Sultan Veled / Eserleri
Tarih: 10 Aralık 2011 | Bölüm: Türk Edebiyatı | Yorumlar: Yorum yok.
Dîvân-ı Sultân Veled kaside, gazel, kıt’a, terci-bend, terkib-bend, musam-mat ve rubailerden oluşmaktadır. Bu manzumelerde 29 değişik aruz kalıbı kullanılmıştır. Her vezindeki manzumeler, Mevlânâ’nın divanında olduğu gibi alfabetik bir tertiple toplanmıştır. Bu divanlarda mûtad sıraya göre, kaside, gazel, kıt’a ve terciler yer almaktadır. Rubaîler ise ayrı bir cüz hâlinde bulunmaktadır. Dîvân’da bulunan beyitlerin toplamı Uzluk baskısına göre 12719, Rûdekî baskısına göre ise 13.335’tir. Dîvân’da, Farsça 826 gazel, 32 kaside, 9 kıt’a, 10 terci-bend ve terkib-bend, 23 musammat, 454 rubaî yanında Türkçe ve Arapça şiirler ile Rumca beyitler de vardır. Bunlar, 62 beyitte 8 Arapça manzume ve 3 rubainin yanında, Farsça bir gazel içinde 3 beyit, ayrıca bir de Farsça-Arapça mülemma şiir; 123 beyitte, 14Türkçe manzume ve Farsça-Türkçe 13 beyitiik mülemma bir gazel; 21 Rumca beyit ile Farsça-Türkçe, Farsça-Arapça ve Farsça-Rumca bir arada mülemma şiirlerdir. Dîvân’daki gazellerin çoğu, Mevlânâ’nın gazellerine nazire olarak yazılmıştır. Büyük bir edebî değeri olmayan bu eser, devrinin muhtelif devlet ricali için yazılmış olan ve çok defa beyitlerinin ilk harflerinin sıralanmasından, hakkında yazılmış olduğu şahsın adı çıkan manzumeleri sebebiyle tarih tetkikleri bakımından mühimdir.
Sultân Veled’in ilk mesnevisi olan İbtidâ-nâme, Mevlânâ’nın hayatı ve Mevlânâ âşıklarının ilk inançlarını gösteren en eski ve doğru kaynak olması bakımından oldukça önemlidir. Sultân Veled’in, eserinin başında “Mesnevî-i Veledi” (Veled’in mesnevisi, eseri) diye zikrettiği bu eser, Veled-nâme adıyla tanınmış olup ilk beyti “ibtidâ” kelimesiyle başladığı ve aynı zamanda ilk mesnevisi olduğu için İbtidâ-nâme adıyla da anılmıştır. Eser, 690/1291 yılı Rebiulev-vel/Mart ayının birinci günü yazılmaya başlanmış, Cemaziyelahir/Haziran ayının dördüncü günü tamamlanmıştır. Mesnevi, Abdülbaki Gölpınarlı’ın tercümesine göre dibace ve giriş hariç 167 başlığı ve 8755 beyti içermektedir. Cemşid Karabeyglu tarafından yapılan doktora çalışmasına göre ise, dibace hariç 165 başlığı ve 9007 beyti ihtiva etmektedir. Bunların içinde 76 Türkçe, 180 Arapça ve 23 Rumca beyit de bulunmaktadır.
Eser Senâî’nin İlâlıî-nâme’s’ı, yani Hafif bahrinin “fâilâtün mefâilün fâilün” kalıbıyla, nazım ve nesir karışık olarak yazılmıştır. Nesri dibace ve fasıllarda görülen ve hepsi, şairin kendi kaleminden çıkmış ve manzumelerin bir nevi özeti olan ibarelerdir. Bunlar genelde sâde, külfetsiz, son derece sağlam ve mükemmel, yapmacıktan uzak ve aynı üslûptadır. Nazmı ise, konuların kısaca özetlendiği başlıklardan sonra geniş olarak işlendiği beyitlerdir. Bunlar, son derece sâde, akıcı, külfetsiz ve basittirler, ancak içlerinde gevşek beyitler ve noksan kâfiyeler de vardır.