- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Türkçede Anlam Olayları / Değişmeleri

türkçede anlam olayları

Türk dilinde anlam olayları “kelimelerin bağlı bulundukları kavramların ve gösterdikleri anlamların zamanla ve çeşitli sebeplerle değişmeleri olayı” olarak tanımlanmaktadır. Sözcüklerin çeşitli nedenlerle bilinen ilk anlamlarından uzaklaşarak daha genel, özel veya farklı bir kavramı karşılar hâle gelmeleri ses olaylarının sonucudur.

Sözcükler, toplumun dilinde şekillenen canlı varlıklar olduğundan çok uzun zaman içerisinde de olsa kendi anlamlarından uzaklaşabilirler. Bu değişmelerin iç ve dış nedenleri olabilir. Sözcüğün farklı biçimlerde kullanılmaya açık, esnek bir yapısının olması, onun iç yapısından kaynaklanan bir anlam olayı ortaya çıkaracaktır. Toplumun algısı, teknolojik gelişmeler ve insanların üst düzey bilişsel edimlerini ifade etme süreçlerinde bazı sözcükleri kendi anlamlarının dışında –bu mecaz veya yan anlamından uzaklaştırarak da olabilir– kullanmalarıyla ortaya çıkacak anlam olayları ise, dış nedenlerden kaynaklanmaktadır.

Anlam olayları; anlam kayması, anlam daralması, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kötüleşmesi ve anlam değişmesini kapsayan; ancak çok uzun zaman içerisinde gerçekleşme imkânı bulduğu için art zamanlı incelemeyle ortaya çıkarılabilecek genel bir terimdir. Terimler arasındaki benzerlik ve farklar, başlıklar altında açıklanmıştır.

Anlam Daralması

Kelimenin kavram ve anlam kapsamı bakımından bir daralmaya uğrayarak, eskiden anlattığı şeyin ancak bir bölümünü, bir türünü anlatır duruma gelmesi; bir kelimenin genel bir anlamdan özel bir anlama geçişi” olarak tanımlanan anlam daralması, eski Türkçeden günümüze kadar gerçekleşen en yaygın ses olaylarından biridir.

Geniş kavramları olan bir sözcüğün, bu kavramlar içinden tek bir anlama bağlanabilmesi: “Mal” geniş anlamda bütün mallar, dar anlamda (hayvan, davar), “yemiş” (geniş anlamda bütün yemişler, dar anlamda incir)… örneklerinde olduğu gibi. Kelimenin eskiden anlattığı şeyin ancak bir bölümünü, bir türünü anlatır duruma gelmesi, ilk şekline göre anlamında bir daralma görülmesidir.

Erik” sözcüğünün önceden şeftali, zerdali, kayısı türünden meyveleri kapsarken, zamanla sadece bir tanesini karşılar hâle gelmesi veya “oğul” kelimesinin önceden kız veya erkek fark etmeksizin “evlat” yerine kullanılırken şimdi sadece “erkek çocuk” anlamında kullanılması da anlam daralması örneğidir.

Anlam Genişlemesi

Anlam kapsamı dar olan bir kelimenin zamanla ilgili bulunduğu kavram alanı çinde yayılarak daha geniş, daha genel bir anlam kazanması olayı” olarak tanımlanan anlam genişlemesi, eski Türkçeden Türkiye Türkçesine çok görülen anlam olaylarından biridir ve anlam daralmasının tersidir.

Dar bir anlamda kullanılan bazı sözcüklerdeki anlamın zamanla, ilgili kavramlara yayılması; Terkos (bir göl adından anlam genişlemesi ile musluk suyu anlamının doğması), baş (kafa anlamından anlamı genişlemesiyle her meslek ve kuruluştaki üst aşama anlamının doğması)… ile sözcüklerin kullanım biçimlerine bağlı olarak ilk anlamına uygun olmak koşuluyla daha genel anlamlar kazanması olayıdır.

Aksan’ın “bir varlığın bir türünü ya da bir bölümünü anlatan, kullanılış alanları dar olan şeyleri gösteren kelimelerin zamanla o varlığın bütününü, bütün türlerini birden anlatır duruma gelmesi, daha geniş alanlarda kullanılan şeyleri yansıtması.” olarak tanımladığı anlam genişlemesi, Türkiye Türkçesinde de ödül, cep, alan, konmak ve boğaz gibi birçok sözcükte görebildiğimiz bir anlam olayıdır.



Anlam İyileşmesi

Kötü anlamlı bir kelimenin zamanla iyi bir anlam kazanması olayı” olarak tanımlanan anlam iyileşmesi, genellikle olumsuz nitelikli anlamları ifade ederken kullanılan sözcüklerin, iyi ve güzel kavramları karşılamak üzere kullanılır hâle gelmesidir. Bu anlam olayına anlam güzelleşmesi veya anlamın soylulaşması da denilmektedir.

Dil, canlı ve değişme özelliği gösteren bir varlık olduğundan, dilin söz varlığı içerisinde bulunan kötü anlamlı sözcüklerin zaman içerisinde farklı kullanım biçimlerine bağlı olarak iyi bir kavramı karşılar hâle gelme durumu anlam iyileşmesidir. Eski Türkçede “fena, kötü, perişan” anlamına gelen “yabız” sözcüğünün, 16. yüzyıldan sonra “güçlü, çetin, yaman, sert” anlamlarını karşılar hâle gelmesi bu anlam olayını örneklemektedir.

Aynı şekilde “emgek” kelimesinden gelen “emek” sözcüğü eski Türkçede “sıkıntı, eziyet” anlamına gelirken, şimdi “çaba, uğraş, güç” anlamlarını karşılar hâle gelerek anlam iyileşmesine uğramıştır.

Anlam Kötüleşmesi

İyi anlamlı bir kelimenin zamanla kötü veya kötüye doğru giden bir anlam kazanması; bu yönde bir zayıflamaya uğraması olayı” olarak tanımlanan anlam kötüleşmesi, iyi veya güzel bir kavramı karşılayan bir sözcüğün, zamanla istenmeyen, olumsuz bir anlamı karşılayacak hâle gelmesidir ve anlam iyileşmesinin tersidir.

Eski Anadolu Türkçesinde “yaratılmış, canlı, mahluk” anlamında kullanılan “canavar” sözcüğü, Türkiye Türkçesinde “yırtıcı hayvan” kötü anlamına dönüşmüştür. Yine “çocuk” anlamına gelen “velet”in, Türkiye Türkçesinde argo bir tabir olması; Divanü Lügat-it Türk’te geçen “yem” (azık, yemek, taam; I, 480 – 17) sözcüğünün de bugün “hayvan yiyeceği” anlamına dönüşmesi anlam kötüleşmesine örnektir.

Hatun” kelimesi eski Türkçede “hükümdarın hanımı” anlamını karşılarken Türkiye Türkçesinde “dişi cinsinden erişkin insan, hizmetli” anlamına gelmeye başlamıştır, anlamı kötüleşmiştir.

Anlam Değişmesi

Bir kelimenin gösterdiği anlamdan az veya çok uzaklaşarak yeni bir anlam kazanması olayı” olarak tanımlanan anlam değişmesi, bir sözcüğün genellikle kendi anlamını anımsatmayacak başka bir kavramı karşılar hâle gelecek kadar değişmesidir.

Anlam değişmesi, çoğu zaman “anlam olayları”nın diğer adı gibi düşünülse de, bir sözcüğün başka bir kavramın karşılığı olarak kullanılması olduğu için o da bir anlam olayı olarak kabul edilmelidir. Bir kavramın karşılığı olan ses örüntüsü, zaman içinde önceki anlamdan tamamen bağımsız başka bir kavramın karşılığı olarak kullanılabilmektedir. Söz gelimi Eski Türkçedeki “okşa-” fiili, “benzemek” anlamında kullanılırken; Türkiye Türkçesinde “hafifçe dokunmak” anlamını karşılar hâle gelmiş, anlam değişmesine uğramıştır.

Anlam Kayması

Somut veya soyut nitelikteki kelimelerin benzetme yolu ile kullanışları dolayısıyla, zamanla anlamlarında meydana gelen kayma ve kayma yoluyla kalıplaşma” olarak tanımlanan anlam kayması, bir sözcüğün kendi anlamından tamamen kopmamak koşuluyla başka bir anlama geçişini karşılamaktadır.

Anlam kayması, genellikle sözcüğün temel anlamının dışında, mecaz ve yan anlam gibi eski anlamıyla bağı bulunan yeni anlamlar kazanması şeklinde gerçekleşmektedir. Bu anlam olayı, anlam değişmesine benzemektedir; fakat anlam kaymasında sözcükler kesinlikle temel anlamlarına bağlı kalarak yeni anlamlar kazanmaktadır. Anlam değişmesinde ise sözcüğün eski anlamından bağımsız, hatta kavram alanı bile aynı olmayan başka bir anlamı karşılama durumudur.

Yavuz TANYERİ