adımı da doğruluyorsa, bu kelimenin fiilimsi olduğunu söylemek mümkün olur.
Sözcük Türleri
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcük Türleri | Yorumlar: 7 Yorum var.
Batılı dil bilimciler tarafından yapılan çalışmalarda, kelime türleri genellikle sekiz gruba ayrılır. Bu tür sınıflandırmalar Türkçeye aşağı yukarı aynı şekilde uyarlanmıştır. Kelime çeşitlerinin sınıflandırılmasında dikkate alınan birtakım özellikler kelime çeşitleri arasındaki farkı daha da keskinleştirir. Buna göre kelimelerin hangi sınıfa ait oldukları anlamsal özelliklerinden ziyade daha çok biçim bilgisel özellikleriyle belirlenir.
Dilbiliminin geleneksel anlayışı, kelime çeşitlerini anlamlı kelimeler ve görevli kelimeler olmak üzere ikiye ayırır. Her bir sınıfa ait kelime çeşitleri kendi içlerinde de alt gruplara ayrılmaktadır. İsim, sıfat, zarf ve fiil anlamlı kelimeler sınıfının birer üyesi olurken edat, bağlaç, zamir ve ünlemler de görevli kelime sınıfının birer üyesi durumundadır.
Lütfen aşağıdaki tablodan ayrıntılarını görmek istediğiniz sözcük türünü seçiniz.
İsim Soylu Sözcükler |
Edat Soylu Sözcükler |
Fiiller |
1. İsim – İsim Çekim Ekleri 2. Sıfat 3. Zamir 4. Zarf |
1. Edat 2. Bağlaç 3. Ünlem |
1. Fiil – Ek Fiil – Birleşik Fiil – Fiilimsi – Birleşik Zamanlı Fiil – Anlam Kayması |
Anlamlı ve görevli kelimeler arasındaki farklar kısaca aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Anlamlı kelimeleri görevli kelimelerden ayıran özelliklerin başında, anlamlı kelimelerin sayı bakımından çok fazla olması gelir. Buna karşın görevli kelimeler dilde sayıca sınırlıdır ve dilin bütün konuşanlarınca –ağız farklılıkları bir kenara bırakılacak olursa– aynıdır. Sayı açısından yaklaşıldığında görevli kelimelerin sayılarının belirlenebileceği veya tahmin edilebileceği muhakkaktır. Bu açıdan isim, sıfat, zarf ve fiiller anlamlı kelimeler grubunda; zamir, bağlaç, edat ve ünlemler de görevli kelimeler sınıfında yer almaktadır.
Fiilimsiler – Eylemsiler
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcük Türleri | Yorumlar: 4 Yorum var.
Fiillerden türemiş olmakla birlikte bir fiil gibi çekimlenemeyen olumlu, olumsuz şekilleri yapılabilen ve cümlede isim, sıfat, zarf gibi görevlerde kullanılan sözcüklerdir. Aslında fiil oldukları halde cümle içinde çekimli halde bulunmayan, fiile benzeyen, ama fiillerin görevini yapmayan kelimelere fiilimsi denir. Bir cümlede ne kadar fiilimsi varsa o kadar cümlecik vardır. Çünkü her fiilimsi bir yan cümlecik oluşturur. Çekimli fiilin bulunduğu gruptaki kelimeler temel cümleciği meydana getirirler. Üç grupta incelenir.
a. İsim – Fiil: Fiillere “-mak, -mek” , “-ma, -me”, “-ış, -iş, -uş, -üş” eklerinin getirilmesiyle yapılır. Fiil kök ve gövdelerine eklenen “-me, -mek, -iş” ekleri sonucu meydana gelirler. Fiillerin isim gibi kullanılabilen şekilleridir. İsim – fiiller; hem bir eylemin adı oldukları için isim, hem de özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil olan kelimelerdir.
“O şimdi romanını bitirmekle meşguldür.”
“Size gelmeyi ben de çok istemiştim.”
“Onun yemek hazırlayışını gördün mü hiç?” cümlelerinde altı çizili sözler isim-fiildir. Bu ekleri benzer eklerle karıştırmamak gerekir. “Sana, bir daha buraya gelme, demiştim.” cümlesinde altı çizili sözcükteki ek isim-fiil eki değil, olumsuzluk ekidir. Bazı sözcükler aslında isim-fiil ekleriyle türediği halde, zamanla isimleşmiş, yani fiilimsi özelliğini kaybetmiş olabilir.
“Biraz ekmek alabilir miyim?”
“Bugün gelmediğini danışmadan öğrendim.”
“Derste yağış türlerini inceledik.” cümlelerinde altı çizili sözcükler isim-fiil değildir.
“Deneme sınavlarıyla bu öğrencileri denememiz doğru değil.” cümlesinde altı çizili birinci sözü “denememe” şeklinde kullanamayız; çünkü bu sözcük artık isimleşmiştir. Ancak altı çizili ikinci sözcük “denemememiz” şeklinde kullanılabilir; yani olumsuz yapılabilir, öyleyse fiil anlamı devam ediyor; yani bu isim-fiildir.