- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Hazır Cevaplar / Ünlü Zekice Sözler – 11

hazır, kısa, zekice cevaplarAlaaddin Başar’a:
– Şeytan,niçin meyhaneye gidenlere vesvese vermiyor? diye sorduklarında:
– Vermez tabi, demiş. Eğer verse kazayla camiye giderler.

Ne Yedirelim?
Lokman Hekim’e:
– Hastalarımıza ne yedirelim?diye sorduklarında,şu cevabı vermiş:
– Acı söz yedirmeyin de,ne yedirirseniz olur.

ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ
Amerikalı iş adamı, bir Çinliye alay ederek sormuş:
– Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne Zaman yiyecek?
Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
– Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı Zaman.

YIKA DA GETİR
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
– Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.



SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akif’i küçük düşürmeye çalışıp:
– Siz baytardınız, değil mi? Demiş.
Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
– Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?

SIR SAKLAMAK
Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
– Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş.
Vezir, Yavuzdan cevap alacağı ümidiyle:
– Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:
– Ben de bilirim.

yahya kemalNE ALIRSINIZ?
Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir:
– Buyrun beyim ne alırsınız?
Yahya Kemal tebessümle:
– Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.

neyzen tevfikNEYZEN’İN NEZAKETİ!
Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik’in kendisine uzattığı havlunun kirini görünce:
– Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.

CENNETİN YOLU
Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz:
– Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim.
Çocuk, papazın niyetini sezerek:
– Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki?

GÖNÜLSÜZ GÖNÜL
Abdülhak Hâmid’in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamide döner ve:
– Efendim, gönül kocamaz! der.
kütüphaneHamid cevap verir:
– Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.

BÖYLE KORUNUR
Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder.
Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
– Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

Hazır Cevaplar sayfasına dön! «|