Oks ve Öss’de Başarılar!
Tarih: 9 Ağustos 2012 | Bölüm: Eğitim | Yorumlar: 20 Yorum var.
Bildiğimiz üzere Oks ve Öss’ye sayılı günler kaldı. Birçok arkadaşımız, yıllardır bu sınavlar için çalıştılar ve artık bir an önce sınava girip bir yerleri kazanmak istiyorlar. Her ne kadar geleceğin birkaç saatle belirleniyor olmasından pek hoşnut değilsek de, sınav günlerinin gelecek için atılacak en önemli günlerden biri olduğunu kabul etmek zorundayız.
Bugüne kadar herkes, sınavlardan istediği puanı alabilmek için bir şekilde çalıştı. Onun için bu saatten sonra çalışma yöntemlerini değil, sınavla ilgili çeşitli hatırlatmaları sizlere vereceğim. Yoğun olarak çalıştığınız şu günlerde, kendinizi psikolojik ve fiziksel yönden sınava hazırlamanız için bazı şeylere dikkat etmeniz gerekiyor. Sınava girmeden önce ve sınavdan çıktıktan sonra aşağıda sıraladığım uyarıları dikkate alırsanız, kârlı çıkan siz olursunuz. Ayrıca uyarı ve hatırlatmaları Öss ve Oks için ayrı ayrı yazmayacağım. Sonuçta ikisi de geleceğinizi belirleyecek önemli sınavlardan biri.
Bu sene ağelimizden yararlanıp Oks ve Öss’de en yüksek puanı alan arkadaşlarımıza, “ÇokBilgi.Com” adına bir hediye göndereceğiz. Hediyemizi alabilmeniz için sınav sonuç belgenizin görüntüsünü (resmini), bize göndermeniz gerekiyor. Gönderilen sonuçlar içerisinde en yüksek sonucun sahibine hediyesini göndereceğiz. Öss’de alınan sonuçlar ayrı, Oks’deki sonuçlar ayrı olarak değerlendirilecektir. Sınav sonuç belgenizi tarayıcı veya fotoğraf makinesi yardımı ile bilgisayarınıza aktarabilirsiniz. Aktardığınız dosyayı “iletişim” bölümünden gönderirseniz, değerlendirmeye katılabilirsiniz.
Hediyemizi de duyurduktan sonra sınav öncesinde / sırasında / sonrasında dikkat etmeniz gereken şeyleri sıralayabiliriz:
Okulda Şiddet Nedir? / Alınacak Önlemler
Tarih: 30 Ekim 2011 | Bölüm: Eğitim | Yorumlar: 6 Yorum var.
Okullardaki eğitim öğretim çalışmalarının daha özgür bir ortama kavuşmasıyla birlikte, niteliği daha yüksek bir eğitimin gerçekleştirilebileceği düşünülürken, okul içindeki öğrenci – öğrenci ve öğrenci – öğretmen ilişkilerinde gözle görülür bir gevşeme ortaya çıkmıştır. Çünkü sağlıklı bir bilinç yapısına sahip olmayan bireyler için özgürlüğün sınırı yoktur. Bu sınır tanımamazlık, başkalarının herhangi bir alanda kısıtlanmasına neden olduğunda, şiddetin ilk adımı olan “duyguların yıpratılması” ile karşılaşmak olasıdır.
Okulda şiddet, okul iklimi üzerinde olumsuz sonuçlar üreten, öğrencilerin öğrenme süreçlerine zarar veren, onların gelişimlerini engelleyen, saldırgan ve suç benzeri davranışları tanımlamayan ve Sosyoloji – Psikoloji disiplinleri içerisinde ele alınan önemli konulardan biridir.
Okullardaki şiddet, değişik nedenlerden kaynaklanabilir ve çok yönlüdür. Sorun, yalnızca öğretmenlerin veya idarecilerin öğrenciler üzerinde baskıcı tutumlar içerisinde olması değildir. Şiddet, öğretmenlerden veya okul içinde güvenliğin sağlanmasında önemli görevleri bulunan okul idaresinden bağımsız bir biçimde, tamamen öğrenci odaklı olarak da ortaya çıkabilir. Özellikle toplumda meydana gelen yozlaşmalar ve şiddet yanlısı eğilimler, öğrencileri büyük oranda etkilemektedir. En değersiz konuları bile şiddete dönüştürebilecek eğilimde bulunan gençler, çoğu zaman şiddetin kaynağı durumunda oldukları gibi, aynı zamanda şiddetin etkisinin de odağı konumundadırlar.
İdeal Öğretmen Nasıl Olmalıdır?
Tarih: 30 Ekim 2011 | Bölüm: Eğitim | Yorumlar: 2 Yorum var.
Eğitim bilimleri alanında yapılan araştırmalar neticesinde, en iyi öğretme / öğrenme etkinliklerinin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiği ortaya koyulmuştur. Ülkemizde son yıllarda büyük önem kazanan “yapılandırmacı yaklaşım“, bu temelde ortaya çıkmıştır. Yapılandırmacı yaklaşım, eğitim / öğretim faaliyetlerinin düzenlenmesinin yanında, “ideal öğretmen“in belirlenmesinde de önem taşımaktadır.
İdeal öğretmen, yapılandırmacı yaklaşımın gerektirdiği biçimde, öğrenme / öğretme etkinliklerini iyi planlamak; eski “geleneksel” tutumlardan vazgeçip, “öğrenci merkezli” öğretmeye doğru yol almak; düşünen, sorgulayan, araştıran, eleştiren, çok yönlü okuyan bireyler yetiştirebilmek için öğrencileri etkin kılmalıdır. Ürün kadar öğrenme sürecine de önem vermek gerekir. Öğrenme / öğretme ortamlarını iyi düzenleyebilmek, öğrencilerin beş duyu organını etkileyerek ve onlara zengin öğrenmeler yaşatacak ortamları yaratabilmek, bireysel farklılıkları göz önüne alıp, bilgi teknolojilerini düzenle ve etkili bir biçimde kullanabilmek de ideal öğretmenin özellikleri arasında yer almalıdır.
Aslında herkesin “ideal öğretmeni” farklı olabilir. Ve hatta bu idealin sınırı yoktur. Fakat genel doğrular ve araştırmalar çerçevesinde düşünüldüğünde, ideal öğretmen için bazı özellikler sıralanabilir. Bu özellikler, olması istenen ve olduğunda bizi verimli / etkili bir eğitime kavuşturacak öğretmenlerin özellikleridir.
Günümüz gençliğinin sorunlarından biri, kendini ifade edememesidir. Ne yazık ki eğitimimiz, öğrencilerin kendini çekinmeden ifade edebilecekleri, türlü konularda tartışmaya katılacakları temel becerileri gençlere kazandıramamaktadır. Bu, belki de bütün alanlarda, her türden öğrencinin başarısız olmasına temel nedendir. Çünkü öğrenciler, öğrendiklerini günlük yaşama aktaramadıkları; sorgulamaktan, düşünmekten ve eleştirmekten kaçındıkları için, biz eğitimimize “kötü” diyoruz. İşte ideal öğretmen, öğrencilerini bu anlayışla ve bu eksiklikleri görerek yetiştirmeye çalışan öğretmendir.