Temel ve Yan Cümle Nedir?
Tarih: 23 Mart 2019 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Türkçede her cümle bir yargı bildirmek zorundadır. Cümlede yargıyı üzerinde toplayan ve diğer ögelerin anlamını tamamlayarak cümleyi oluşturan öge “yüklem”dir. Bunun için her cümlede mutlaka en az bir tane yüklem vardır. Bununla birlikte, yüklem gibi tam bir yargı bildirmeyen fakat yüklemin anlamını çeşitli şekillerde tamamlayan söz ya da kelime grupları da vardır. Bunlar cümlede yükleme yardımcı ögeler olarak görev alırlar ve temel cümlenin içinde yan cümle olarak adlandırılırlar. Yan cümlelerin kullanıldığı cümleler, yapı bakımından birleşik cümle olarak kabul edilirler.
Birleşik cümlelerde yargıyı ifade eden, yardımcı ögeleri bir anlam bütünlüğüyle bir araya getiren yüklemin bulunduğu bölüme “temel cümle” denir. Temel cümle, birleşik cümlelerde yüklemi ve ona doğrudan bağlı kelimeleri kasteder. Örneğin “Bir yandan yağmur yağarken, biz denize girdik.” cümlesinde ana yargı “Biz denize girdik.” cümlesidir. Bu kısım cümlede asıl anlatılmak istenen bölümdür. Bunun için bu kısım, temel cümle olarak adlandırılır. Önceki kısım ise temel cümlenin anlamını destekleyen bir söz öbeğidir, ki birazdan tanımlayacağımız üzere o da yan cümledir. Kısaca cümlede yüklemin bulunduğu bölümün temel cümle olduğunu, fiilimsilerin bulunduğu bölümün yan cümle olduğunu söyleyebiliriz.
Yapısına göre birleşik cümlelerde, temel cümlenin anlamını destekleyen, genellikle fiilimsiler ve çekimli fiillerle kurulan söz ve söz öbeklerine ise “yan cümle” denilmektedir. Yan cümleler kesin bir yargı ifade etmezler, tek başlarına cümle olamazlar. Bunlar temel cümlenin anlamını desteklemek için kullanılırlar. Bazı kaynaklarda yan cümlecik olarak da kullanılırlar. Cümleden çıkarıldıklarında anlamda daralma olur fakat kalan kısım yine bir cümle niteliği taşır, yargı bildirir. Örneğin “Bu fotoğrafı görünce, eski günleri hatırladım.” cümlesinde temel yargı “Eski günleri hatırladım.” cümlesidir. Bu temel cümleyi destekleyen yan cümle ise “Bu fotoğrafı görünce” söz öbeğidir. Bu kısım bir zarf-fiil ile kurulmuştur.
Cümlenin Temel ve Yardımcı Öğeleri Nelerdir?
Tarih: 20 Mart 2019 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Cümlenin ögelerinden özne, yüklem, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf tümleci; bir cümlenin meydana gelmesinde aynı düzeyde etkili değildir. Bir cümlede zarf tümleci veya yer tamlayıcısı kullanılmayabilir. Özne gizlenmiş veya nesne verilmemiş olabilir. Fakat Türkçede bir cümlenin mutlaka yüklemi olmak zorundadır. Bu nedenle cümledeki ögeler içinde en önemlisi yüklemdir. Eksiltili cümleler dışında Türkçede yüklemsiz cümle yoktur. Çünkü yüklem, çekimli bir fiil veya ek fiil almış bir isim olarak cümlede yargıyı üzerinde toplayan ögedir. Bu nedenle yüklem, cümlenin diğer tüm ögelerini arkasından çeken bir lokomotif gibidir.
Türkçede yüklem cümlenin vurgusunu belirleyen, işi yapan şahsı ve eylemin gerçekleşme zamanını gösteren bir ögedir. Ayrıca cümledeki diğer tüm ögeleri bulduran sorular yükleme sorulmaktadır. Ayrıca cümlenin yapı ve anlam özelliklerini belirlerken de yine yükleme bakılır. Bir cümlenin kurallı veya devrik olması, yüklemin yerine bağlıdır. Hatta bir cümlenin çatı özelliğini belirlerken, mutlaka çekimli fiil olan yüklem ögesinin nesne ve özne ile olan ilişkisine bakılır. Yani yüklem, bir cümlenin temel taşıdır ve diğer ögeleri mantıklı bir bütünlük içerisinde bir araya toplayan lider ögedir. Yüklemler sayesinde kelimeler yargı ifade eder. Ayrıca Türkçenin söz dizimi her zaman “Özne + Tümleç + Yüklem” şeklindedir. Yani dilimizin söz dizimi bile yüklem üzerinden şekillenmiştir.
Yüklem, başka hiçbir ögeye ihtiyaç duymaksızın tek başına cümle niteliği taşır. Yüklem dışındaki ögeler ise istedikleri kadar arka arkaya sıralansınlar, bir yüklemleri olmadan cümle niteliği kazanamazlar. Örneğin “Gördüm.” yüklemi bir cümle niteliği taşır. Bu kelime tek başına bir cümledir. Bu cümleyi “Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı geçen gün çarşıda gördüm.” şeklinde yazarsak, ondan önce gelen ögelerin tamamı (nesne, zarf tümleci, yer tamlayıcısı) yüklemin anlamını daha iyi ifade edebilmek için yardımcı öge olarak kullanılmışlardır. Eğer yazdığımız ikinci cümlede yüklem olmasaydı, “Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı geçen gün çarşıda” ifadesi hiçbir yargı ifade etmediği için cümle niteliği taşımayacaktı. Gördüğümüz üzere yüklem, cümle için en temel ögedir.
12 Hayvanlı Türk Takvimi
Tarih: 17 Mart 2019 | Bölüm: Türk Tarihi - Kültürü | Yorumlar: 1 Yorum var.
Tüm takvimler gibi on iki hayvanlı Türk takvimi de, zamanı sistemli bir bütün hâline getirme, doğru belirleme ve sabit kurallara göre kullanma ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Her ne kadar ilkel ve göçebe yaşam içerisinde zamanın belli kurallara bağlanması pek önemsenmez gibi düşünülse de, o dönemki insanlar da tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde, savaş tarihlerinin belirlenmesinde, göç zamanlarının ayarlanmasında, başka milletlerle olan ilişkilerde, dinsel törenlerde ve sosyal ilişkilerde zamanı daha sistemli bir bütün olarak ele alma ihtiyacı duymuşlardır. Bu da dünyanın birçok yerinde gök cisimlerinin hareketlerinden ve doğa olaylarından yararlanarak hazırlanan takvimleri ortaya çıkarmıştır. Türkler çok eski zamanlardan beri evren bilimi ve gök bilimi konularında araştırma yaptıklarından, yazılı tarihin başlamasından çok önce yaratılışın en katı hükmü olan zamanı sistemli bir hâle getirme ihtiyacı hissetmişlerdir.
12 Hayvanlı Türk takvimi, tarihte ilk kez Türkler tarafından kullanıldığı bilinen, Güneş yılını esas alan ve her yıla bir hayvan isminin verildiği bir takvimdir. Bu takvimde toplamda 12 tane hayvan vardır ve her on iki yılın sonunda tekrar aynı hayvan yılına geri dönülmektedir. Her yılın hangi hayvana denk geldiğine göre belirgin özellikleri vardır. Örneğin “öküz yılında savaşlar çok olur” inancı vardır. Kişilerin doğdukları yılların, onların karakterleri üzerinde etki ettiği düşünülmektedir. Türklerin şamanizm inancı da takvime etki etmiş ve falcılar yine bu takvime göre bazı tahminlerde bulunmuşlardır. Bu takvim tarihte birçok Türk devleti tarafından kullanılmış, yakın zamana kadar da Türk dünyasının muhtelif yerlerinde izini devam ettirmiştir.
12 hayvanlı Türk takvimi ile ilgili hazırlamış olduğumuz kapsamlı içeriğe, aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
12 Hayvanlı Türk Takviminin Özellikleri
On İki Hayvanlı Türk Takviminin Kökeni
Yılların Özellikleri ve Hesaplamlar
12 Hayvanlı Türk Takviminde Yılların Özellikleri
Tarih: 15 Mart 2019 | Bölüm: Türk Tarihi - Kültürü | Yorumlar: 7 Yorum var.
On iki hayvanlı Türk takviminde her yılın kendine göre karakteristik özellikleri bulunmaktadır. Yani hangi hayvan yılında neler olacağı ile ilgili toplumun ön yargıları ve bazı efsanevi inançları söz konusudur. Bunlar kuşkusuz deneyimlerin, yaşanmışlıkların ve halk mitolojisinin ürünüdür. Bazı yıllarda büyük kıtlıklar yaşanmış, bazı yıllar hep büyük savaşlara denk gelmiş, bazı yıllar Tanrı Türk‘e yüzünü dönmüş ve bolluk bereket dönemi yaşanmış… Tüm bunlar Türk milletinin geleceği kestirmeleri için bir işaret hâline gelmiş.
Aslında burada hayvanların da yıllara anlam yüklerken etkisini yadsımamak gerekir. Türklerin hayvanların karakterlerini de yıllar hakkında yaptıkları kestirmelere yansıttıkları düşünülebilir. Nitekim “tavuk yemi taneli olur, o yıllarda genelde isyan ve karışıklık çıkar” gibi düşünceler bu fikrimizi doğrular niteliktedir. Fakat Türklerin kutlu saydığı kurt hayvanının Türk takviminde herhangi bir yıla isminin verilmemesi ilginçtir. Kaşgarlı‘nın aktardığı Uygur rivayeti doğru ise bu ancak öyle bir sebepten olabilir.
Aşağıda on iki hayvanlı Türk takvimindeki her yılın karakteristik özellikleri kısaca verilmiştir. Bu bilgiler halk tarafından bilinmekle birlikte, Şamanlar tarafından da kullanılmıştır. İçerisinde mitolojik ögelerin ve geleneklerin de bulunduğu bu bilgiler şöyledir: