Türkçe Evrensel Dil Olmalıdır!
Evrensel dil, farklı ulusların iletişim kurabilmek için kullandıkları ortak dile denilmektedir. Tüm dünya topluluklarının konuşma ve yazışma dili, dünyanın siyasi ve ekonomik yönden güçlü olan devletinin büyük oranda etkisiyle oluşmaktadır. Bu yönüyle evrensel dil niteliğine sahip olan bir dilin, siyasi güç nispetinde bir güce sahip olması gerekir. Yani dünya üzerinde siyasi ve ekonomik yönden ahkâm kesebilen devletlerin bu gücü, dillerinin önemini de arttırmaktadır.
Tüm insanların anlaşabilmesini sağlamak için esperanto adında bir “yapay dil” üretilmek istenilmiş –ki bu denemeyi ilk yapan kişi, “Balibilen”i oluşturan Mehmet Muhiddin adlı Türk’tür– fakat bu çok başarılı olmamıştır. Çünkü dil, canlı bir varlık olarak doğal bir süreçte oluşmalıdır. Daha doğrusu, ihtiyaç üzerine doğan bir aracın kullanılması daha yaygın ve güçlü olacaktır. Dünyadaki uluslar arasında iletişim arttıkça, insanlar ortak bir dille anlaşma gereği duymuşlardır. Çevirmen kullanmak bir yere kadar olduğundan, bir süre sonra insanlar yabancı dilleri öğrenmeye çalışmışlardır. “Yabancı dil” kavramı, dünyanın hâkimiyet yularını elinde bulunduran ABD ve İngiltere gibi devletler nedeniyle birçok ülkede “İngilizce” olarak zihinlere kazınmıştır. Bir konuşmada yabancı dil kavramı geçtiğinde, insanlar doğrudan İngilizce üzerinden yorum yapma gereği duymaktadırlar.
Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’nin ve İngiltere’nin yıldızının parlaması, bu iki devletin dünyada otorite hâline gelmeleri nedeniyle doğal bir süreçle İngilizce de tüm dünyada konuşulur hâle gelmiştir. Sömürgeci zihniyetle yapılan istilalar sonucunda Afrika ve Orta Doğu’daki birçok halk İngilizceyi öğrenmek zorunda bırakılmıştır. Bilgisayar ve telefon gibi teknolojik cihazları kullanmak için İngilizceyi çat pat bilmek zorunda oluşumuz, artık kıyafetlerimizde bile İngilizce sözler taşımaya kadar varmış ve İngilizce artık tüm dünyanın iletişim aracı gibi algılanmaya başlamıştır.
Hâlbuki Latincenin, Fransızca gibi gelişmiş birkaç batı diliyle harmanlanmasıyla ortaya çıkan İngilizce oldukça yapay ve güçsüz bir dildir. Düzensiz bir yapıya sahip olmanın ötesinde, kendine özgü bir söz varlığı da olmayan İngilizce; derme çatma bir dil olmasına rağmen bugün dünya dili olmuştur. Türkçe, yabancı dil bilimcileri bile hayran bırakabilecek kadar güçlü bir matematiksel düzene sahip olmakla beraber, sahip olduğu söz varlığının %80′inden fazlasını binlerce yıllık tarihi gelişim sürecinde edinme özelliğiyle gerçek bir “ulusal dil” niteliği taşımaktadır. O hâlde dünya üzerinde 300 milyondan fazla konuşanı olan Türkçe varken, neden İngilizce gibi sığ ve yapay bir dil “dünya dili” olma şerefine ermiştir?
Yukarıdaki videoda, hiç alışık olmadığımız bir görüntü var. İslam Konferansı Teşkilatı’nın (İKT), New York Ofisi’nin açılışına katılan İran Dışişleri Bakanı Muttaki ile Kazakistan Dışişleri Bakanı Saudabeyev’in “Türkçe” sohbetleri, Türkçenin ileride bir “dünya dili” olabileceği yönünde bizlere umut vermesi açısından oldukça önemli. Konuşmaların genel anlamda Türkiye Türkçesine uydurularak yapılması da, ortak Türk dilinin odağında Türkiye Türkçesinin bulunabileceğini gösteriyor.
Türkçenin farklı gruplarına ait iki lehçesini konuşan bu iki bakanın, ki İran Dışişleri Bakanı Muttaki’nin Fars kökenli olması muhtemeldir, böylesine sıcak bir sohbetle anlaşabilmesini sağlayan Türkçe, gün gelir de tüm Türklerin ortak yazı ve konuşma dili olmanın ötesinde, Güney Afrika’dan tutun da, Grönland’a kadar tüm insanlığın ortak iletişim dili olmayı başaramaz mı?
Bence Türkçe bunu İngilizceden daha çok hak ediyor; fakat onun dünya dili olabilmesi için önce Türklüğün ayağa kalkması şart.
Tanrı TÜRK’ü korusun!
Orkun KUTLU
BENZER KONULAR
- Yazının Bağlantısı: Türkçe Evrensel Dil Olmalıdır!
- Yazının Bölümü: Türkçe
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: ABD, Canlı, Canlı Varlık, Dünya Dili, Evren Dili, Evrensel Dil, Evrensel Dil nedir hangisidir, İngilizce, İngilizce Evrensel Dil midir, İngiltere, Language of World, Mehmet Muhiddin, Muttaki, Neden İngilizce, Saudaabeyev, Suni Dil, Türk Dili, Türkçe, Türkçe Evrensel Dil Olmalıdır, Türkçesi Varken, Ulusal Dil, Universal Language, Yabanci Dil, Yapay Dil
- Rastgele 10 Yazı:
Bu konuyla ilgili çok güzel bir site açıldı. globolingvo .org Bütün dünya ile uluslararası dil seçilecek. Bütün Türk dünyası ile Türkçeyi destekleyelim.
Türk okulları ve gönüllü Türk öğretmenlerinin sayesinde dünyanın birçok yerinde artık gençler akıcı şekilde Türkçe öğreniyorlar.İleride ekonomik olarakta tam bağımsız olduğumuzda artık evrensel dili Türkçe yapamamanın önünde engel kalmıyacaktır.
Türkçe evren’sel’ olmasın! Türkçe dünya dili olsun, hüküm sürsün. Türkçe’yi -sal’a bindirip, -sel’e verdiniz. Yazıklar olsun!
Değerli lûgatçe,
Türkçeyi koruma gayreti içinde olmanız çok güzel, bu yönünüzü takdir edebilirim. Fakat Yavuz Bülent Bâkiler’in bu sözünü, öyle her sözcük için kullanmak pek de doğru gelmiyor bana. Bu ekin eski Türkçede bulunan “uysal” ve “kumsal” gibi sözcüklerde bulunan isimden isim yapım eki olduğunu açıkladığım bir yazım var. Dahası, tutun ki bu ek yabancı kökenli olsun. Türkçede işlek olarak kullanılması hem kulağa hoş geliyor hem de görevini güzelce yerine getiriyorsa neden sakıncalı olsun?
“-Sal” ve “-sel” ekleriyle ilgili yazdığım yazıyı, birazdan buraya ekleyeceğim. Onu okuduktan sonra da yorumunuzu yazarsanız, sevinirim.
Esenlikle…
Değerli Orhun Kutlu,
Yazılarınızı dikkatle okudum, istifade ettim, teşekkür ederim. Türkçeyi koruma gayretimi beğenmiş, takdir edebileceğinizi söylemişsiniz. Rica ederim, lütfen zahmet etmeyiniz. Bu gayret, en birinci vazifemizdir.
“Türkçeyi -sal’a bindirdiler, -sel’e verdiler” sözü Ord. Pof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’na aittir. Yavuz Bülent Bakiler de bu sözü dillendirmiştir. Söz bu haliyle bir slogandır. Bunun yanında ilmî izahı da mevcuttur.
“..kullanmak pek de doğru gelmiyor bana”,
“..kulağa hoş geliyor” ,
“..görevini güzelce yerine getiriyor..” şeklindeki sözleriniz bizi ilmî sahanın dışına taşır. Çünkü bu sözler görecelidir.
İzninizle görüşlerimi yazmaya https://www.cokbilgi.com/yazi/tartisilan-sal-sel-ekleri-uzerine/ bağlantısından devam edeyim. Ama kolay, hızlı yazamıyorum. Kaynak da göstermek istiyorum, bu da zaman alıyor, sabrınız için teşekkürler.
Saygıdeğer Lûgatçe,
Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Kuşkusuz düşüncelerinize saygım sonsuz. Bahsettiğiniz yazıda, konunu bilimsel (ilmî) yönüne değinmiştim. Yorumdaki sözler, şahsıma ait görüşler olduğu için göreceli ifadeler kullanmış olabilirim.
Bu sözün Ord. Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’na ait olduğunu bilmiyordum. Belirttiğiniz için teşekkür ederim.
Görüşlerinizi okumak büyük bir şeref olacaktır, var olun.
Esenlikle…
Bahsettiğim yazıyı, aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz.
https://www.cokbilgi.com/yazi/tartisilan-sal-sel-ekleri-uzerine/