Ergenekon Destan mı, Efsane midir?
Tarih: 27 Şubat 2013 | Bölüm: Destan, Efsane | Yorumlar: Yorum yok.
Ergenekon, sözlü kültür ürünü olan efsane ve destan edebi türlerinin ikisine de yakıştırılmakta, “ergenekon destanı” ve “ergenekon efsanesi” şekliyle iki türlü de kullanılmaktadır. Bilindiği üzere efsane ve destan, birbirinden farklı iki edebi tür olduğundan, bu kullanımlardan biri doğru olmalıdır. Bu yazımızda bu konuyu, edebi türlerin özelliklerini dikkate alarak açıklamaya çalışacağız.
Destan, “Tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları konu alan şiir, epope; Bir kahramanlık hikâyesini veya bir olayı anlatan, koşma biçiminde, ölçüsü on bir hece olan halk şiiri; Çağdaş Türk edebiyatında biçim ve içerik yönünden, geleneksel destanlardan ayrılık gösteren uzun kahramanlık şiiri” (TDK) olarak tanımlanmaktadır. Kahramanlarının olağanüstü eylemlerini coşkulu, törensel bir üslupla anlatan ve genellikle birkaç bölümden oluşan manzum yapıtlar olan destanların belli başlı özellikleri aşağıdaki gibidir:
- Hepsinde yarı tanrısal nitelikler taşıyan bir ya da birçok kahramandan söz edilir.
- Destan bu kahramanın eylemleri üzerine kurulmuştur.
- Olaylar çok geniş bir kozmik coğrafya üzerinde geçer.
- Bir destanın dünyası ortaya çıktığı zaman içinde düşünebilecek her şeyi barındıran bütünsel, çok yönlü bir dünyadır.
- Hemen bütün destanlarda uzun yolculuklar anlatılır.
- Çoğu destanda olaylara doğaüstü yaratıklar da katılır.
- Kişiler, olaylar, doğal varlıklar hep gerçek yaşamdaki boyutlarından daha büyük, daha zengindir.
- Özellikle sözlü destanlarda uzun anlatı, betimleme (tanımlama) ve konuşma bölümleri bulunur.
- Öykü içinde öyküye yer verilir.
- Törensel söyleyişler ve kamusal duyarlılık hâkimdir.
Dede Korkut Kimdir?
Tarih: 17 Mart 2012 | Bölüm: Destan | Yorumlar: 1 Yorum var.
Dede Korkut araştırmacılarının büyük bir kısmı günümüze kadar Dede Korkut’un mitolojik bir karakter olduğu kanısında birleşmişlerdir. Dede Korkut’un tarihi şahsiyet olduğunu söyleyen araştırmacılar ise bunu ispat edecek hiçbir tarihi kanıt gösterememişlerdir. Ama Korkut üzerine araştırmalar yapanların, Korkut kimliğinin Oğuzların daha Orta Asya’da yaşadıkları ve Şamanizm’e inandıkları dönemde (VI. yüzyıla kadar) formalaşmış olduğu konusunda fikir birliğine vardıkları söylenebilir.
H. Koroğlu haklı olarak “Korkut hakkında rivayet ve efsanelerin ilk varyantlarının Orta Asya’da oluştuğunu olması bugün hiçkimsede şüphe doğurmadığını” söylüyor. Oğuzlar, Ön Asya’ya gelirken sözlü şekilde söyledikleri Korkut boylarını da kendileri ile getirmiş ve onları yavaş yavaş X. yüzyıldan başlayarak kabul etmeye başladıkları İslam dininin özelliklerine ve Kafkasya ortamına uygunlaştırmışlardır. Orta Asya’da Korkut Ata hakkında oluşmuş ve günümüze kadar gelmiş olan efsane ve rivayetlerin büyük çoğunluğunda O, şaman olarak tasvir edilmiştir. Orta Çağ İslam yazılı kaynaklarında ise Dede Korkut, esasen Müslüman evliya veya hakan olarak tanıtılmaya çalışılmıştır.
H. Koroğlu, “Savaşçı Korkut ismine, Zehireddin Nişapuri (ö. 1186), Ebülgazi vb. gibi birçok Orta Çağ İslam tarihçilerinin eserlerinde rastladığımızı” yazmaktadır. Oğuz kahramanlık destanlarından olan “Kitab-ı Dede Korkut”un günümüzde bilinen varyantlarının hiçbirisinde ise Dede Korkut, serkerde, dövüşçü değil, tam tersine Oğuz kahramanlarının yiğitlikleri hakkında nağmeler söyleyen bir ozandır. Aynı zamanda bazı yazılı kaynaklarda olduğu gibi, “Kitab-ı Dede Korkut”ta da Korkut’un bayat elinden olduğu belirtilmiştir. L. Gumilyev’un yazdığına göre Bayatlar Kayı Boyu ile birlikte bir zamanlar Göktürkler tarafından Altay’dan Orta Asya’ya –Oğuzların eski vatanına– kovulmuş ve buradaki diğer Oğuz boylarıyla birlikte yaşamaya başlamışlar.
Bilim adamları, Korkut hakkında daha eski kaynaklardan bilgi edinmek için şimdiye kadar onu “Korkut” adı ile aramışlar. Oysa ileride de göreceğimiz gibi, “Korkut” lakabı O’na bayat boyunun Orta Asya’ya gelmesinden sonra verilmiştir. X. yüzyıla kadar Orta Asya çöllerinde sakin ve göçebe hayat sürmüş, bu nedenle de eski tarihçilerin dikkatlerini çekmemiş olan Oğuzlar hakkında, o döneme kadar hiçbir bilgi verilmemiştir. Yalnız X. yüzyılda güçlü bir devlet yarattıktan sonra tarihçilerin dikkatini kendi üzerlerine çekebilmişler. Bu zamandan itibaren verilmiş olan bilgilerde ise doğal olarak Dede Korkut, sonuncu adıyla gösterilmeliydi.
Dede Korkut Adının Anlamı ve Açıklaması
Tarih: 15 Mart 2012 | Bölüm: Destan | Yorumlar: 1 Yorum var.
Çin kaynaklarında verilmiş Türk adlarının düzgün formları esasen onların Orhun-Yenisey vb. Türk kaynaklarındaki benzerlerini ile karşılaştırılarak belirlenebilir. “Syue-Du” adı Orhun Kitabelerinde karşılaştığımız “Semik Tonra” adına çok uygun gelir. Orhun Kitabelerinde bu şahıs Kül-Tigin döneminde bazı Türk boyları ile Göktürkler aleyhine ittifak kurmaya çalışmakla suçlanır ve yardım almak için kıtayların yanına gittiği belirtilir. Reşideddin ise Dede Korkut’u malum adının dışında, “Bayat Dede Kerençik” olarak da adlandırır.
Dede Korkut’un önceki (Syue-du) adının Türk formasını kesin olarak belirleyebilmek yeni araştırmalar gerektirir. Ama Korkut ve onun mensup olduğu bayat ili hakkında yukarıda çeşitli kaynaklardan alarak verdiğimiz bilgiler arasında hiçbir çelişkinin olmaması, tam tersi değişik kaynaklardaki tarihi delillerin İnel kağan’ın devrinde ortaya çıkan olaylarla bağlantılı olması, hem bu olayların baş kahramanları, hem de olayların zamanı ve konusu bakımından birbirine uygun gelmesi, birbirini tamamlaması ve izah etmesi burada gerçekten de bir zamanlar bayat boyuna liderlik etmiş olan Dede Korkut’tan söz edildiğine kuşku payı bırakmıyor.
Bir başka değişle, İnel Hakan’ı tahta çıkaran boy beylerinden birinin Dede Korkut olması konusunda Ebülgazi’nin verdiyi bilgi, çeşitli güvenilir kaynaklar tarafından dolaylı yollarla da olsa, onaylanmaktadır. Göktürk ve Çin kaynaklarında bu konuda önemli bilgilere rastlayamamamızın nedenini ise, Büyük Göktürk Hakanlığı tarihindeki rolü bakımından Göktürklerin hakimiyeti altında olan çeşitli Türk boylarının kısmen küçüklerinden birinin beyi olan Dede Korkut’un adı o kadar da büyük önem taşımadığı için ona geniş yer verilmemiştir. Ama İnel Kağan’la bağlı olan ve onun ölümünden sonra ortaya çıkan olaylar bayat boyunun tarihinde değişikliklere neden olduğuna ve o dönemde bayat iline Korkut’un rehberlik ettiğine göre “İnel” ve “Korkut” adları bayatların tarihi hafızalarında silinmez izler bırakmıştır.
Türk Destanları
Tarih: 8 Ekim 2011 | Bölüm: Destan | Yorumlar: 13 Yorum var.
