- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Kişileştirme Nedir?

kişileştirme konu anlatımı

Türkçedeki söz sanatlarından biri olan kişileştirme, sorularda sıklıkla karşımıza çıkmakta ve benzetme gibi diğer söz sanatlarıyla birbirine karıştırılmaktadır. İnsan özelliklerini doğadaki diğer canlılara aktarma şeklinde gerçekleşen bu sanata dair örnek cümleleri, dikkat edilmesi gereken püf noktalarını bu yazımızda ele alacağız.

Kişileştirmeyi “insana ait özellikleri, insan dışındaki canlı veya cansız varlıklara aktaran mecazlı anlatım tekniği” şeklinde tanımlayabiliriz. Türk Dil Kurumu, “Cansız varlıkları veya hayvanları insanmış gibi gösterme, canlandırma, teşhis.” şeklinde açıklama yapıyor. Temelde, insan özelliklerini başka varlıklara yükleme olarak akılda tutulabilir.

Kişileştirme sanatı, adından da anlaşılacağı üzere “insanlaştırma” çabası içerir. Yani burada insan dışında bir varlık ve bu varlığa yüklenecek bir insan özelliği gereklidir. Peki insanlar kişileştirilemez mi? Elbette hayır, kişileştirilemez. Çünkü insanlar, zaten bir kişidir. Ancak insan dışındaki varlıklar kişileştirilebilir, insana benzetilebilir.

Örnek:Sokaktaki aç kediler, yalnızlığın türküsünü söylüyordu.” cümlesinde kediler kişileştirilmiştir. Yani sadece insanların yapabileceği “türkü söyleme” işini yapıyor gibi gösterilen kediler, insanlaştırılmıştır.



UYARI: Kişileştirme sanatı, benzetme sanatının alt dalı gibidir. Dikkat edilmesi gereken şey, kişileştirmenin sadece insan dışındaki varlıklara insan özelliği verilmesiyle yapılabilmesidir.

Örnek: “Ahmet, şiiri aslan gibi kükreyerek okudu.” cümlesinde Ahmet’in şiiri yüksek tonla söylemesi, aslanın kükremesine benzetilmiştir. Yani burada “benzetme” sanatı yapılmıştır.

Gün batımında ağaçlar hüzünle sallanıyordu.” cümlesinde ise, ancak insanlarda olabilecek hüzün duygusu, insan dışındaki bir varlık olan ağaçlara yüklenmiştir. Yani burada “kişileştirme” sanatı yapılmıştır.

kişileştirme nedir, örnekleri

Örnek cümleler: – Gelişine sevinen bulutlar, ağlamaya başladı.
– Güneş uyuduğu zaman şiir yazabilirdi.
– Bir serçe, minik kıza bir masal anlatıyordu.
– Rüzgar, annemin kokusunu getir bana!
– Uyuyan güllerin yanına yağmur usulca yaklaştı.
– Köpekler bir sırrı saklar gibi bakıyordu gözlerime.
– Bahar, rengarenk şarkılar fısıldıyor kulaklarımıza.
– Bahçedeki papatyalar küsmüş bize.
– Çocukluğum oynar serin avluda.
– Rüzgâr uyumuş, ay gülüyor; her taraf ıssız.
– Yeşil sedirlerde dinlenir huzur.
– “Akdeniz’in dalgaları cilveli, / Akdeniz’dir denizlerin güzeli.”
– “Ay suda bestelerken en güzel şarkısını, / Küreklerim de suya en derin şiiri yazdı.”
– “Ey suyun sesinden anlayan bağlar, / Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?”
– “Bütün kusurumu toprak gizliyor, / Merhem çalıp yaralarım düzlüyor.”
– “İçmiş gibi geceyi bir yudumda, / Göğün mağrur bakışlı bulutları.”
– “Gül, hasretinle yollara tutsun kulağını, / Nergis gibi kıyamete dek çeksin intizar.”
– “Bir bahar sabahının karanlığında ıssız, / Gökte diz çökmüş iki titrek ışıklı yıldız.”
– “Ben öpmeden önce yanaklarını, / Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.”

NOT: Kişileştirme, kullanıldığı şiirin etkileyiciliğini arttırma ve duygu düşüncelerin daha güzel aktarılması açısından önemli bir sanattır. Birçok şiirde kullanılmasının nedeni de budur.

Örnek Sorular

“Aladağlar bir sonbahar fırtınasında yaptığı şalı boynuna dolamış. Hasat yapılmış elma ve vişne bahçeleri kışı bekliyor.”
1. Bu metinde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?
A) Konuşturma B) Abartma C) Benzetme D) Kişileştirme

Yanıt: Aladağlar, bir şalı boynuna dolayamaz ve kışı bekleyemez. Bu davranışlar, insan özelliğidir. Bunun için bu cümlede “kişileştirme” sanatı vardır. Cevap “D” seçeneğidir.

“Bütün kusurumu toprak gizliyor.
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor.
Kolun açmış yollarım gözlüyor.
Benim sadık yârim kara topraktır.”
(Aşık Veysel)
2. Bu dizelerde görülen söz sanatı aşağıdakilerdenhangisidir?
A) Kişileştirme B) Abartma C) Konuşturma D) Benzetme

Yanıt: Bu dörtlüğün neredeyse her dizesinde toprak kişileştirilmiştir. Toprağın merhem çalması, yolları gözlemesi, kusurları gizlemesi mümkün değildir. İnsan özelliği toprağa yüklendiği için bu dörtlükte kişileştirme sanatı vardır.

(1) Ateşin etrafında kahvaltımızı yaptık, eşyalar katırlara yüklendi, yola çıktık. (2) Dev bir nehir yatağını andıran Büyükçay Vadisi kıvrımlar çizerek, hafif bir eğimle yükseliyordu. (3) Güneş yükseldikçe tepelerin yeşili, gökyüzünün mavisi berraklaşıyor; her köşede bir kartpostal manzarası oluşturuyordu. (4) Patikamıza küçücük bir
dere, golf sahasını andıran ağaçsız tepeler, utangaç çehreleriyle güneşe bakan rengârenk çiçekler eşlik ediyordu.

3. Bu kişinin konuşmasındaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “kişileştirme” söz konusudur?
A) 1 _____ B) 2 _____ C) 3 _____ D) 4

Yanıt: Son cümlede “utangaç” çehresi olan rengarenk çiçeklerden bahsedilmiştir. Utanma, insana ait bir özelliktir, bunun için bu cümlede kişileştirme yapılmıştır. Cevap “D” seçeneğidir.

“Yarın sabah erken uyan,
Ben yıldızıma söyledim,
Işıklar serpecek üzerine,
Nur içinde uyanacaksın.”
4. Yukarıdaki dizelerde aşağıdaki söz sanatlarındanhangisi vardır?
A) Benzetme B) Kişileştirme C) Konuşturma D) Abartma

Yanıt: Yıldızlar, bir kişinin üstüne ışıklar serpemez. Bunun için yıldızlara insan özelliği yüklenmiş ve “kişileştirme” sanatı yapılmıştır. Cevap “B” seçeneğidir.

Daha fazla örnek ve açıklama için “Kişileştirme / Teşhis Sanatı” sayfamızdan yararlanabilirsiniz.

Orkun KUTLU

Orkun Kutlu