Alfabe Nedir? / Tanımı, Oluşumu ve Açıklaması
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: 1 Yorum var.
Yazı sistemleri sesi, heceyi veya kelimeyi esas alabilir. Sesi temel alan yazı sistemine alfabe denir. Alfabede harfler, sesleri gösteren işaretlerdir. Ancak harfler, genel olarak, bütün sesleri değil anlam ayırıcı sesleri (sesbirimleri) karşılamak üzere kullanılır. Bununla birlikte alfabelerde her sesbirimin tek harfle gösterilme zorunluluğu yoktur. Söz gelişi, Türkçede ş harfiyle işaretlenen /ş/ sesi, İngilizcede sh, Fransızcada ch, Almancada sch ( harf gruplarıyla karşılanır. Buna karşılık her sesbirimin alfabede bir harf karşılığı olmayabilir. Örneğin Türkçede anlam ayırıcı niteliği olan /l/ sesbirimleri tek harfle (l harfiyle), karşılanmaktadır. Bu nedenle nota adı olan sol ile yön gösteren sol kelimeleri aynı yazılmaktadır.
Alfabedeki bazı harflerin ise ses karşılığı olmayabilir: Türk alfabesinin harflerinden ğ, dilde (özellikle yazı dilinde) önemli işlevi olsa da, yapılan laboratuar çalışmalarına göre, bir sesbirimini karşılamaz. 1 Kasım 1928’de kabul edilen 1.353 sayılı kanuna göre, Latin temelli Türk alfabesinde yirmi dokuz harf (a, b, c, ç, d, e, f, g, ğ, h, ı, i, j, k, l, m, n, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ü, v, y, z) vardır, Bu harflerden sekizi ünlüleri, yirmi biri ünsüzleri gösterir. Latin kökenli Türk alfabesi sesbirimleri karşılamak üzere hazırlanmıştır ve büyük ölçüde fonemiktir. Ancak, doğal olarak, ses değişkelerini ve vurgu, ton gibi parçalar üstü birimleri işaretlemez. Bu nedenle, “Türkçe yazıldığı gibi okunur, okunduğu gibi yazılır.” ifadesi yanlıştır.
Bir dildeki harflerin belirli bir sıraya dizilmiş bütününe alfabe denir. Abece veya alfabe, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir. “Abece” sözcüğü, Türkçe‘deki ilk üç harfin okunuşundan oluşur. Benzer biçimde Fransızca kökenli Alphabet’den dilimize geçen “Alfabe” sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan “alpha” ile “beta”nın okunuşundan gelir.
Türklerin Kullandıkları Alfabeler
Tarih: 2 Ekim 2011 | Bölüm: Alfabeler | Yorumlar: 29 Yorum var.
Türkler tarih boyunca birçok alfabe kullanmışlardır. Türkçenin binlerce yıllık geçmişi içinde, alfabe üzerinde değişmeler yaşanması doğaldır. Fakat Türkler, bazen yakın dönemler içinde birden fazla alfabeyi benimsemişlerdir. Bu da dil ve edebiyat çevresinde değişiklikler yaratmış, farklı gelişmeler yaşanmasında etkili olmuştur.
Türklerin farklı alfabeleri kabul etmelerinde türlü nedenler etkili olmuştur. Göktürkler döneminde Türkler’e ait olan, milli alfabemiz Göktürk alfabesini kullanan Türkler; İslam’ın etkisiyle Arap yazısından etkilenmeye başlamıştır. Göktürkler, devlet ortadan kalkana kadar Göktürk alfabesini kullanmışlardır. Uygurlar, yavaş yavaş müslümanlaşmaya başladıkları için, Arap harflerinin biraz değiştirerek oluşturdukları Uygur alfabesini kullanmaya başlamışlardır. Zaman içinde Uygur alfabesi, Göktürk alfabesinin yerini almıştır. Karahanlı döneminin sonuna kadar bazen iki alfabe birlikte kullanılmışsa bile, Uygur alfabesi baskın olarak kullanılmıştır.
Osmanlı dönemiyle birlikte, Türkler üzerinde Arapların etkisi iyiden iyiye artmış ve Arap harfleri olduğu gibi kabul edilmiştir. Arap alfabesi 6-7 yüzyıl boyunca kullanılmıştır. Bu dönem içerisinde harflerin harekelerinin atılması veya alfabeye yeni harfler eklenmesi gibi Arap alfabesi üzerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu nedenle bu dönem içerisinde kullanılan alfabeye “Osmanlı Alfabesi” demek de yanlış olmayacaktır.
Göktürk (Orhun) Alfabesi
Tarih: 2 Ekim 2011 | Bölüm: Alfabeler | Yorumlar: 10 Yorum var.
Türklerin siyasal varlık olarak tarih sahnesine çıkmaları, Milattan önceki yüzyıllara, Hiung-nu’lar dönemine kadar geriye gitmektedir. Hunlar döneminde yazının kullanıldığına ilişkin bazı kayıtlar olmakla birlikte, bu yazının niteliği hakkında açık bilgilere sahip değiliz. Bu yüzden Türklerin kullandıkları kesin olarak bilinen ilk alfabe Göktürkler döneminde yaygınlık kazanan Göktürk alfabesidir. Son yıllarda Issık-Göl yakınındaki bir kurganda bulunan iki satırdan oluşan yazı, Göktürk alfabesi karaterinde olup, M.Ö. V.-IV. yüzyıllara tarihlenmektedir. Bu yüzden de Göktürklere bağlanan ilk Türk yazısının Göktürk Kağanlığı`nın kuruluşundan yüzyıllarca önce bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.
İlk Türk alfabesinden günümüze kalan en büyük kalınıtılar Göktürkler döneminde dikilen yazıtlarda karşımıza çıkmaktadır. Çözülüp değerlendirilmeleri ancak XIX. yüzyıl sonunda mümkün olmuştur. Bunlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlar olmuştu. 1889’da da Orhon yazıtları diye anılan iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştı. Öteki yazıtlardan farklı olarak bunların arka yüzlerinde Çince metinler de vardı. Yani Ankara`daki Augustus Tapınağı’nda olduğu gibi iki ayrı dilde yazılmışlardı. Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen, 1893`te bu yazıtları çözmüş, böylece bunların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirildikleri, yazının Türklere özgü bir alfabe, dilin de eski Türkçe olduğu meydana çıkarılmıştı.
Göktürk alfabesi, Göktürkler döneminden -yani 7. yüzyıldan- başlayarak Karahanlı dönemine kadar kullanılmıştır. Yaklaşık 5 yüzyıl boyunca yazı dili olarak kullanılan Göktürk alfabesinin en güzel örnekleri Orhun Yazıtları’dır. Kağıt üzerinde bu alfabenin kullanıldığı en güzel örnek ise, Irk Bitig adlı eserdir. Göktürk alfabesi Göktürk ve Uygur devletleri döneminde kullanılmış, sonra yerini Uygur alfabesine bırakmıştır.
Uygur Alfabesi
Tarih: 2 Ekim 2011 | Bölüm: Alfabeler | Yorumlar: 6 Yorum var.
Göktürk Kağanlığı‘nın 744 tarihinde yıkılmasıyla onun yerine geçen Uygur egemenliği dönemi kültürel etkinlikler ve gelişmeler yönünden İslam öncesi Türk tarihinin en parlak ve dikkate değer dönemini oluşturur. Çin, Hint ve İran kültürlerinin de etkisiyle kültür hayatına öncelik, renk ve hareketlilik getiren Uygurlar, kağıdı ve matbaayı da alıp kullanmışlardır. Bu arada kullanılagelen Göktürk yazısını bırakarak kendilerine özgü yeni bir alfabe düzenlemişlerdir.Uygur alfabesi, Sogd kökenli olup, bazı değişikliklerle Türkçe’ye uygulanmıştı.
Bu alfabenin ne zaman kullanılmaya başlandığı kesin olarak saptanamamaktadır. Bugün için bilinen, bu yazı ile yazılmış en eski metinlerin IX. yüzyıl sonlarına ait olduklarıdır. Buna karşın, söz konusu alfabe Uygurların siyasal varlıklarını yitirmelerinden sonra da yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Türklerin İslamiyete geçişleri ve Arap kökenli yeni bir alfabenin kabulünden sonra da Türkistan ve Kırım‘daki Türk devletlerinde bu alfabe varlığını koruyabilmiştir. Timur İmparntorluğu ve onun kollarında Uygur yazısının kullanıldığı bilinmektedir.
Ebu Said Mirza’nın 1468’de Uzun Hasan’a gönderdigil bitik –mektup– Uygur harfleriyle yazılmıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nda da sarayda Uygurca bilen kâtipler vardı ve Orta Asya`daki Türk hükümdarlarına gönderilen mektuplarla kimi yarlıkları bunlar yazıyorlardı. Örneğin, Fatih Mehmet`in Otlukbeli Savaşı`ndan sonra Özbek Hanına gönderdiği zafername Uygur alfabesiyle yazılmıştı. Böylece Orta Asya Türkleri arasında olduğu kadar Osmanlı merkez yönetiminde de geçerliliğini koruduğu anlaşılan Uygur alfabesi, varlığını bir süre daha devam ettirmiş ve 18. yüzyılda tamamıyla unutulmuşdur.