Genellikle bir sözcük ek aldığında, sözcüğün sonundaki ünsüz düşmektedir. Bu düşme, ünsüzler içerisindeki güçlü ve zayıf olanların, tutunabilme eğilimlerine göre değişmektedir. Fakat genellikle sözcük kökündeki / gövdesindeki ünsüzler düşme eğilimi göstermektedirler. İşte bu ses olayına “ünsüz düşmesi” denilmektedir.
Ünsüz düşmesinin görüldüğü yerler:
1. Türkçede ikiz ünsüz bulunmaz. Bu yüzden Arapçadan dilimize geçmiş olan ve sonunda ikiz ünsüz bulunduran kelimeler yalın durumunda kullanıldığında ünsüzlerden biri düşer.
ÖRN: hakk>hak, redd>ret, hiss>his, zann>zan, zemm>zem, hall>hal, şıkk>şık, afv>af…
2. k sesi ile biten kelimelerde -cik eki getirildiğinde kelime sonundaki k’lerin düştüğü görülür:
ÖRN: ufak>ufacık, alçak>alçacık, minik>minicik, küçük>küçücük, büyük>büyücek…
Not: Bu ekin somut isim türettiği durumlarda kelime sonundaki k düşmez.
ÖRN: kulak>kulakçık, karın>karıncık, kapak>kapakçık…
– Alıntı kelimelerden ft, st ünsüz çiftleriyle bitenlerin bir kısmında t sesi söyleyişte düşme eğilimi gösterse de yazıda korunur.
ÖRN: çift, rast, serbest…
-Farsça “hane” kelimesiyle yapılan birleşik kelimelerde “ha” hecesi korunmalıdır.
ÖRN: Hastahane, pastahane, postahane, muayenehane, yazıhane, sarphane, dökümhane, yatakhane, yemekhane, dershane, eczahane…
– Fransızca’dan dilimize girmiş olan sürpriz kelimesindeki r, yazıda da konuşmada da korunur.