- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Türk Edebiyatında Eleştiri

eleştiriDivan edebiyatında şairler hakkında biyografik bilgi veren tezkire adındaki eserlerde eleştirinin izlerine rastlamak mümkündür. İlk olarak Ali Şir Nevaî’nin Mecâlisü ‘n-Nefâis ‘iyle 15. yüzyılda ortaya çıkan tezkireler 16. yüzyılda gelişimlerini hızla devam ettirmişlerdir. Tezkirelerde şairler hakkındaki biyografik bilgi verilmesinin yanında şiirlerin değerlendirmesi de yapılmıştır. Ayrıca bu eserler şairi, eseri ve onun çevresini ele aldıkları için bir bütün olarak edebiyat eleştirisinin örneğini sunmaktadırlar.

Divan şairlerinin, belli kurallar doğrultusunda şiirlerini dizerek meydana getirdikleri eserlere divan adı verilir. Edebiyat terim ve kavramları hakkında açıklamalarda bulunan kitaplar ise belagat kitapları olarak nitelendirilirler. Tezkireler dışında eleştiri türünün ilk örneklerinin görülebileceği eserler arasında divan ön sözleri ve belagat kitapları da vardır.

Türk edebiyatında batılı anlamdaki ilk eleştiriler Tanzimat dönemiyle birlikte başlamıştır. Şinasi tam anlamıyla bir eleştirmen olarak kabul edilmese de bu türün doğuşuna zemin hazırladığı düşünülebilir. Makalelerindeki dil ve edebiyat konusundaki görüşleri bu türün gelişiminde adının anılmasını gerekli kılmaktadır. Şinasi’den sonra değerlendirilecek olan Namık Kemal ise tam anlamıyla eleştirmen kimliğine sahip bir yazardır. Celaleddin Harzemşah adlı tiyatro oyunun ön sözü olan Celal Mukaddimesi bu türün önemli örneklerindendir. Namık Kemal’den sonra Ziya Paşa Hârâbat Mukkadimesi ve Şiir ve İnşa adlı yazılarıyla türün örneklerini sürdürür. Tanzimat dönemindeki eleştiri anlayışı “eskinin reddi ve yeninin yaratılması” üzerine kuruludur.



Servet-i Fünûn döneminde ise eleştiri bağımsız bir tür olarak kabul edilmiş, önemi anlaşılmış ve bu tür üzerinde daha sistemli çalışmalar yapılmıştır. Ahmed Şuayb, Halid Ziya, Hüseyin Cahid bu dönemin eleştiri yazarlarından bazılarıdır. Servet Fünûn dönemi yazarları çoğunlukla Fransız realist ve romantik yazarlardan etkilenmişlerdir. Türk edebiyatına yeni bir eleştiri anlayışı getirmeyi hedeflemişler ve batılı anlamdaki eleştirinin bizim edebiyatımıza yerleşmesine öncülük etmişlerdir.

Tanzimat dönemi Romantikleri Şinasi, Namık Kemal, Recaizade Ekrem, Abdülhak Hamid; Realistleri Samipaşazade Sezai, Beşir Fuad, Nabizade Nazım, Mizancı Murad’tır.

Serveti Fünun döneminde, Cenap Şahabettin intikad (sahte parayı gerçeğinden ayırmak)anlayışıyla tenkit eder. Halit Ziya, Mehmet Rauf, Nabizade Nazım, Hüseyin Cahit dönemin eleştiricileridir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında eleştiri Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’le başlar. İsmail Habip Sevük ve Ahmet Hamdi Tanpınar eleştiriyi edebiyat tarihi içinde ele alırlar. Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin iki öznelci eleştirmendir.

Sistematik eleştirmenler Asım Bezirci, Fethi Naci, Hüseyin Cöntürk bağımsız yöntemi geliştirdi. Sabahattin Eyüboğlu ile Vedat Günyol hümanist eleştirmenlerdir. Çağdaş eleştirmenler Mehmet Kaplan, Tahsin Yücel, Akşit Göktürk, Şara Sayın, Ünsal Oskay, Murat Belge, Orhan Burian, Tahir Alangu, Memet Fuat, Mehmet Doğan, Bedrettin Cömert, Enis Batur, Nihat Sami Banarlı, Cemil Meriç, Kenan Akyüz, Melih Cevdet, Konur Ertop, Orhan Şaik Gökyay, Alpay Kabacalı, Cevdet Kudret, Agah Sırrı, Berna Moran, Rauf Mutluay, Yaşar Nabi, Ahmet Oktay, Atilla Özkırımlı, Nermi Uygur ve Fuat Köprülü.

“Eleştiri” sayfasına dön! «|