türkçe, edebiyat, dil ve anlatım, roman özetleri, özlü sözler, çok bilmiş günlük
  • Ana Sayfa
  • Hakkımda
  • Türkçe Konuları
  • Edebiyat Konuları
  • Türk'çe Kalem
  • Geçmiş Kayıtlar
  • Reklam
  • İletişim
  • Türkçesi Varken
      Türk Dili
      Tutulma : Popülarite (Fr.)



  • Türk Dili
      türk dili
    • Türkçenin Tarihi
    • Alfabeler
    • Türk Dilleri Ailesi
    • Türk Lehçeleri
    • Göktürkçe
    • Önemli Türkologlar
    • Dil Devrimi
    • Türkoloji
    • Türkçe Öğretimi
    • Terimler
    • Deyimler
    • Atasözleri
    • Yazım Kılavuzu
  • Dil - Anlatım
      Dil ve Anlatım
    • Sözcükte Anlam
    • Cümlede Anlam
    • Yazım Kuralları
    • Noktalama İşaretleri
    • Ses Bilgisi
    • Sözcük Türleri
    • Fiil Çatısı
    • Çekim ve Yapım Ekleri
    • Cümlenin Öğeleri
    • Cümle Türleri
    • Anlatım Bozuklukları
    • Dil Bilgisi Sunuları
    • Kompozisyon
    • Hızlı Okuma
    • Rehberlik
  • Türk Tarihi - Kültürü
      Türk tarihi ve kültürü
    • Atatürk
    • Türk Adının Anlamı
    • Türklerin Ana Yurdu
    • Türk Soyu
    • Göktürkler
    • Eski Türk Yaşamı
    • Gök Tanrı Dini
    • Türk Dünyası
    • Türk Boyları
    • Türklük Bilginizi Sınayın!
    • Türkler Kardeştir!
    • Nihal Atsız
      • Bozkurt
      • Kültür
      • Türkçülük
      • Ön Türkler

Depresyonun Ardındaki Bilimsel Gerçekler

Tarih: 22 Ağustos 2014  |   Bölüm: Gökçe Durgun  |   Yorumlar: 7 Yorum var.

depresyonun nedenleri, belirtileriDünyada 350 milyondan fazla kişinin muzdarip olduğu depresyonun oldukça ciddi bir sorun olduğu hakkında şüphe yok. Fakat depresyonda olan bir insanın içinde neler olup bittiğini hiç merak ettiniz mi? Bu sürekli mutsuzluk halinin ardında biyolojik sebepler olabilir mi?

Eskiden depresyonun beyindeki bir kimyasal dengesizlikten ileri geldiği düşünülüyordu. “Serotonin” ismi verilen, insana mutluluk, canlılık ve zindelilk hissi verilen bir maddenin eksikliğinin depresyonun tek sebebi olduğu kabul ediliyordu. Bunun tek bilimsel kanıtı ise, depresyondaki insanlara serotonin salgısını düzenleyici ilaçlar verildiğinde bu kişilerin bir süre sonra kendilerini daha iyi hissetmeleriydi. Depresyonda kimyasalların etkili olduğu doğrudur; fakat durum bu kadar basit değil.

Son yıllarda bilim adamları beyin hücrelerinin gelişimi ve hücreler arası bağların depresyon konusunda daha büyük rol oynadıklarını keşfetmişlerdir. Yapılan araştırmalarda görüldüğü üzere depresyondaki bir insanın beynindeki “hipokampus” adlı bölge normalden daha küçük bir hal alır. Beynin diğer kısımlarının da olumsuz etkilendiği gözlemlenmiştir ama hipokampus, beynin hafıza ve duygu merkezidir. Kişinin depresyon süresi arttıkça hipokampus da buna doğru orantılı bir biçimde küçülmektedir. Beyin hücreleri ve aralarındaki bağlar yok olmaktadır. Stres, hipokampusun küçülmesindeki en önemli etmendir. Yine araştırmalarda, hipokampustaki hücre gelişimi arttırıldığında kişinin kendini daha iyi hissettiği gözlemlenmiştir.

| Devamını Oku... | Yorum Yap! | Bu Yazıyı Paylaşın! |


Bitkiler Düşünebilir mi?

Tarih: 17 Ağustos 2014  |   Bölüm: Gökçe Durgun  |   Yorumlar: 9 Yorum var.

bitkiler düşünebilir miDünyada bulunan yaklaşık 300.000 bitki türünün yaşamlarını sürdürmek için gelişmiş duyulara sahip olduğunu herkes kabul eder. Bitkilerin bazı özellikleri insanlardaki tat alma, görme, dokunma ve koku alma özelliklerine benzetilebilir… Fakat daha önce hiç bitkilerin düşünme yetisine sahip olup olmadığını düşündünüz mü? Bitkilerin dünya üzerindeki yoğunluğu hayvanların yaklaşık 1.000 katı kadardır. Fakat bitkilerin yer değiştirme gibi bir yeteneklerinin olmayışı büyük bir dezavantajdır. Ama bitkiler bu dezavantajı etrafımıza baktığımızda göremeyeceğimiz kendine ait yöntemleriyle etkisiz hale getirmeyi başarmıştır.

Kötü bir koku aldığınızda tepkiniz nasıl olur? Yüzünüz buruşur, elinizle burnunuzu kapatır veya o ortamı terk edersiniz. Bitkilerin de belirli kokulara tepki verdiklerini biliyor muydunuz? Mesela, olgunlaşan meyveler “etilen” isimli bir kimyasal salgılarlar. Bu kimyasalı algılayan olgunlaşmamış meyveler gelişimlerini hızlandırırlar. Böylece ağaçtaki tüm meyveler aynı sürede olgunlaşmış olurlar. Ve yine bu koku, polen toplayan böcekleri kendine çekmektedir. Diğer bir örnek ise “ceset bitkisi”dir. Bu bitki, adından da anlaşılacağı üzere çürümüş et kokusuna benzeyen bir koku salgılar. Bu da sinekleri ve diğer çürükçül böcekleri kendine çeker.

Bazı bitkiler bir hayvan veya patojen –hastalığa neden olan her türlü organizma– tarafından saldırıya uğradığı zaman bunu algılayabilir! Bazı ağaç türleri tehlike anında yapraklarının iştah kesici olmasına ve sindiriminin zor olmasına yarayan kimyasallar salgılar. Daha etkileyici bir örnek ise, mısır ve pamuk bitkileri bir tırtıl tarafından yenilmeye başlandığı zaman, tırtılı etkisiz hale getiren eşek arılarını çeken kokular salgılar. Başka bir deyişle mısır ve pamuk eşek arılarıyla iletişim halindedir! Tırtılın yaprak yerken çıkardığı ses bile bu kokuların yayılmasını sağlar.

| Devamını Oku... | Yorum Yap! | Bu Yazıyı Paylaşın! |

Çağrı / Gökçe DURGUN

Tarih: 4 Ağustos 2014  |   Bölüm: Gökçe Durgun  |   Yorumlar: 7 Yorum var.

çağrı şiiri

Biliyor musun tenindeki ateş nedendir?
Neden atar kalbin bağrını deşercesine?
Kutlu olsun! Kudretli bozkır seslenmektedir,
Bozkurtlar bir olup acunu titretsin diye.

Bir zamanlar uçuruyordu bu deli rüzgâr,
Ulu atan Oğuz’un kapkara saçlarını.
Şimdi kulağına onun sözünü fısıldar,
Söyle bana, kanın damarlarına sığar mı?

Yiğidim! Başını çevir göğe ve hatırla,
Küskün kandaşını, yok edilen masumları.
Ey benim çileli milletim, sakın unutma!
Tanrı buyruk verirse eritirsin dağları.

| Devamını Oku... | Yorum Yap! | Bu Yazıyı Paylaşın! |

3 Adımda Sınav Stresinden Kurtulmak

Tarih: 13 Eylül 2013  |   Bölüm: Gökçe Durgun  |   Yorumlar: 12 Yorum var.

sınav stresinden kurtulmakSınav stresi denen şeyi öğrencilik hayatımız boyunca hepimiz yaşamışızdır. Fakat stresin boyutu kişiden kişiye göre değişim gösterir. Kimileri sadece sınav öncesinde bir heyecan duyar, kimileri ise bir gün önceden heyecan duymaya başlar. Bana kalırsa bu ikisi son derece normaldir ve lehimizedir! Çünkü eğer sınava fazlasıyla rahat girersek soruları umursamaz bir tavırla çözeriz. Bu da pek çok dikkatsizlik hatası yapmamıza neden olur ve sınav sonuçları açıklandığında beklediğimizden daha düşük not aldığımız için moralimiz ciddi anlamda bozulur ve kendimize olan güveniniz azalır. Böylelikle ortaya lehimize olmayan bir stres hali çıkar. Dolayısıyla, bu yazımda sınav stresinin bu türünü ele almayacak, işin daha ciddi boyutundan bahsedeceğim. “İşin ciddi boyutu” derken ne anlamamız gerektiği hakkında biraz konuşursam iyi bir başlangıç olur diye düşünüyorum…

Sınav stresi çoğu kişi tarafından gerektiği kadar ciddiye alınmaz. Kimileri ise geçici olduğunu söyler. Sınav stresi, kontrol altına alınmadığı takdirde beraberinde çok kötü sorunlar doğurur. Kendisi ortadan kalksa bile öğrencinin tüm eğitim hayatını ve hatta iş hayatını bile çekilmez hale getirebilir! Sınav stresini ileri boyutlarda yaşayan kişilerde diğer birtakım psikolojik sıkıntılar gözlemlenebilir. Bu kişiler çoğu zaman mutsuzdurlar. Her alanda kendilerine olan güvenleri azalmıştır. Ümitsiz bir tutum sergilerler. Kişi, içine kapanık bir kimliğe bürünebilir. Bazıları ise aşırı sinirli davranışlar sergileyebilirler. Etrafında olup bitenlere karşı ilgileri azalmıştır; ama kendilerini daha derin bir şekilde sorgulamaya başlarlar. Yaşananlar olumsuzluklar, onları normalden daha derin şekilde etkiler; fakat bunun tersi de görülebilir. Bunlar, yüksek boyuttaki sınav stresinin beraberinde getirebileceği sorunlardır. İleride depresyon bile ortaya çıkabilir. Bunların yanı sıra bazı fiziksel rahatsızlıklar da gözlemlenebilir. Örnek vermek gerekirse: halsizlik, sürekli baş dönmesi, mide bulantısı, sık sık hastalanma (grip vs.), çarpıntı, başta uyuşma ve baskı hissi, şiddetli baş ağrıları en sık yaşananlardır. (Örnekler kişiye göre değişim gösterebilir.) Haberlerde sınav stresinden dolayı kalp krizi geçiren gençleri görmüşsünüzdür, değil mi? Bu bile durumun ciddiyetini anlatmaya yeter aslında.

| Devamını Oku... | Yorum Yap! | Bu Yazıyı Paylaşın! |
Sayfalar:1 2 »
  • Arama
      arama
      Ayrıntılı Arama


  • Türk Edebiyatı
      Edebiyat
    • Edebiyat Nedir?
    • Halk Edebiyatı
    • Divan Edebiyatı
    • Tanzimat Edebiyatı
    • Edebiyat Akımları
    • Edebi Sanatlar
    • Uyak ve Ölçü
    • Anlatım Biçimleri
    • Anlatımın Özellikleri
    • Düşünceyi Geliştirme Yolları
    • İstiklal Marşı
    • Edebiyatımızda İlkler
    • Pratik Edebiyat Bilgileri
    • Çocuk Edebiyatı
    • Edebiyat Sunuları
  • Yazınsal Eserler
      yazınsal eserler
    • Roman Özetleri
    • Yüz Temel Eser
    • Türk Efsaneleri
    • Türk Destanları
    • Şiir
    • Hikaye
    • Efsane
    • Deneme
    • Biyografi
    • Özgeçmiş
    • Mani
    • Ninni
    • Mektup
    • Eleştiri
    • Söyleşi
    • Günlük
    • Roman
    • Destan
    • Makale
    • Anı
    • Ağıt
    • Tekerleme
    • Dilekçe
    • Gezi Yazısı
    • Haber
    • Fıkra
    • Rapor
    • Nutuk
  • Karışık
      Dil ve Anlatım
    • Özlü Sözler
    • Dünyanın Enleri
    • Bunları Biliyor musunuz?
    • Üç Boyutlu Resimler
    • Dünyanın Yedi Harikası
    • Hazır Cevaplar
    • Güzel Sözler
    • İlginç Bilgiler
    • Bilmeceler
    • Kim Kimdir?
  •   Yukarı çık!
© Çokbilgi.Com - 2009 | Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
| Sitemap | İletişim | Reklam | RSS | Gizlilik & Kullanım |