- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Sözcükbilim Nedir? / Leksikoloji – Sözcük Bilimi

sözcük bilimiSözcükbilim, dilin sözvarlığını, yani sözcüklerini, türetmede görev alan biçimbirimlerini, bileşik sözcük, deyim, atasözü, kalıplaşmış söz gibi öğelerini incelemeye yönelen, bu öğelerin kökenlerini, oluşumlarını araştırarak biçim ve anlam açısından gelişmelerini saptamaya çalışan bir dilbilim dalıdır. Bu incelemeler değişik dillerin gereçlerine dayanılarak gerçekleştirilirse, çalışmalardan bütün diller için geçerli birtakım sonuçlar çıkarılırsa bu bilim dalı genel bir nitelik kazanır; genel sözcükbilim diyebileceğimiz bir alana dönüşür. Eğer belli bir dilin sözvarlığı kendi içinde ya da ilişkili olduğu dillerdeki karşılıklarıyla birlikte ele alınırsa bu, filolojik bir çalışma olur. Belli bir dil ailesi ya da dil kümesi temel alınacak olursa, karşılaştırmalı sözcükbilim incelemesine girişilmiş olur.

Sözcüklerin temeline inebilmek için genel olarak, geçirdikleri tarihsel gelişmelere uzanmak, eski, en eski biçimlerine ulaşmak gerektiği için bu çalışmalar çoğunlukla artzamanlı yöntemle yürütülür. Belli bir dönemin sözvarlığının incelenmesinde ise eşzamanlı yöntemin uygulanması doğaldır. Sözcükbilimde yöntem sorununa aşağıda değineceğiz.

Sözvarlığına eğilen sözcükbilim, dilbilimin başka alanlarıyla ilişkili ve bunlardan bazılarıyla iç içedir. Kimi dilbimciler sözcükbilim in çerçevesini çok geniş tutarak onu, adbilim ve anlambilimi de kapsayan bir araştırma alam sayarlar, örneğin Rus anlambilimcisi V.A. ZVEGINTSEV bu görüştedir”. St. ULLMANN ise daha değişik bir anlayışa sahip bulunmakta, bu bilim dalının sözcüksel biçimbilim ve sözcüksel anlambilim adı verilebilecek iki ayrı alam bulunduğunu ileri sürmektedir2.



Anlambilim, öteden beri sözcüklerden hareket ederek anlama yönelen, adbilim ise kavramlardan yola çıkarak bu kavramların değişik dillerdeki adlandırılış biçimini inceleyen birer alan olduklarından, temelde, her ikisi de sözvarlığını işleyen dilbilim dallarıdır. Bu bakımdan, sözcükbilimle yakınlıkları göz önünde tutularak, kimi dilbilimcilerin yaptığı gibi, geniş bir çerçeve içinde, bir arada düşünülmeleri akla yakın gelir. Ancak çağdaş dilbilimin dili bir dizge, bir düzen olarak benimseyen görüşü, özellikle üretimsel anlambilimin, dildeki biçimlerin temelde, ses, sözdizimi ve yapıya değin birtakım değerler taşıdıklarını benimsemesi göz önüne alınacak olursa, sözcükleri bağımsız birer birim olarak düşünme olanağı kalmayacağı için sözcükbilimi ayrı bir alan kabul etmek, onu ses ve biçim ilişkilerinden soyutlayarak tek başına ele almak doğıu görülmeyebilir, öte yandan sözcükleri, biçimbirimleri ve sözvarlığının öte-öteki öğelerini dilin birer yapı taşı olarak teker teker incelemek, aynı zamanda toplum, toplumun kültürü ve yaşamı, tarihi konusunda önemli ipuçları sağlayan, değerli gerçekleri saklayan bir araştırma konusudur. Bu durumda en doğrusu, sözcükbilimi öteki alanlarla ilişkili bir biçimde, derinlemesine işlemek olmalıdır.

Aşağıda, eski ve yeni çalışmaları özetlerken değineceğimiz gibi, yüzyılımıza gelinceye, dilbilimde bütünlük, dizge anlayışı egemen oluncaya değin sözcükbilim daha çok filoloji çalışmaları çerçevesi içinde ele alınmış, çeşitli dillerde tek tek sözcükler üzerinde durulmuştur. Burada kısaca belirtelim ki, XX. yüzyılda SAUSSURE’den başlayarak dilbilimde dizge anlayışının yerleşmesinden sonra, öteki alanlarda olduğu gibi sözcükbilimde de yapısalcılık, etkisini göstermiştir J. TRIER’le Almanyada doğan kavram alanı kuramı’ndan yararlanan toplumsal sözcükbilim yöntemi özellikle Fransa’da gelişmiştir.
Son 20-25 yılın getirdiği, birdenbire bütün dünyada yaygınlaşan üretimsel dilbilim, sözcük ve sözcükbilim konusunda yine aşağıda ele alacağımız yeni birtakım görüş ve uygulamalar getirmiştir. Filoloji çalışmaları çerçevesinde geleneksel sözcük incelemeleri de özellikle köken bilgisi sözlüklerinin hazırlanması amacıyla sürdürülmektedir. Biz bütün bunlara, aşağıda değineceğiz.

ÇokBilgi.Com