Atatürk İnkılaplarının Adları ve Tarihleri
Tarih: 21 Temmuz 2013 | Bölüm: Atatürk | Yorumlar: 11 Yorum var.
Siyasî Alandaki İnkılaplar
• Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)
• Ankara’nın başkent olması (13 Ekim 1923)
• Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923)
• Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)
• Çok partili rejim denemeleri (1924 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası)
Toplumsal Alanda Yapılan İnkılaplar
• Şapka ve Kıyafet İnkılâbı (25 Kasım 1925)
• Lâkap ve Unvanların Kaldırılması (26 Kasım 1934)
• Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934)
• Laiklik (1928)
• Takvim, saat ve ölçülerde değişiklik (26 Aralık 1925 – 26 Mart 1931)
• Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması
• Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi (1930-belediye seçimlerine katılma hakkı,1933-muhtarlık seçimlerine katılma hakkı,1934-milletvekili seçimlerine katılma hakkı)
Atatürk İnkılapları Nelerdir?
Tarih: 21 Temmuz 2013 | Bölüm: Atatürk | Yorumlar: 30 Yorum var.
Atatürk Türk milletinin geleceğini cumhuriyetle çizerken, ileri ve medeni bir toplum olmanın gereğini de ortaya koymuştur. Atatürk’e göre sıra ülkeyi her alanda modern, çağdaş bir düzeye getirecek inkılâpların yapılmasına gelmişti.
Atatürk inkılapları tamamen Türk halkının ihtiyaçlarına yönelik olarak yapılmıştır. “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline eriştirmektir. İnkılâplarımızın temel kuralı budur.” diyen Atatürk, İnkılaplarını siyasal, toplumsal, hukuk alanında, eğitim kültürel ve ekonomik alanda gerçekleştirmiştir. Ekonomik alanda 1923’te Türkiye’de ilk İktisat Kongresi yapılmıştır.
Atatürk, “Kılıç kullanan kol yorulur, ama sapan kullanan kol gün geçtikçe daha çok güçlenir.” ifadesi ile ekonominin önemini vurgulamıştır. Atatürk, kongrede ülkenin gerçek sahibinin halk olduğu görüşünü, siyasi alandan ekonomik alana kaydırarak bir defa daha tekrarlamıştır. Anadolu köylüsünü “bir lokma bir hırkaya” razı olarak yaşamaktan vazgeçirmeye çalışmıştır.
Atatürk inkılaplarının Atatürk ilkeleriyle ilişkisini görmek için “İlke – İnkılap İlişkisi” başlıklı yazımıza; Atatürk inkılaplarının kronolojik sıralamasını ve tarihlerini toplu olarak görebilmek için “İnkılaplar Kronolojisi” başlıklı yazımıza bakabilirsiniz. |
Siyasal Alanda Yapılan Devrimler
Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde 1919 yılında başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşımız 1922′de tamamlandı. Osmanlı Devleti yöneticileri bu savaşın önderleri hakkında ölüm fermanları imzalamaktan çekinmediler. Kurtuluş Savaşı bittiği zaman bir yanda Büyük Millet Meclisi Hükümeti, öte yanda Osmanlı Saltanatı vardı.
Büyük Millet Meclisi’nin 1 Kasım 1922 günü kabul ettiği bir yasa ile tarihimizde saltanat dönemi kapandı. Yeni bir dönem başladı. Osmanlı Saltanatının kaldırılmasından sonra 1921 Anayasası’nda değişiklikler yapıldı. 29 Ekim 1923 günü Türkiye Devleti’nin hükümet şeklinin Cumhuriyet olduğu kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı ile tarihimizde Cumhuriyet Dönemi başladı.
Atatürk’ün İmzaları ve Mührü
Tarih: 21 Temmuz 2013 | Bölüm: Atatürk | Yorumlar: Yorum yok.
Atatürk’ün dil devriminden önce Osmanlıca ve sonra yeni Türk alfabesiyle atmış olduğu imzalar ve TBMM’de kullandığı bir mühür bulunmaktadır. Atatürk kendisine “Ata” denilmesini sevmemekle birlikte, soyadı kanunu ile kendisine verilen “Atatürk” adını benimsemiş ve imzasını da buna göre yeniden geliştirmiştir.
Sakarya Meydan Muharebesi‘nden Çanakkale Savaşı‘na kadar Atatürk’ün imzaları daha baştansavma, gayriciddi bir görünüşe sahiptir. Bu durum, Atatürk’ün o zamanlarda sahip olduğu yetki ve imkânların vermiş olduğu ruh hâlinden kaynaklanıyor olsa gerek.
Türk dilinin yeni alfabesine kavuşması ile Atatürk, toplum önderi olarak oldukça güzel bir formda yazı yazmıştır. El yazısını günümüz insanı kadar net ve güzel yazmayı başaran ölümsüz lidere ait olan farklı imzaları ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kullanmış olduğu imzayı aşağıdaki görsellerde bütün ve ayrı ayrı olarak görebilirsiniz.
Atatürk’ün Anıları
Tarih: 21 Temmuz 2013 | Bölüm: Atatürk | Yorumlar: 13 Yorum var.
Nasıl Yaptınız Bunu Selanik’e?
30 Mayıs 1913’te Osmanlı Devleti, Balkan Devletleriyle Londra Barış Antlaşması’nı imzalamış Midye-Enez hattını sınır olarak kabul etmiştir. Selanik’in elden çıkması üzerine, Atatürk annesi ve kızkardeşi ile evlerini bırakmışlar, İstanbul’a gelmişlerdir. Ömrünün çoğunu geçirdiği yerin düşman eline geçmesi Mustafa Kemal’i çok üzmüştü.
İstanbul’daki bir gazinoda bazı subay arkadaşlarını görünce, “Nasıl yapabildiniz bunu? O güzelim Selanik’i düşmana nasıl teslim edebildiniz?” demiştir. Mustafa Kemal İstanbul’da binlerce Selanikli halkın aç ve perişan bir vaziyette olduğunu görmüştür. Daha sonra Zübeyde Hanım ve kızkardeşine bir ev bulduktan sonra, Genelkurmay’daki görevinin başına dönmüştür. Görevi, Gelibolu yarımadasının nasıl savunulacağını araştırmaktı.