Gerçek Anlam Nedir?
Tarih: 1 Nisan 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 5 Yorum var.
Gerçek anlam nedir, cümle örnekleriyle konu anlatımını bu sayfada bulabilirsiniz. Gerçek anlam, sözcükte anlam konusunun bir alt başlığıdır. Yani kelimelerin cümle içerisinde yüklendikleri anlamlara verilen bir dil bilgisi terimidir. Bir kelimenin aklımıza gelen ilk anlamı, gerçek anlamı karşılar. Eğer kelime, cümle içerisinde aklımıza gelen ilk anlamı karşılayacak şekilde kullanılmışsa, işte bu kelimelere “gerçek anlamlı” denir.
Daha ayrıntılı bir tanım yapacak olursak, “bir kelimenin söylendiğinde aklımıza gelen ilk anlamı, sözlükte ilk sırada bulunan ve en temel karşılığı olan anlamına” gerçek anlam denir. Gerçek anlam, mecaz anlamın zıttı gibi düşünülebilir. Kelimeler cümle içerisinde kendi anlamından uzaklaşabilirler. Böyle kelimeler mecaz anlamlı olarak nitelendirilir. Gerçek anlam ise, kelimenin temel anlamından uzaklaşmamış hâlini karşılar.
Örneğin, “düşmek” denildiğinde aklımıza gelen ilk anlam, “yer çekiminin etkisiyle bir şeyin yukarıdan aşağıya inmesi” şeklinde olur. İşte buna temel anlam, yani gerçek anlam denilmektedir. Bu kelimeyi gerçek anlamlı olarak bir cümlede kullanacak olursak, “Ayağım takılınca, elimdeki güzelim vazo yere düştü.” şeklinde olabilir. Bu cümlede “düşmek” kelimesi, vazonun gerçekten yere düşmesini karşılamaktadır. Fakat bu kelime, “Bu hareketinle sen de gözümden düştün.” cümlesinde kendi anlamından uzaklaşarak mecaz anlamlı olarak kullanılmaya başlamıştır. Burada bir şeyin gerçekten yere düşmesinden bahsedilmemektedir. İşte gördüğümüz üzere kelimenin aklımıza ilk gelen temel anlamına, gerçek anlam denilmektedir.
Sözcükte Anlam
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcükte Anlam | Yorumlar: 12 Yorum var.
Sözcük ve eş anlamlısı olan kelime, en kısa tanımıyla anlamlı ve işlevli ses veya ses birliğidir. O, gelmek, at, güzel, çocuk, ile, bu, ve, ah örneklerinin hepsi birer sözcüktür. Bu tanıma göre bu metinde araya bir boşluk bırakılarak yazılan her birliğin bir sözcük olduğu yargısına kimse itiraz etmeyecektir. Bununla birlikte bir metinde gelmek fiili, geldi, geliyor, gelmiş, gelen vb. farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Bunların her birini sözcük olarak saymak yanlış olmaz. Ancak bunların her biri aynı sözcüğün farklı bir ekle çekimlenmiş biçimidir ve taşıdıkları anlamlar sözlükte tek bir maddede verilir. Buna karşılık arapsaçı, açgöz, şeytan tüyü, arı kovanı gibi birden çok sözcükten meydana gelen örneklerde her bir örneğin sözlüklerde bulabileceğimiz anlamları vardır. Buna rağmen bitişik yazıldıkları için arapsaçı ve açgöz tek sözcük sayılırken, ayrı yazılan şeytan tüyü iki, arı kovanı gibi ise üç sözcük kabul edilecektir.
Sözcük, çoğu zaman, dilin kendi başına anlamı olan en küçük parçası, diye tanımlanır. Ağaç, hayal, dost gibi sözcükler buna örnektir. Bazı sözcükler ise tek başına anlam taşımayıp diğer sözcüklerle bir araya geldiğinde belli bir anlam ifade eder: için, gibi, göre vs. Sınavlarda sözcük anlamına dayalı sorular değişik soru biçimleriyle karşımıza çıkar. Kimileri “Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır?” gibi bilgiye dayalı olduğu halde, kimileri “Aşağıdakilerden hangisinde “gün” sözcüğü ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?” gibi sözcüğün cümle içindeki yorumuyla ilgilidir. Hatta yoruma dayalı sorular sözcük anlamıyla ilgili soruların çoğunu oluşturur.
Sözcük terimiyle ilgili içinden çıkılması zor başka durumlar da vardır: dişe diş “aynı biçimde, aynı araçları kullanarak“, baş başa “birlikte, beraberce” örnekleri ayrı yazılmış sözcüklerden meydan gelmekle birlikte sözlük anlamlan olan birliklerdir. Ayrıca üzümünü ye bağını sorma gibi cümle boyutunda olmakla birlikte aslında “yararlan, ama kaynağını araştırma” anlamına gelen bir deyimdir. Tek bir sözcükten ibaret olan öğeler de cümle olabilir: Dur!