- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Cem Sultan

cem sultanFâtih devri şairlerinden olan Cem, II. Mehmed’in üçüncü oğludur. Henüz üçük bir çocukken aldığı özel derslerle Arapça ve Farsça öğrenmeye başlayan -em, 10 yaşındayken gazel yazmaya başlamıştır. Sehî Bey, Cem’in şiirlerinin hayâl dolu, gazellerinin öğretici olduğunu söyler. Latîfî ve Âlî onun şairliğini verler. Âşık Çelebi, tezkiresinde onun musahiplerinden Sa’dî-i Cem ile Divanı-ı ve “keremredifli kasidesini II. Bâyezîd’e gönderdiğini bildirmektedir. Affedilmesi umuduyla ağabeyine yolladığı yetmiş dört beyitlik kasîde olumlu bir so­nuç vermemiştir.

Yine aynı tezkîreden “râiyye” kasidesinin daha o zamanlar bir hayli ünlü olduğu anlaşılmaktadır. Köklü bir kültüre sahip olan ve klâsik edebi­yatı çok iyi bilen Cem Sultan, İran edebiyatına derin vukufu sayesinde zengin ha­yâllerle dolu şiirler yazmıştır. Birinci sınıf şair olmamakla birlikte şiirlerinde klâsik edebî mazmunları, kıssa, hikâye ve efsanelerle divan edebiyatının hayâl dünyasına ait unsurları çok iyi kullanmıştır. Şiirlerinde devamlı olarak yalnızlıktan ‘kâyet eden Cem Sultan’ın romantik bir ruh hâli içinde olduğu görülür. Oğlunun öldürülmesi üzerine yazdığı mersiyede kederli bir babanın acısını iyi yansıtmıştır. Şiirlerinde daha çok Ahmed Paşa’nın etkisinde kalan

Cem’in, özellikle memleketinden uzakta bulunduğu yıllara ait şiirlerinde vatan hasreti çektiği görülür. Bu şiirlerde Cem, samimi, hüzünlü ve tamamen yaşadık­larını ifade etmekte olduğu için oldukça dokunaklıdır.

Cem Sultan’ın Türkçe Dîvânı’mn tıpkıbasımı (İsmail Hikmet Ertaylan, Sultan Cem, İstanbul 1951) ve tenkitli metni yayımlanmıştır (Halil Ersoylu, Cem Sultan’ın Türkçe Divan‘ı, Ankara 1989). Tenkitli basımda 2 tevhid, 1 münâcât, 2 na’t, 4 kasî-de, 1 terkîb-i bend, 1 tercî-i bend, 348 gazel, 1 rubaî, 41 muamma ve 19 müfred bulunmaktadır. Mehmet Arslan, Sultan Cem’in 41 muammasından 15 tanesini ge­rekli açıklamalar ve çözümleriyle birlikte neşretmiştir (“Muamma Geleneği ve Cem Sultan’ın Bazı Mu’ammalan”, Yedi İklim, nr. (24)+6, 1992, s. 30-32).



Cem Sultan’ın ayrıca Farsça Dîvân’ı da vardır. Türkçe divan ile bir arada Bursa Orhan-Haraçcı (nr. E.6), Topkapı Sarayı Müzesi (Revan, nf. 739), Süleyma-niye (Fâtih, nr. 3794) ve Millet (Ali Emîrî, Manzum, nr. 328) kütüphanelerinde ol­mak üzere 4 nüshası bilinmektedir. Bursa nüshası, Türkçe divan ile birlikte İsmail Hikmet Ertaylan tarafından yayımlanmıştır. Abdurrahman Naci Tokmak ise üzeri­ne bir doktora çalışması yapmıştır. İsmail Hikmet Ertaylan, Cem’in Farsça şiirlerinin Türkçe şiirlerinden daha üstün olduğunu söyler.

Şâhidî’nin, Leylâ ile Mecnûn mesnevisinin “Hatm-i Kitâb” bölümünde söy­lediği beyitlerden anlaşıldığına göre; Cem Sultan Cemşîd ü Hurşîd’i meşhur İran şairi Selmân-ı Sâvecî’nin aynı isimdeki eserinden tercüme ederek oluşturmuş, ayrıca Âyât-ı Uşşak adını vermiş ve 881/1477 tarihinde bitirmiştir. Fâtih adına nazmedilen eserde, giriş kısmında yer alan “Sebeb-i Nazm-ı Kitâb”darı sonra asıl konuya geçilir.

Burada, Çin padişahı Şâh Fağfur’un tek oğlu olan Cemşîd’in Rum kayserinin kızı Hurşîd’i rüyasında görüp ona âşık olması ve onu bulmak için yola çıkması, yollarda masal kahramanlarının yaşadığı maceraları’yaşayarak Nakkaş Mihrâb’ın da yardımıyla Rum’a varıp Hurşîd’i bulması, Hurşrd’in de ona âşık olması ve önemsiz sebeplerle sevgililerin birbirlerinden uzak kalıp tekrar buluşmaları ve evlenmeleri işlenir. Eser, hatime ile sona erer. 5374 beyitten olu­şan mesnevî, aruzun “mefâîlün mefâîlün feûlün” kalıbıyla yazılmıştır. Eserde hi­kâye içinde 49 gazel, 6 nazm (rubaî başlıklı), birer tane tercî-i bend, kasîde ve murabba yer almaktadır. Bu nazım şekillerinde on değişik vezin kullanılmıştır.

Cem Sultan, eserini yazmaya Sâvecî’nin mesnevîsini tercüme ederek başla­mıştır. Nitekim Sultan Cem’in olayda, motiflerde ve beyit düzeninde Sâvecî’ye bağlı kaldığı görülmektedir. Ancak Sâvecî’nin eserinin 3000 beyit civarında ol­duğu göz önüne alınırsa, Cem’inkinin basit bir tercüme olmayıp telif özellikleri taşıdığı anlaşılır. Cem Sultan, eserinin sonlarında yer yer nasihat veren beyitlere de yer ayırmıştır. Cemşîd ü Hurşîd’de dikkati çeken noktalardan biri, toplumla ilgili motiflerde eski Türk geleneklerinin izlerinin görülmesidir.

Cem Sultan’ın Cemşîd it Hurşîd’inin bugün bilinen iki yazma nüshası var­dır. Bunlardan eksik ve sayfaları karışık 124 varaktık Kütahya Vâhid Paşa Küllihanesi numara 1666’da kayıtlı olanı Münevver Okur tarafından tanıtılmıştır (“Bugüne Kadar Ele Geçmemiş Eserlerimizden: Cemşîd ü Hurşîd’, Türk Dili, c. VII, nr. «4 1958, s. 612-4.1958). Daha sonra Cahit Öztelli tam olan ve 188 varaktan olu­dan Ankara Üniv. İlahiyat Fakültesi Kütüphanesi numara 18464’te kayıtlı nüsha bularak tanıtmıştır. Eser üzerine Münevver Okur Meriç ve Adnan İnce (Cem Sultan. Cemşîd ü Hurşîd, Ankara 2000) tarafından farklı iki ilmî çalışma yapılmış ve neşredilmiştir.

Kim Kimdir? sayfasına dön! «|