Vitesi Boşa Atmak ve Yakıt Tasarrufu
Tarih: 19 Eylül 2015 | Bölüm: Bilgisaçar | Yorumlar: 6 Yorum var.
Vitesi boşa atmak yakıt tasarrufu sağlar mı? Vitesi boşa atmanın zararları nelerdir? Boş viteste araba daha az mı yakıt harcar? Bu sorular sıkça merak edilir. Dünyanın en pahalı benzinini kullanan bir ülkede yaşadığımız için yakıt tasarrufu yapmak, Türk şoförü için çok önemlidir. Bunun için çeşitli yöntemler vardır; fakat toplumda en yaygın olanı “Vitesi boşa atınca araba yakıt harcamaz.” efsanesidir.
Efsane diyoruz; çünkü dedikodu nevinden bilgiler toplumda çok çabuk yayılır, efsaneleşir. Hâlbuki bilimsel gerçekler, bu efsanelerin anlattıklarından farklıdır. Gerek otomotiv mühendislerinin, gerek araç incelemesi yapan amatör / profesyonel kişilerin ulaştıkları sonuçlara göre vitesi boşa atmak beklenildiği gibi yakıt tasarrufu sağlamadığı gibi, fazla yakıt tüketimine bile neden olabiliyor.
Genellikle eğimli yollarda, yokuş aşağı giderken “Boşa atalım, kendi hızlıyla ne kadar giderse o kadar yolu bedavaya gitmiş oluruz.” düşüncesi belirir Türk insanının aklında. Fakat vitesi boşa atmak hem arabanıza zarar verir hem de aracınızın daha çok yakıt tüketmesine neden olur. Şimdi vitesi boşa atmanın zararlarını başlıklar hâlinde anlatmaya çalışalım:
Ütü Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Tarih: 3 Eylül 2015 | Bölüm: Bilgisaçar | Yorumlar: 2 Yorum var.
Ütü alırken dikkat etmemiz gereken noktalar, en iyi ütü markaları ve ütülerin özellikleri üzerine hazırladığımız bu yazı, özellikle çeyizlik ütü alma telaşı içinde olanlara yardımcı olacaktır diye umuyoruz. Ütü, bütün kadınların çilesi olmakla birlikte en çok ihtiyacımız olan küçük ev aletlerinden biridir. Özellikle iş yaşamı içinde olan veya sosyal yaşamı güçlü kişiler, ütüye önem verirler. Özellikle kısa zamanda, etkili ütü yapma hayali için, ütülerde dikkat etmemiz gereken belli başlı özellikler vardır.
Ütü alırken öncelikle şuna karar vermelisiniz. Buhar kazanlı ütü mü, yoksa klasik ütü mü almak istiyorsunuz? Buhar kazanlı ütülerin güzel yanı, kırışıklıkları açmak için buhar püskürtme basıncının yüksek olması ve su haznesi geniş olduğu için çok sayıda kıyafeti ütülerken kolaylık sağlamasıdır. Bununla birlikte, hazır olma süresinin beş dakikayı bulması ve her yerde sabitleme imkânı olmaması, pratikliği konusunda tereddüt yaratmaktadır. Bunun için buhar kazanlı ütü alanlar, mutlaka eski tip bir ütüye de sahip olmalıdır. Zira acil bir ütü gerektiğinde bu kadar hazırlığa gerek kalmayacaktır.
Ütülerin tabanı çok önemlidir. Bazı kumaşların ısıya dayanıklılığı az olduğu için, ısı tabanı hassas kumaşlarda bile tahribata yol açmayacak türden olmalıdır. Anodilyum, steam glide veya t-ionic glide gibi taban çeşitleri mevcuttur. Bunların en son teknolojiye uygun olanı t-ionic glide’dır. Kesinlikle yapışma, çekme yapmayan bir tabandır ve buharı eşit dağıtan akıllı çiplere sahiptir. Azur tabanlı ütüleri tercih etmeniz tavsiye edilmektedir.
Asli Öğretmenliğe Geçiş Sınavı
Tarih: 1 Eylül 2015 | Bölüm: Bilgisaçar | Yorumlar: 5 Yorum var.
Meb’in aday öğretmenlikten asli (asil) öğretmenliğe geçiş sınavı, soruları, sonuçları, kılavuzu ile ilgili sıkça sorulan sorulara cevap vermek üzere bu yazıyı hazırlıyoruz. 17 Nisan 2015’te Resmî Gazete’de yayımlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” hükümleri gereğince, 2014 yılından itibaren devlet okullarına atanacak kadrolu öğretmenlerin aday öğretmenlikten asil öğretmenliğe geçişleri için yazılı sınav yapılacaktır. Bu uygulama ilk kez bu yıl yapılacağı için sorular, sınavın uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesi gibi konular oldukça merak edilmektedir.
Öncelikle sınava başvurudan başlayalım. 11 Eylül 2015’e kadar başvuru ücreti olan 50 TL’yi Halk, Ziraat veya Vakıflar Bankası’ndan birine sınav ücreti olarak yatırıp, yine 11 Eylül’e kadar MEB’in resmi sayfası üzerinden elektronik başvuru yapmanız gerekmektedir. Bu sınava giriş için şu şart öngörülmektedir: “Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğince performans değerlendirmesi sonucunda başarılı olan aday öğretmenler bir yıl fiilen çalışma şartını yerine getirmelerin halinde sınava girebilecektir.” Yani okuldaki adaylık sürecini başarıyla tamamlamış ve rehber öğretmeninin / kurum amirlerinin onayını alarak performans değerlendirmesini geçen aday öğretmenler bu sınava başvurabilecektir.
Hangi Balık Hangi Mevsimde Yenir?
Tarih: 23 Ağustos 2015 | Bölüm: Bilgisaçar | Yorumlar: Yorum yok.
Hangi balık hangi mevsimde yenir, hangi ayda daha lezzetli ve taze olduğu için tüketilmelidir konusuna değineceğiz. Balık, kırmızı ete göre protein yönünden çok daha zengin olan bir besindir. İçerisinde barındırdığı B12 ve Omega yağları, iyot, fosfor, çinko, kalsiyum sayesinde, sayılmayacak kadar çok yararı bulunmaktadır. Özellikle kroner kalp hastalıklarında, tansiyon rahatsızlığı olanlarda, alzheimer riski taşıyanlarda, mineral ve vitamin eksikliği olanlarda, unutkanlık sorunu olanlarda balık gerçekten bir şifa kaynağıdır.
Balığın hastalıkların tedavisinden çok, hastalıklara yakalanma riskine bir önlem olarak yararı inanılmaz düzeydedir. İçerdiği A vitamini ile göz sağlığının cilasıdır. Kadınların ciltlerini güzelleştirir, içerdiği fosfor sayesinde erkeklik gücünü arttırır. Vücudun ihtiyacı olan iyotu en doğal yoldan almamızı sağlar. İnsanı dinçleştirir, enerji verir ve daha sayılmayacak onlarca güzel etkisi bulunmaktadır. Millet olarak balık tüketimi konusunda çok bilinçli davranmasak da, uzmanlar haftada en az iki kez balık yememiz gerektiğini vurgularlar.
Balık yemenin dönemlerine mutlaka dikkat etmemiz gerekir. Her mevsimin kendine göre taze olan bir balık türü bulunmakla birlikte, balık sezonunun açıldığı ve balıkların denizlerimize akın ettiği dönemlerde yemek daha sağlıklı ve ucuzdur. Türkiye’de balığın en bol olduğu aylar kasım, aralık ve ocaktır. Özellikle hamsinin kilosunun 2 TL’ye düştüğü dönemlerde, balık inanılmaz yağlı ve protein deposudur. Bu dönemlerde aşağıdaki listemizde gösterilen balıkları bolca tüketmek gerekmektedir.