- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Hadikatü’s Süeda – Fuzuli

hadikatüs süeda, fuzuliHz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehit edilişinin anlatıldığı Hadîkatü’s-süedâ Fuzûlî’nin en tanınmış eserlerinden olup asırlarca bütün Türk illerinde okunagelmiştir. Hüseyin Vâ’iz-i Kâşifî’nin Ravzatti’ş-İştihedâ’sı esas alınarak yazılan eser, yer yer manzum parçalarla örülmüştür. Kâşifî’nin bâb sırasına göre tertip edilen esere, bazı yeni parçalar da ilâve edilmiştir. Tezkirelerde eserin tam bir tercüme olmadığı, ifade kudreti ve tesiri bakımından Kâşifî’ninkinden üstün olduğu belirtilir.

Nitekim Fuzûlî gazellerinde görülen lirizmi ve heyecanı bu eserine de yansıtmayı başarmıştır. Hadîkatü’s-süedâ kısa bir mukaddime ile başlar. Fuzuli burada Arapçada Tâvûsî’nin bir Maktel’i olduğunu, Farsçada Hüseyin Vâ’iz-i Sifî’nin Ravzatü’ş-şülıedâ’sı bulunduğunu, kendisinin de bu eseri örnek alarak başka eserlerden de yararlanarak Hadîkatü’s-süedâ’yı yazdığını açıklar. Eser 10 bab ve bir hatime olarak tertip edilmiştir. Birinci bâbda sırasıyla Hz. Adem, İbrahim, Yakub, Yusuf, Musa. İsa, Eyyub. Zekeriya ve Yahya peygamberlerin hayatlarında çektikleri eziyetlerden söz edilmiştir.



İkinci bâb, Hz. Peygamberin kendi kabilesi olan Kureyş’ten çektiği çileleri, Ubeyde bin Hâris’in, Hamza, Ca’fer-i Tayyâr’ın ölümlerini hikâye eder. Üçüncü bâb, Hz. Peygamberin ölümünü; dördüncü bâb, Hz. Peygamber’in kızı Hz. Fatıma’nın ölümünü; yedinci bâb, Hz. Ali’nin ölümünü; altıncı bâb, Hz. Ali’nin oğlu İmam Hasan’ın karısı Esma tarafından elmas tozu içirilerek öldürülmesini anlatır.

Yedinci babda Hz. Ali’nin diğer oğlu Hz. Hüseyin’in Medine’den Mekke’ye gelişi; sekizinci babda, Hz. Hüseyin’in Medine’ye Müslim bin Âkil’in yakalanarak öldürülmesi; dokuzuncu bâbda, Hz. Hüseyin’in Mekke’den Kerbelâ’ya gelişi; onuncu bâbda, Hz. Hüseyin’in Yezid’in askerleri tarafından Kerbelâ’da şehit edilişi hikâye edilmiştir. Eserin hatime kısmında ise Ehl-i Beyt’in Kerbelâ’dan Şam’a gelişleri anlatılmıştır.

Birçok defa eski imlâ ile basılan eseri, Şeyma Güngör ten kitli metin olarak yayımlamış (Hadîkatü’s-sü’edâ, Fuzûlî, Ankara 1987); Selahattin Güngör (Saadete Ermişlerin Bahçesi, İstanbul 1955,1965,1970), M. Faruk Gürtunca (Ermişlerin Bahçesi, İstanbul 1979, 1980) ve Servet Bayûğlu (Fuzûlî Erenler Bahçesi [Hadîkatü’s-sü’edâ] I, Ankara 1986, Fuzûlî Erenler Bahçesi /Hadîkatü’s-sü’edâ II, Ankara 1990) tarafından ise sadeleştirilerek neşredilmiştir.

Fuzuli sayfasına dön! «|