- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Doğrudan Anlatım Nedir?

doğrudan anlatım nedirBir başkasına ait bir sözün, hiçbir değişikliğe uğratılmadan ve yorum katılmadan cümle içerisinde ifade edilmesine “doğrudan anlatım” denilmektedir. Genellikle bilim insanlarının, sanatçıların, büyük liderlerin veya günlük hayattaki herhangi bir kişinin sözlerini, yazı veya konuşma dilinde sıklıkla kullanırız. Eğer bu sözlere kendi düşüncelerimizi katar veya sözleri cümlemizin içinde eriterek farklı bir ifadeye dönüştürürsek bu “dolaylı anlatım” olur. Fakat sözleri aynen olduğu gibi ifade ettiğimizde bu doğrudan anlatım olarak kabul edilir.

“Öğretmen, Perşembe günü bu konuyla ilgili bir sınav yapacağım, dedi.” cümlesini söyleyen kişi, öğretmenin sözünü olduğu gibi aktarmıştır. Bu cümlede herhangi bir yorum veya değişiklik olmadığı için doğrudan anlatım kullanılmıştır. Doğrudan anlatım cümleleri genellikle tırnak içerisinde veya iki virgül arasında belirtilecek şekilde gösterilir. Doğrudan anlatımın “yanlış olmayan, doğru olan” şeyleri anlattığı düşünülmemelidir, bu kavram sadece sözleri doğrudan aktarmayı ifade etmektedir.

Örnek: Atatürk: “Yurtta barış, cihanda barış.” diyerek bütün dünyaya mesaj göndermiştir.
– Hayatında kötülük nedir bilmeyen dedem, “İyilik her kapıyı açan bir anahtardır.” derdi.
– Ben sana sorduğumda, bu kitabı ilk kez okudum, demiştin bana.
– İş çıkışı hep birlikte sinemaya gideceğiz, dediler.
– Abisi, Ezgi’ye “Bir hafta sonra geleceğim.” demiş.
– O sessizlikte Pınar “Şimdi bunun neresi komik?” diyince salonda bir kahkaha patladı.
– Maliye Bakanı, “Asgari ücretin yılbaşından itibaren 1.300 TL olacağını.” söyledi.
– Bir belgeselde “Sivrisinekler yılanlardan daha çok ölüme sebep olmaktadır.” sözünü duymuştum.
– Kemal yaptığı hatanın farkına vararak, “Sizi mahçup ettiğim için üzgünüm.” dedi.
– Ablama “Gelirken bilgisayarımı da getir.” demiştim.
– Bir atasözünde “Gün doğmadan, neler doğar.” demişler, sıkma canını.
– Öğrenciler hep bir ağızdan, “Bilim insanı olacağız!” diye bağırdılar.



Yukarıdaki cümleler incelendiğinde, hepsinde başka bir kişiye ait olduğu belirtilen ve hiç değiştirilmeden aktarılan bir söz dikkat çekmektedir. Örneğin “Kayahan, bu romanı lisedeyken okumuştum, demişti.” cümlesinde, sözün sahibi Kayahan’dır. Ve bu cümlede sözün doğrudan alıntı yapıldığı, yazar tarafından hissettirilmiştir. Eğer cümle, “Kayahan da bu kitabı lisedeyken okumuş.” şeklinde ifade edilseydi, bu cümle dolaylı anlatıma sahip olurdu. Çünkü Kayahan’dan alınan bilgi, kendi cümlemizin içerisinde sindirilmiş olurdu.

Doğrudan anlatımın dolaylı anlatımdan farkını anlayabilmek için “buradaki” dolaylı anlatım sayfamızı da incelemenizi tavsiye ederim.

Orkun KUTLU

Orkun Kutlu