Kompozisyon Nasıl Yazılır?
Tarih: 23 Aralık 2011 | Bölüm: Kompozisyon | Yorumlar: 38 Yorum var.
Kompozisyon yazmak, sanıldığı gibi herhangi bir konu üzerinde aklına gelen her şeyi basit bir düzen içerisinde ifade etmek değildir. Daha doğrusu, ciddi bir kompozisyon daha yoğun bir çabayı ve özeni gerektirmektedir. Bunun için etkili ve verimli bir kompozisyon yazarken belli kurallara uymak; kompozisyon yazma ilkelerini sırasıyla yerine getirmek gerekir.
Aşağıda, kompozisyon yazılırken hangi adımları uygulamamız gerektiği sıralanmıştır. Bu adımları uygulayarak etkili ve verimli bir kompozisyon yazabilirsiniz:
1. BİLGİ BİRİKİMİ:
Üniversite eğitimiyle bir meslek için hazırlık yapılır, o mesleğin gerektirdiği birikim aktarılmaya çalışılır. Aydın insanın bilmesi gerekenler ise sadece kendi mesleğiyle, ilgi alanlarıyla, çevresiyle ve dönemiyle sınırlanamaz. Kendisine yöneltilen hemen her soru için az çok söyleyecek sözlerinin olması beklenir. “Ben inşaat mühendisiyim, ülke sorunlarından, sosyal çevreden, spor faaliyetlerinden, trafikten … hiç anlamam” demek aydın insana yakışmaz. Kişinin çevresine karşı duyduğu sorumluluk; onu araştırmaya, incelemeye ve öğrenmeye yönlendirir. Böylece bilgi birikimi için ilk adımlar atılmış olur.
Herhangi bir bilim veya sanat dalıyla ilgili özel araştırmalar ve deneyimler sonunda elde edilecek uzmanlık bilgisini saymazsak genel bir kültür sahibi olmak ve (sözlü veya yazılı) kompozisyonlar meydana getirmek için “bu sayfada” sayılan etkinliklerin yapılmasında yarar vardır.
Kompozisyonda Paragraf Planı
Tarih: 23 Aralık 2011 | Bölüm: Kompozisyon | Yorumlar: 32 Yorum var.
Paragraf, “bir yazının iki satır başı arasındaki kısmına“, daha geniş anlamda bir yardımcı düşünceyi işleyip, geliştiren cümleye veya cümle grubuna denir. Bir nesir, bir zincirin halkaları gibi, paragrafların birbirine bağlanmalarıyla meydana gelir.
Okuyucuların, paragraftaki ana fikri kolaylıkla anlayabilmeleri fikirlerin açık ve tesirli olabilmesi için, ana fikri açmak ve zengin malzeme ile işlemek gerekir. Daha ilk paragrafta ne denilmek istendiği anlaılmıyorsa, öteki paragraflardaki fikirler de askıda kalır, anlaşılmaz. Ana fikri açmak için, tarif, açıklama, tasvir, örnekleme, mukayese, zık fikirler ve tekrar yöntemleri kullanılır. Bu yöntemlerin kullanılması sonucunda paragrafı teşkil eden fikirler birbirine bağlanabilir.
Paragraflar, bir ağacın ana kollan, cümleler ise bu kollara bağlı dallar gibidir. Bu kollar ve dallar birleşerek koca bir gövdeyi meydana getirirler. Onun için paragraf yapmanın türlü faydalarını görürüz: yazının okunması kolaylaşır; çabuk kavranması sağlanır; okuyucuya bıkkınlık verilmez ve dikkati dağıtılmaz.
Paragraf, bir yardımcı düşünceyi işleyip geliştiren cümleler grubu olduğuna göre, paragrafı meydana getiren her cümle, kenndinden önceki cümleye dil ve düşüne yönünden bağlı olmalı; ilgili yardımcı düşünceyi açıklayıcı, geliştirici, sonuca götürücü bir özellik taşımalıdır.
Bir yazar, yazısını yazarken, yazının düzeni için üç tür paragraf uygular:
Kompozisyon Yazmanın İncelikleri
Tarih: 23 Aralık 2011 | Bölüm: Kompozisyon | Yorumlar: Yorum yok.
İyi, doğru ve başarılı bir yazı yazabilmek için 1) gözlem yapmak; 2) düşünmek; 3) okumak; 4) anadilini iyi kullanmak gibi ilkelerin yerine getirilmesi gerekir.
1. Gözlem yapmak:
Arapça “müşahede” (=1. gözle görme, açıkça görebilme; 2. (tasavvufta) düşünce yolu ile manevî âlemi görür gibi olma) karşılığı olarak, gözle-fiiline -m “fiilden isim yapma eki” getirilmek suretiyle yapılmış yeni bir kelime olan gözlem; görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma organlarımızla dış dünyadan sağladığımız duyumların bütünüdür. Âlemi, yâni insanları, varlıkları, olayları; bir bütün olarak hayatı tanımak için mutlaka gözlem yapmak gerekir.
Gözlem (müşahede) yoluyla tanıdığımız her varlık, her olay, hayatımızın bir parçası olur. Görmediğimiz, tanımadığımız yerleri kişileri ve şeyleri ne anlatabiliriz, ne de yazabiliriz. Meselâ, hiç “vapur” görmemiş birisinden vapuru tanıtmasını istediğimiz aman, alacağımız sonuç hiç de başarılı olmaz. Bir nesneyi görmemiş olan kişinin o nesne hakkında söyleyebileceği hiçbir şey yoktur. Meselâ hiç fil görmediği için bu hayvanı tanımayan üç kör insana filin bacağını, hortumunu ve kulağını ellettiğimiz zaman üçü de ayrı ayrı şeyler söyleyeceklerdir. Bir insanın hiç görmediği bir şeyi hayal etmesi de beklenemez . Çünkü hayal “1. bir şahıs veya şeyin insanın aklında canlanan şekli; 2. asıl ve hakikati olmaksızın canlandırılan, görüldüğü sanılan şey” demektir.
Gözlem yapmak için mutlaka görmek, bunun da ötesinde görmeyi öğrenmek gerekir.
Kompozisyonda Bilgi Birikimi
Tarih: 22 Aralık 2011 | Bölüm: Kompozisyon | Yorumlar: Yorum yok.
a) Okuma
Yazılı veya sözlü anlatım yeteneğini geliştirmenin en etkili ve en güzel yollarından biri, çok okumaktır. İlgi duyulan alanlarla ilgili gazeteleri, dergileri, kitapları… okumak insanı hiç şüphesiz, başkalarından daha bilgili kılacaktır. Bilhassa, sanat değeri taşıyan, okumaya değer, klâsik kitapları, yazıları okumakla yazarının bilgi birikiminden, deneyimlerinden de yararlanmak mümkündür. Kişi ne kadar çok okursa dil ve anlatım yeteneği, düşünme yeteneği, bilgisi, duygu ve hayâl gücü… o derecede gelişir.
Okuyan insan doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, iyiyi kötüden daha kolay ve isabetli ayırt eder; kendisini, çevresini, insanları, dünyayı … daha iyi tanır.
b) Kütüphanelerden yararlanma
Herhangi bir konuda ayrıntılı bilgiye sahip olmak; konuyu araştırmak, incelemek, öğrenmek, kısacası kendimizi daha iyi yetiştirmek için gidilecek yerlerin başında kütüphaneler gelir. “Ulusların kalkınmasında iki önemli kaynak başta gelir: Bunlardan biri, bilgi birikimlerinin toplandığı yer olan kütüphanelerdir; diğeri de yeni bilgilerin yöntemlerin araştırıldığı yer olan lâboratuvarlardır. Kütüphanelerin sayısı ne kadar çoksa, içindeki kitapların sayısı duyulan gereksinmeyi tam olarak karşılayabiliyorsa, daha da önemlisi, oradan yararlananların sayısı ne kadar çok ise, o ülke o ölçüde kalkınmıştır.”
Günümüzün imkânlarıyla kütüphanelerden değişik şekillerde yararlanmak mümkündür: Klâsik bir yol olarak, kitabı okur, işimiz bitince yerine koyarız veya kütüphaneye üye olarak kitapları ödünç alıp istediğimiz yerde okur, süresi içinde geri veririz. Yeni bir yol olarak internet aracılığıyla kütüphanelerin web sayfalarına girerek bilgisayar ortamına aktarılan kitapları inceleyebilir, yararlanılacak yerleri kendi bilgisayarımıza kopyalayabilir veya istediğimiz sayfaları yazdırabiliriz.
Okuyucuya daha kolay ve daha iyi hizmet verebilmek için kütüphanelerde -imkânlar ölçüsünde- bilgisayarlardan ve bilgisayar programlarından yararlanılmaktadır. Bugün kütüphanelerde yavaş yavaş ayrı bölümler açılarak CD kütüphaneleri oluşturulmaya başlanmıştır.