Yadsıma / İnkâr Nedir?
Tarih: 23 Kasım 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 9 Yorum var.
İnkâr etmek biçiminde kullanımı yaygın olan “yadsıma” kavramı, bir Türkçe karşılık olarak yakın zamanda sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Bu kelimenin kökü olan “yad” sözcüğü, bilindiği üzere yabancı anlamını karşılayan bir öz Türkçe sözcüktür. Yadsıma kavramı ise, bir konuda daha önce düşüncesini veya tutumunu açıkça ortaya koyan bir kişinin, çıkarı için duruşunu değiştirmesi, yaptığı veya söylediği bir şeyi inkâr etmesidir. Bu bir kişilik özelliği olmakla birlikte, şartlar gereği kişini takındığı duruş olabilmektedir.
Kişiler bazen yaptıkları bir davranıştan, söyledikleri bir sözden veya sahip oldukları düşüncelerden pişman olup ağız değiştirebilir, bir şeyleri olduğundan farklı anlatmaya başlayabilirler. İşte bu durumdaki kişiler, gerçekleri “yadsımakta” ve apaçık bilinen şeyleri inkâr etmektedir. Bir dil – anlatım konusu olarak yadsıma cümleleri, işte böyle kişilerin söz ve davranışlarını örneklemektedir. “Sınav sorularını odanızdan ben mi almışım?” cümlesinde, kişinin soruları aldığını inkâr etmesi söz konusu olabilir. İşte bu bir yadsıma cümlesi örneğidir.
Yadsıma cümlesi örneği olarak kabul edebileceğimiz bazı sözlerde, “Peki söyleyen kişi gerçekten haklıysa ve yalan söylemiyorsa?” sorusu aklımıza gelebilir. Örneğin, “Bahçedeki topu ben patlatmadım.” cümlesini söyleyen bir çocuğun, gerçekten topa hiç dokunmaması bile söz konusu olabilir. O hâlde bu çocuğun bir şeyleri inkâr ettiği düşünülemez. Fakat inkâr cümlelerinde, sözü söyleyen kişinin genellikle art niyetli olduğu düşünülür veya sözün başı ve sonu belirtildiğinde bunun gerçek olmadığı anlaşılır. Eğer sorularda böyle bir durumla karşı karşıya kalınırsa, içerisinde yalan söylemenin söz konusu olabileceği cümle inkâr (yadsıma) cümlesi olarak kabul edilmelidir.
Cümle Türleri
Tarih: 20 Eylül 2011 | Bölüm: Cümle Türleri | Yorumlar: 2 Yorum var.
Cümle konusunda önemli çalışmaları olan Amerikalı dilbilimci Noam Chomsky, insanın sınırlı sayıda kelime ile sınırsız sayıda cümle üretebildiğini söyler. Dilbilimi alanında çalışma yapan araştırmacılar, her dilin temel yapısının cümle düzeyinde ortaya çıktığını, dillerin bazı yönlerden farklılık gösterse de temelde ortak bir yapıya sahip olduğunu kabul ederler. Yani her dil, kendi söz dizimi sistemi içerisinde özgün olsa da bazı yönlerden pek çok dille benzerlik göstermektedir.
Dillerin, cümle düzeyinde ortak olan en önemli yönleri, kuşkusuz cümleyi kelimelerden oluşturmaları ve kelime dizilişlerini belli kurallar dahilinde gerçekleştirmeleridir. Yeryüzünde hiçbir dil kuralsız bir dizilişe izin vermez. Dilin doğal konuşucuları, ana dillerinde, cümle yapısında meydana gelen kural hatalarını hemen fark ederler. İnsanların, ana dillerinde, geçmişte veya hâlihazırda kullanılan veya gelecekte kullanılacak olan cümlelerin tamamını ezberlemesi mümkün değildir. Dilin söz dizimi kuralı doğuştan itibaren öğrenildiği için her kullanılışta yeni bir diziliş mümkün olabilmektedir. Bu nedenle, insan, ana dilinde cümle yapısında meydana gelen bir yanlışlığı kuralları bildiği için kolayca fark edebilmektedir.