Öz Yaşam Öyküsü (Otobiyografi) Nedir?
Tarih: 24 Ekim 2011 | Bölüm: Biyografi | Yorumlar: 7 Yorum var.
Öz yaşam öyküsü (otobiyografi), bir kişinin kendi yaşamını kendisinin yazılı olarak anlatmasıdır. Kişinin kendisiyle ilgili vermek istediği bilgilerin yanı sıra belge ve fotoğrafları da içerebilir. Yazınsal öz yaşam öykülerinde edebiyat, sanat, siyaset, spor vb. alanlardan ünlü bir kişi kendi yaşamını bir kitap veya kısa bir yazı biçiminde kaleme alır. Öz yaşam öyküleri, kişinin diğer insanlar tarafından bilinmeyen yönlerinin, ünlü olduğu alan dışındaki yaşamının tanınmasını, geçmişinin –en doğru kaynaktan– öğrenilmesini, hakkında söylenen ya da bilinenlerin bir kez de bizzat kendisi tarafından aktarılmasını, alanındaki başarısını nelere borçlu olduğunu ve nasıl kazandığını ifade etmesini sağlar. Kişinin gelecek kuşaklar tarafından tanınmasına fırsat yaratır. Alanının önde gelen kişilerinin öz yaşam öykülerini yazmaları, onların diğer insanlara olumlu örnek olması bakımından son derece önemlidir.
Öz yaşam öyküsel metinlerde çoğunlukla birinci tekil kişi anlatımı benimsenir; bu nedenle özneldir. Bununla birlikte gerçekleri yansıtmalıdır. Anı ve yaşantılara dayanır. Yazarın eklemek istediği belge ve fotoğraflarla desteklenebilir.
Öz yaşam öyküsü, sıklıkla öz geçmişle karıştırılır; çoğu zaman birbiri yerine geçerek adlandırılır. Öz geçmiş ya da İngilizceden aktarılarak son günlerde sıklıkla kullanılan haliyle CV, kişinin iş yaşamını, uzmanı olduğu konudaki deneyim ve birikimlerini resmi bir dil ve biçimle aktardığı; daha çok iş başvurularında kullanılan bir metinlerdir. Öz geçmiş, yazınsal bir değere ve özelliğe sahip değildir, dilekçe gibi günlük yaşamın kulanımsal/işlevsel değere sahip yazı biçimlerinden biridir ve herkes tarafından (bir öğrenci, yeni işe başlayacak biri, uzun zamandır iş yaşamının içinde yer alan biri, bir akademisyen vb.) yazılabilir. Öz geçmiş sayesinde o kişi hakkında resmi bilgilere (doğum yeri ve tarihi, okuduğu okullar, iş deneyimi, alan bilgisi, o alandaki yayınları vb.) kısa ve açıkça ulaşabiliriz. Öz yaşam öyküsüyse resmi bir metin değildir; yazınsal bir türdür ve o kişi hakkında sadece resmi bilgilere değil, yaşantısını belirleyen birçok olaya, o olayların yarattığı duygulara, farklı yaşantı ve kişilerin bıraktığı izlere, yani o kişinin yaşamıyla ilgili duygusal, düşünsel, izlenimsel birçok ayrıntıya dair bilgiye erişilir.
Öz Yaşam Öyküsü Türleri ve Örnekleri
Tarih: 24 Ekim 2011 | Bölüm: Biyografi | Yorumlar: 2 Yorum var.
Belgesel Öz Yaşam Öyküleri
Edebiyat, sanat, bilim dergilerince ya da kurum ve kuruluşlarca istenen öz yaşam öykülerine sanatçıların verdiği yanıtları içeren metinlerdir. Uzun ya da kısa bir anlatı biçimindedir. Yazan kişinin sanatsal kaygısından çok bilgi aktarma, kendini tanıtma kaygısı öndedir.
Öz Yaşamım ve Kendim’den:
1982’de bir yıl önce tanıştığım ABD’ye bu kez öğrenci olarak uçuyordum. University of Michigan’ın Public Health Okulu’nun Çevre ve Su Kirliliği Bölümü’ne “Joint Doktora” öğrencisi olarak kabul edilmiştim. Amerika’da gözlemlediğim ilk şey, Avrupa’nın aksine, insanın nereli olduğu yerine, ne başardığının daha önemli oluşuydu.
1984’te ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladım. Bu dönemden anımsadığım en güzel şey, çevre mühendisliği son sınıf öğrencilerine verdiğim ekoloji dersiyle ilgilidir. Can sıkıcı, yer yer üzücü akademik sorunlar baş gösterdi.
1985’te bu kez aşk projesi nedeniyle yola çıktım. Yolculuk Kuzey Afrika’yaydı. O yıl yazı Kuzey Sahra’da geçirdim ve çölde ay’a sevdalandım. Bu arada sıcak iklimi ne benim ne de bedenimin sevmediğini ve böylece kuzey sevgimin fiziksel bir yanı olduğunu da ayrımsadım. Ben sonbahar ve kışı sevenlerdenim. Doğru kuzeye yollandım. Kışı geçirmek için Helsinki’ye indiğimde cebimde on dolarım vardı.
Zor, çok zor bir yıldı. Finlandiya bir yabancının yaşayacağı en zor ülkelerden biridir. Buna karşılık Finlandiya ve Finlilerin yüreğimde özel bir yeri vardır.
(…)
Bir yazarın okuması ve çalışması kadar, “yaşaması” ve “görüp geçirmesi” gerektiğine inananlardanım. Gözleyebilmek, hissedip bütün bunlar arasında bir ilişki kurabilmek, ancak “yaşamakla” pratik edilebilecek yetenek özellikleridir. Bunlar da içsel dürtülerin şiddetli baskılarıyla oluşur ancak. Maço olması dışında yazarlığına pek dil uzatamayacağım Hemingvvay, yazdıklarını oturduğu yerden kurarak oluştursaydı, asla aynı yere ulaşamazdı, işte bu yüzden olmalı, farklı işlerde çalışmış ve kendi kuşağımın en gezgin kadın yazarlarından olmak beni mutlandırıyor.
Biyografi
Tarih: 2 Ekim 2011 | Bölüm: Biyografi | Yorumlar: 2 Yorum var.
Biyografi Nedir? – Tanımı ve Özellikleri
Tarih: 2 Ekim 2011 | Bölüm: Biyografi | Yorumlar: 39 Yorum var.
Yaşam öyküsü de denebilir. Bir kişinin yaşamını anlatmayı konu alan edebiyat türüdür. Yazarın kendi yaşamını anlattığı oto biyografiler de bu türün içinde yer alır. Yaşam öyküsü kişisel anılara ya da araştırma sonucu edinilmiş sözlü ve yazılı malzemelerin düzenlenmesine ve yorumlanmasına dayandığı için tarihin bir dalı olarak da görülebilir. Ama konu alınan kişinin bireyselliğini, yaratıcı ve duygudaş bir kavrayışla aktarmaya çalıştığı için aynı zamanda edebiyatın bir koludur.
Tarihte ölen kişinin yaşamını ve yapıtlarını öven mezar yazıtları ve cenaze törenlerindeki konuşmalar yaşam öykülerinin ilk örnekleri sayılabilir. Daha sonra eldeki verilerin keyfi ya da eleştirellikten uzak bir yorumuna dayanan, söz konusu kişiyi övmek ve okura örnek oluşturmak için yazılan yaşam öyküleri başlamıştır. Bunun hemen ardından kişilerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmayı amaçlayan eleştirel yaşam öyküleri de kaleme alınmıştır.
Yaşam öyküsünün bir başka özelliği, yazarının tarafsız olmamasıdır. Yaşamını yazdığı kişiyi sunar ve yorumlarken kendi kişiliğini de eserine yansıtır. Otobiyografi türünde bu özellik daha da belirgindir.