- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Konuşma Dilinin Özellikleri

konuşma diliHer şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki yazı, hiç bir yerde, hiç bir zaman konuşma dilinin ses değerlerini bütün incelikleriyle sapta­yamaz; konuşma diliyle yazılı dil arasında her zaman için ufak tefek değişiklikler, ayrımlar vardır. J. LYONS da hiç bir yazı dizgesinin ko­şulan dildeki ton yüksekliğinin ve aksanın anlam taşıyan bütün değiş­melerini yansıtamadığını belirtir. Örneğin İstanbul ağzı üzerine kurulan ortak dilimizde /geleceğiz/ biçimindeki eylem çekimi çoğunlukla /gelici:z/, /gelice.’z/, /yapıyor/da /yapıyor/ olarak söylenir.

/Bir su verin/ yerine çoğu kez /bi su verin/ deıiz. Ağabey sözcüğü, yazı­ya bu biçimde geçirilirse de konuşma dilinde genel olarak /a:bi/ söyle­nişine sahiptir; iyelik eki olarak -i alması gerekirken de /arbirsi/ biçi­minde, -5İ ekini alarak kullanılışı yaygındır. Mustafa Efendi (ya da Bey), /musta:fendi / ya da /muşta :bey/ biçiminde söylenir. Yazıya nasıl ya da efendim biçiminde geçirdiğimiz ses birleşimi, açıklamak istediğimiz düşünceye, anlama göre, konuşulan dilde farklı vurgularla kullanılır. Konuşma dilinde görülen değişik biçimler çok yaygınla­şırsa yazılı dile de yerleşir (cuma ertesi > cumartesi: hanım nine > ha­minne).

Konuşma dilinde, dizim (syntax) bakımından da farklar vardır ki, etkili olma amacıyla kullanılan değişik ve Türkçenin dizim kural­larına uymayan bu gibi kullanılışlara (örneğin gördüm neler yaptığını!, bak söylediğimi, kes sesinil… gibi), Dizim bölümünde değineceğiz.



Konuşma diliyle yanlı dil (daha doğrusu konuşulan dille yazılan dil) arasında, bir bölümü konuşma mekanizmasıyla ilgili, bir bölümü duygusal nedenlere bağlı olan bütün bu farklar, her dilde vardır. Yazılı dil daha ölçülü, daha kurallıdır. Konuşulan dilin yanlış ya da bozulmuş öğeleri, ancak bütün dilbirliğine yayılır, a9İı hiç kullanılmaz duruma gelirse, bu biçimleri sözlüklere, yazım kılavuzlarına almak doğru olur. Örneğin halkın çoğunluğu /pehriz/ biçimini kullanırsa da Faraçadan ahnma doğru biçim perhiz’i söyleyen kimse kalmaymcaya kadar perhiz’i yazılı dilde korumak, ondan sonra yerleşik biçimi benimsemek doğru olur, kanısındayız.

Bütün bu noktaları gözden geçirdikten sonra konuşma dili ya da konuşulan dilin (langue parlee, spoken language, gesprochene Sprache) genel tanımına geçebiliriz: Konuşma dili bir ulusun, bir dilbirliğinin dilinin yazıyla ilişkili olmayan ve çeşitli söyleyiş özellikleri taşıyan yönüdür. Bu niteliğiyle konuşma dili –yazı çok sonra bulunduğu için– asıl, temel olmak gerekir. Değişik yöntemlerle yazıya geçirme dizgelerinin (ses yazısı, kavram yazısı gibi) hepsi, temelde, konuşma diline dayanır.

Konuşma dili, yazdı dile oranla daha hızlı bir değişme, gelişme için­dedir. Bu değişmede kısa anlatım, çeşitli vurgulama istekleri gibi ruh­sal nedenlerin yanında, söyleyişten ileri gelen etkenlerin payı vardır.

J. LYONS, geleneksel dilbilgisi uzmanlarının konuşma dilinin yazılı dilden daha aşağı bir düzeyde olduğu görüşünde bulunduklarını belirtmekte, modern dilbilimin ise bu görüşün bilinçli bir karşıtı olarak konuşma dilinin temel ve daha eski olduğunu savunduğuna değinmek­tedir (s.g.y., s.39).

ÇokBilgi.Com