Zerrin Özer
Tarih: 8 Aralık 2011 | Bölüm: Z | Yorumlar: Yorum yok.
Zerrin Özer (d. 4 Kasım 1957, Ankara), Türk pop şarkıcısı. Mehmet Niyazi – Hüsniye ÖZER çiftinin dördüncü ve son kızı olup, 1970’li yılların önde gelen sanatçılarından Tülay Özer’in küçük kardeşidir. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. Anne ve babasının ayrılığı çocukluk yıllarının mutsuz geçmesinin en büyük sebebi oldu. Müziğe olan tutkusu Amerikalı şarkıcı Janis Joplin hayranlığı ile büyüdü. Kendi çalışmasıyla 1975’te katıldığı TRT yarışmasında birinci olmasının verdiği heyecan ve cesaretle müziğe yoğunlaştı.Bu yolda ablası Tülay Özer’in büyük desteğini arkasına aldı.İlk plağı olan Bizler ve Sizler – Yalvarırım adlı 45’liği 1976 yılında, uzun yıllar bağlı kalacağı Kent Plak tarafından yayınlandı. Takip eden dönemde, Türkiye’nin en ünlü orkestrası, İstanbul Gelişim Orkestrası ile caz ve dans müziği yaptı.
1979 yılında ilk dikkat çeken çalışması Esin Engin aranjeli, sözlerinde ve müziğinde Orhan Gencebay imzası bulunan ‘Gönül’ ile patlama yaparak, 1980 yılının 45’liği seçilen ikinci ve son 45’liği “Gönül – Yaman Olurum” ile Altın Plak ödülünü almaya hak kazandı. 1980 yılında ilk albümü “Seni Seviyorum” adıyla piyasaya çıktı, onu aynı yıl içersinde “Sevgiler” izledi. Artık kapılar açılmıştı. Hem de Paris’e kadar … 1982 yılında, Paris’te, Eyfel Kulesi’nde, ‘Binbir Gece’ adı altında Türkiye’yi tanıtıcı konserler verdi. Sadece bununla da kalmadı, bir yıl sonra Paris’teki Olympia’da bir resital için sahneye çıktı.
Zengi Ata
Tarih: 8 Aralık 2011 | Bölüm: Z | Yorumlar: Yorum yok.
Asyanın nurlu velilerinden Hakîm Atâ biraz esmercedir. Bir ara hanımının (Anber Ananın) içinden, ‘kocam siyah olmasaydı’ gibilerinden bir düşünce geçer. Allahü teâlânın izniyle Hakim Atâ’ya mâlum olur, mânâlı mânâlı hanımına bakar, ‘sen beni beğenmiyorsun ama, benden sonra dişinden başka beyazı olmayan bir zenciye düşeceksin’ buyururlar. Anber Ana pişman olur ve çok ağlar Ağlar ama neye yarar…
Hakîm Atâ vefâtına yakın, Harezm’de ilim tahsîl etmekte olan oğulları Muhammed ile Asgar Hoca’yı çağırtır. Onlara; ‘Ölümümden sonra gün doğusundan kırk ebdâl gelecek, içlerinde gözü zayıf, ayağı aksak bir siyahi vardır ki annenizi onunla evlendirirsiniz’ emrini verir. Gerçekten bir süre sonra vefât eder ve bahsedilen cihetten kırk mübârek gelir. En arkada yürüyen bir garip vardır ki kıvırcık saçıyla, iri dudaklarıyla gözden kaçacak gibi değildir. Bu sevimli zenci Taşkent’i mekân edinir. Çobanlıkla meşgul olur ama davar sahibi değildir. Bir kuru değneğinden başka malı yoktur, sürü sahipleri ne verirlerse alır, kör topal geçinir.
Bu garip çoban nasıl bir işaret alırsa alır ve neyine güvenirse güvenir tam iddet müddeti bittiği gün Anber Ana’ya aracılar gönderir. Mübarek kadın görücülere pas vermez, ‘Ben Hakîm Atâ gibi zirvenin hanımı olmuşum, gayri kimseye varmam’ der. Der ama daha cümlesini bitiremeden boynu tutulur. Günlerce sıkıntı çeker, yüzünü çevirmek için taa belinden döner. Ah o ağrılar, o elemler…
Hakim Atâ ne demişti?
Zengî Atâ aracıları tekrar yollar ve ‘Anber Hanım’a sorun bakalım’ der, ‘bir gün hatırından ‘Hakîm Atâ esmer olmasaydı’ diye bir düşünce geçmiş miydi? Hakîm Atâ da bunu kerâmetiyle bilip ‘sen beni beğenmiyorsun ama benden siyahına eş olacaksın’ demiş miydi?
Ziyaettin Akbulut
Tarih: 8 Aralık 2011 | Bölüm: Z | Yorumlar: Yorum yok.
1949′da Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinin Bayraklar köyünde doğdu. 1 yaşında ailesiyle birlikte Tekirdağ’a yerleşti. Atatürk İlkokulu’nu, Namık Kemal Ortaokulu ve Lisesi’ni Tekirdağ’da bitirdikten sonra girdiği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 1972 yılında mezun oldu.
Meslek hayatına 1973 yılında Erzurum’da Kaymakam Adayı olarak başladı. 1975 yılında öğretmen Adviye Akbulut Hanımefendi ile evlendi.
Sırasıyla Ulus, Cihanbeyli, Atabey, Şavşat, Çivril ve Elmalı Kaymakamlıkları görevinden sonra 1985 yılında Mülkiye Müfettişliği’ne atandı. Aynı dönemde İçişleri Bakanı danışmanlığı ve İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği görevlerinde bulundu. 1990 yılında Şanlıurfa Valiliği, 1996′da Konya Valiliği, 1997′de Merkez Valiliği görevlerinin ardından 2000 yılında kendi isteğiyle emekli oldu. ABD’de 1 yıl Amerikan Yönetim Sistemi üzerine araştırma ve incelemeler yaptı.
|» “Kim Kimdir?“ sayfasına dön! «|
Zeki Saraçoğlu
Tarih: 8 Aralık 2011 | Bölüm: Z | Yorumlar: Yorum yok.
1938 yılında Siirt’te doğan Zeki Saraçoğlu, çeşitli gazetelerde çalıştıktan sonra 1972 yılında Hergün Gazetesi’ni satın aldı. Gazeteyi milliyetçi çizgide yeniden çıkarmaya başlayan Saraçoğlu, 1974 yılında ise Ortadoğu Gazetesi’ni çıkarmaya başladı. Saraçoğlu, evli ve bir çocuk babasıydı. Saraçoğlu, 21 ağustos 2006 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
VEFAT-HABER
Ortadoğu Gazetesi’nin sahibi Zeki Saraçoğlu vefat etti
Zaman 22 ağustos 2006
Ortadoğu Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Zeki Saraçoğlu zatürre şikayetiyle mayıs ayından beri tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Saraçoğlu’nun akciğer rahatsızlığına bağlı solunum yetmezliğinden öldüğü öğrenildi. Ortadoğu Gazetesi’nden yapılan açıklamada Zeki Saraçoğlu için bugün gazete binasında bir tören düzenleneceği bildirildi. Saraçoğlu’nun Fatih Camii’nde öğle namazını müteakiben cenaze namazı kılınacağı, Topkapı Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedileceği kaydedildi.
MÜCADELE ADAMI ZEKİ SARAÇOĞLU
Ortadoğu 22 Ağustos 2006
Yaklaşık dört ay önce zatürree teşhisi ile hastaneye kaldırılan Saraçoğlu, daha sonra akciğer rahatsızlığına bağlı olarak solunum yetmezliğinden dolayı hayatını kaybetti. Saraçoğlu’nun naaşı bugün Fatih Camii’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının adından Topkapı aile kabristanında toprağa verilecek.
Gazetemizin sahibi Zeki Saraçoğlu, yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak önceki gece Hakk’ın rahmetine kavuştu. Mayıs ayından bu yana önce zatürree teşhisi ile hastaneye yatan Saraçoğlu, akciğer rahatsızlığına bağlı olarak solunum yetmezliğinden hayata gözlerini yumdu.
Saraçoğlu’nun naaşı bugün saat 11.00′de Ortadoğu gazetesi önünde düzenlenecek törenin ardından Fatih Camii’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Topkapı aile kabristanında toprağa verilecek.
Zeki Saraçoğlu 1936 yılında Siirt’te doğdu. Babasının Emniyet Müdürü oluşu nedeniyle Türkiye’nin çeşitli illerinde eğitim alan Zeki Saraçoğlu, gazetecilik yüksek okulunu bitirdi. Evli ve bir çocuk babası olan Saraçoğlu, Türkiye’de ilk gazetecilikten gelme medya patronu unvanına da sahipti