Cemil Meriç
Tarih: 21 Haziran 2014 | Bölüm: C | Yorumlar: Yorum yok.
Cemil Meriç, önce Marxist, sonra Marxizmi terk etmiş bir düşünürdür. Cemil Meriç, 1970’li yıllarda parladı ve kendini açığa vurdu. Yazıları, kitapları ve konferansları ile her kesimden okuyanları sarstı. Cümleleri ve fikirleri, okuyanların beynine adeta tokmak gibi indi. Kısa ve dolgun cümleleri, tok ifadeleri ve mantığı ile sarsmadık zihin bırakmadı. Edebiyattan, felsefeden, bilimlerden, ahlâktan, tarihten, dine kadar girmedik saha bırakmadı. Kimsenin el atmadığı, yahut gördüğü halde söylemeye cesaret edemediği gizlilikleri, araştırdı, ortaya çıkardı ve cesaretle söyledi. Çarpıcı ifadeleri ve fikirleri sağda ve solda bir mutabakat ve yakınlaşma noktası temin etti.
Her konuda kuvvetli bir tenkitçi olarak göründü. Yakıcı, yıpratıcı eleştiri oklarını yöneltmediği sistem ve şahıs, adeta bırakmadı. Onun tenkitlerinden nasibini almayan kalmamış gibidir. Ama tenkidin yanında takdir etmesini de bildi ve yerine getirdi. Ona göre Batılılaşmak, “şahsiyetsizlik erimek, yok demek, benimsediğimiz bir idam hükmüdür”, “Kavga eden cemiyet iyimserdir. Kavga canlılığın ifadesi”dir. “Demokrasi demopedidir” (Halkın eğitimidir). “Faşizm devrimci bir sağdır”, “İnsan bazı bahislerde sağdır, bazı bahislerde soldur. Bu itirazla bu kelimeleri aşmak lazım.”
“Gündelik hayatta materyalist mukaddesi olmayan, davası olmayan bedbahta verilen ad”, “Türkiye’de mekanik materyalizm, bir nevi kompradorluktur. Hepsi memur aristokrasisine mensuptur. Kitleden kalabalıktan kopuştur, yani sağcılıktır; materyalizm, Batı’nın istediği insan tipi olmaktır. “Oryantalizm, kapitalizmin keşif koludur.” “İslamîyet sınıf kavgasını körükleyemez. Çünkü İslâmiyet’te sınıf kavgası yoktur, çünkü İslâm, İslâmın kardeşidir.”