- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

İpek Yolu

ipek yolu nedir, özellikleriBüyük İpek Yolu”… bu kelimenin terkibinden uzak ve uzun yolculukların romantikliği, denizaşırı ülkelerin egzotikliği esiyor. Fakat bunun arkasında herşeyden önce, coğrafyacıların kavgası, kervancıbaşıların ve gözüpek denizcilerin cesareti, tüccarların ve uzak-görüşlü politikacıların akıllı hesabı gizlidir.

Ve tabiatıyla, malları Doğudan Batıya ve Batıdan Doğuya uçsuz bucaksız bozkırlar, kesif ormanlar, kudretli sıradağlar ve gökyüzüne ulaşan yüksek tepeler boyunca, denizlerin ve okyanusların genişliğince taşındığı mâhir zanaatçıların el emeği göznuru çalışması. Büyük İpek Yolu, bu, yalnızca malların değil, aynı zamanda ilimde, kültürde ve sanatta ulaşılan fikirlerin ve canlı insanların da neticede bir değiş tokuşudur.

İpek Yolunun Tarihi
Konu Özeti: “İpek Yolunun Tarihi”

İpek Yolunun Önemi
Konu Özeti: “İpek Yolunun Önemi”

İpek Yolunun Günümüzdeki Durumu
İpek Yolu’nun Uygarlıkları / Belgesel

İpek Yolunun Geçtiği Yerler
İpek Yolunun Geçtiği Yerler Haritası
Konu Özeti: “İpek Yolunun Güzargâhı”



Çin’den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa’ya kadar uzanan ve dünyaca ünlü ticaret yoludur. İpek Yolu sadece tüccarların değil, aynı zamanda, doğudan batıya ve batıdan doğuya bilgelerin, orduların, fikirlerin, dinlerin ve kültürlerin de yolu olmuştur.

Milattan yüzyıllar önce Mısırlılar, daha sonra da Romalılar, Çinlilerden ipek satın alırlardı. Ulaşım ise, daha sonra İpek Yolu adı verilen güzergahı izleyen kervanlarla sağlanırdı. İpek endüstrisi, eski çağlardan beri birçok milletin hayatında çok önemli bir yer tutmuştur. Uzak Doğu’dan gelen ipek ve baharat, Batı dünyası için, uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynamıştır. İpek, ayrıca Doğu kültürünün Batı tarafından tanınmasını da sağlamıştır.

Doğu’nun ipeği ile baharatının kervanlarla batıya taşınması, Çin’den Avrupa’ya ulaşan ticaret yollarını oluşturmuştur. Orta Çağda, ticaret kervanları, şimdiki Çin’in Şian kentinden hareket ederek Özbekistan’ın Kaşgar kentine gelirler, burada ikiye ayrılan yollardan ilkini izleyerek Afganistan ovalarından Hazar Denizi’ne, diğeri ile de Karakurum Dağları’nı aşarak İran üzerinden Anadolu’ya ulaşırlardı. Anadolu’dan deniz yolu ile Akdeniz ve Karadeniz (Tirebolu) limanlarından veya Trakya üzerinden kara yolu ile Avrupa’ya giderlerdi.

Doğudan batıya doğru gelişen bu ticari harekette daha önceki çağlardan beri kullanılmakta olan bir yol şebekesinden yararlanılmıştır. Yoğun bir şekilde ipek, porselen, kâğıt, baharat ve değerli taşların taşınmasının yanında kıtalar arasındaki kültür alışverişine de imkân sağlayan bu binlerce kilometre uzunluğundaki kervan yolları zaman içinde İpek Yolu olarak adlandırılmıştır. İpek Yolu Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir ticaret yolu olmasının ötesinde, 2000 yıldan beri bölgede yaşayan kültürlerin, dinlerin, ırkların da izlerini taşımakta ve olağanüstü bir tarihsel ve kültürel zenginlik sunmaktadır.

Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmalarından sonra, İpek Yolu‘nun hem bir ticaret yolu, hem de tarihsel ve kültürel değer olarak yeniden canlandırılması gündeme gelmiş, bu yol boyunca inşaa edilmiş ve artık kullanılmayan yapıların, yeni işlevler kazandırılarak korunmaları ve yaşatılmaları için çalışmalar başlamıştır.