- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Atatürk İnkılapları / Devrimleri

atatürk inkılaplarıCumhuriyetin ilanından sonra bazı muhalifler ve İstanbul basınının bir kısmı Hilafetin önemini vurgulayan bir politika izlemeye başlamışlardır. Bu konuda kesin karar almak isteyen Atatürk, Şubat 1924’te harp oyunları dolayısıyla İzmir’e gelen ordu ve yetkilileri ile toplanarak, Halifelik ile Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması, Genelkurmay Başkanlığı’nın hükümetin dışında kalması, eğitim ve öğretimin birleştirilmesi konularında karara varılmıştır.

Atatürk yüzyıllardır İslam dininin bir politika aracı olarak kullanıldığını ileri sürmüş, dini, bir sömürü olmaktan çıkarıp yükseltmenin gereğini savunmuştur. Atatürk halife sözünün yönetim ve hükümet demek olduğunu savunmuş, ortada başka bir idare ve hükümet varken Halifeliğin gereksiz olduğunu söylemiştir.

Türkiye Büyük Meclisi, 3 Mart 1924’te arka arkaya çıkardığı yasalarla alınan kararları uygulamaya koymuştur. Böylece hiçbir fonksiyonu kalmayan ve Türkiye’ye faydadan çok zarar getiren Halifelik ile Şeriye ve Evkaf vekaleti ve Şeyhülislamlık kaldırılmıştır. Vakıflar devlete bağlanmıştır. Eğitim öğretim birleştirilmiş, Tekke, zaviye ve türbeler kapatılmıştır.

Laiklik ilkesiyle din ve devlet işleri kesin olarak birbirinden ayrılmıştır. Mecelle kaldırılarak Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girmiştir. Medreseler kapatılarak çağdaş cumhuriyet okulları açılmıştır. Türk tarihi ve Türk dilinin bilimsel yollarla araştırılması amacıyla Türk Dil Kurumu (TDK) ve Türk Tarih Kurumu (TTK) kurulmuş, Üniversite reformu yapılmıştır.

Harf inkılâbıyla Latin harfleri kabul edilmiştir. Uluslararası saat, takvim, rakamlar ve ölçü birimi ile Soyadı Kanunu kabul edilmiştir. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı veren kanunlar çıkarılmıştır. 20 Nisan 1924’te yeni Anayasa kabul edilmiştir.

Atatürk inkılaplarının Atatürk ilkeleriyle ilişkisini görmek için “İlke – İnkılap İlişkisi” başlıklı yazımıza; Atatürk inkılaplarının kronolojik sıralamasını ve tarihlerini toplu olarak görebilmek için “İnkılaplar Kronolojisi” başlıklı yazımıza bakabilirsiniz.

Hukuk Alanında Yapılan Değişiklikler

Cumhuriyet öncesinde yargı işleri din adamları tarafından görülürdü. Kadı adı verilen yargıçlar din kurallarına göre karar verirdi. Hukuk alanında yapılan değişiklikle eski mahkemeler kapatıldı. Eski yasalar yürürlükten kaldırıldı. Uygar ulusların yasaları örnek alınarak boşanma, miras, ceza hukuku yeniden düzenlendi. Hukuk devrimi ile kadın – erkek arasında eşitlik sağlandı. Miras konusunda kadın ve erkek eşit pay almaya başladı. Kadınlar da erkekler gibi seçme ve seçilme hakkına kavuştu.

1. 1921 ve 1924 Anayasası: TBMM açıldıktan bir süre sonra Teşkilat-ı Esasi adıyla Yeni Türk Devleti’nin ilk anayasasını hazırladı. Bu anayasa acele hazırlandığından bazı eksiklikleri vardı. Anayasada egemenlik hakkının kayıtsız şartsız millete ait olduğu belirtilmiştir. 1921 anayasası 1924′te tamamen yenilendi.

2. Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu: Toplum ve aile ilişkilerini düzenleyen kanunlara medeni kanun denir. Osmanlı Devleti’nde medeni kanun yetersiz ve eksikti. Atatürk 1925′te İsviçre Medeni Kanunu’nu örnek alarak Türk Medeni Kanunu’nu hazırlattı. Kanun 17 Şubat 1926′da kabul edildi.

Bu kanunla birlikte;

• Miras, evlenme, boşanma gibi konularda kadın erkek eşitliği sağlandı.
• Tek eşlilik ve resmi nikah zorunlu oldu.
• Türk ailesinin kuruluş ve işleyişi modern hale getirildi.
Azınlıklar Lozan’da verilen haklardan vazgeçerek Türk Medeni Kanunu’na uymayı istediler. Medeni Kanun’dan sonra yine Avrupa örnek alınarak Türk Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hazırlanarak kabul edildi.



Ekonomik Alanda Yapılan Değişiklikler

Lozan Barış Antlaşması ile yabancı uyruklulara tanınan kapitülasyon ayrıcalıkları kaldırıldı. Ülkemiz kendi zenginlik kaynaklarına sahip çıktı. Her alanda devlet öncülük etmeye başladı. Bankalar, fabrikalar kuruldu. Modern tarım çalışmalarına başlandı. Yollar, özellikle demiryolları yapımında büyük çaba gösterildi. Böylece yurdun en uzak yerlerine ulaşma olanağı hazırlandı. Ekonomik bağımsızlığımız kazanıldı. Ekonomik alanda sağlanan bu başarılar sonucu yurdumuz bayındırlaştı. Ulusumuz zenginleşti. Halk için ağır bir yük olan aşar vergisi kaldırıldı. Çağdaş vergilendirme yöntemleri uygulanmaya başlandı.

1. Milli Ekonominin Kurulması: Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşı’ndan sonra hemen ekonomik alanda yeniliklere başladı. Daha Lozan görüşmeleri sırasında I. İzmir İktisat Kongresi’ni topladı. Burada Misak-ı İktisadi adıyla Milli Ekonomi ilkesi kabul edildi. Buna göre; hammaddesi yerli sanayiye öncelik verilmesi, derhal büyük fabrikaların kurulması, esnafa kredi verebilecek bir bankanın kurulması, yabancı işletmelerin millileştirilmesi kararlaştırıldı.

2. Tarım, Sanayi, Ticaret ve Bayındırlık Alanında Yapılan Çalışmalar: Tarımın geliştirilmesi için önlemler alındı. Köylünün durumunu düzeltmek için Âşar vergisi kaldırıldı, tarımda makineleşme teşvik edildi. Örnek çiftlikler ve tarım kredi kooperatifleri kuruldu. Ziraat okulları açıldı.

Sanayinin gelişmesi için çalışmalar yapıldı. Esnafa kredi verebilmek için İş Bankası kuruldu. Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarıldı. Özel teşebbüs teşvik edildi. Buna rağmen; teknik eleman, bilgi, teknoloji ve sermaye yetersizliği yüzünden özel teşebbüs başarılı olamadı. Bunun üzerine devlet ekonomiye müdahale etti. 1934′de Devletçilik ilkesi ve I. Beş Yıllık Kalkınma Planı kabul edildi. Bu sayede sanayi hızla gelişmeye başladı.

Osmanlı Devleti zamanında ticaret azınlıkların eline geçmişti. Bu nedenle ticaret hayatı milli çıkarlarımıza uygun hale getirilmeye çalışıldı. 1926′da Kabotaj Kanunu çıkarılarak kendi limanlarımızda gemi işletme hakkı Türk vatandaşlarına verildi.

Bayındırlık çalışmalarına önem verildi. Başta demiryolu ulaşımı olmak üzere ulaşım ve haberleşme işlerine önem verildi. Yeni demir yolları, köprüler yapıldı. Planlı şehirleşmeye önem verildi.

Sosyal Alanda Yapılan Değişiklikler

Atatürk, ulusumuzun uygar uluslar düzeyine ulaşması için, sosyal alanda da köklü değişiklikler yaptı. Yeni okullar açtı. Hastaneler, dispanserler kurulmasını sağladı. Güzel sanatların gelişmesi için gerekli girişimlerde bulundu. Konservatuar kuruldu. Stadyumlar, spor alanları, kapalı spor salonları yapıldı. Uygar bir toplum için gerek duyulan tüm sosyal kurumlar Atatürk döneminde açıldı.

1. 1925′de tekke zaviye ve türbeler kapatıldı. Böylece, din kurumları kullanılarak halkın sömürülmesi ve batıl inançların yaygınlaşması engellenmek istendi.

2. Kıyafet düzenlemesi yapıldı. Bununla halkın dış görünüşünün çağdaş ve modern bir görüntü kazanması sağlandı. Kıyafetteki karışıklığın giderilmesi amaçlandı. Bu amaçla; 1925′te Şapka Kanunu çıkarıldı. 1934′de en büyük din adamları dışındakilerin mabetler dışında dini kıyafetlerle gezmeleri yasaklandı.

3. Takvim, saat ve ölçülerde değişiklik yapıldı. 1925′te miladi takvim kabul edildi, 1 Ocak 1926′da uygulanmaya başladı. 1 Nisan 1931′de okka, arşın, endaze gibi ağırlık ve uzunluk ölçüleri kaldırıldı; yerine metre ve kilogram getirildi. Böylece hem ölçülerdeki kargaşaya son verildi, hem de batılı ülkelerle yapılan ticaret faaliyetleri kolaylaştı.

4. 1934′te Soyadı Kanunu çıkarıldı. Bununla; tapu, miras, askerlik gibi konulardaki isim ve adres karışıklıklarının giderilmesi, toplumda ayrıcalık ifade eden unvanların kaldırılması hedeflendi.

5. Kadın hakları ile ilgili yeni düzenlemeler yapıldı. Türk Medeni Kanunu ile sosyal hayatta kadın erkek eşitliği büyük ölçüde sağlandı. 1931′de kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı verildi.

1934′de ise milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi. Böylece siyasi alanda da kadın erkek eşitliği sağlandı.

Ölçü Birimlerinde Yapılan Değişiklikler

Atatürk dünya ile ilişkilerimizi düzenli yürütmek için ölçü birimlerinde değişiklikler yaptı. Uzunluk ölçüsü birimi olarak arşın, endaze; ağırlık ölçüsü birimi olarak okka, dirhem gibi ölçüleri kaldırarak bugün kullanmakta olduğumuz ölçü birimlerini kabul etti.

Yurdumuzda daha önce takvim Hicri takvime göre düzenlenmişti. Buna göre dünyanın kullandığı takvimle aramızda 580 yıl kadar bir farklılık vardı. 1 Ocak 1926 tarihinden sonra bizde de Miladi takvim kullanılmaya başlandı. Eskiden ülkemizde ezani saat kullanılıyordu. Bu saat uygar ülkelerin kullandığı saate uymuyordu.

Takvimde olduğu gibi saatler arasındaki bu uymazlık büyük karışıklıklara neden oluyordu. Bunları ünlemek için takvimle birlikte bugünkü kullandığımız saat kabul edildi. Hafta tatili Cuma’dan Pazar gününe alındı.

Önceki Sayfa «|

M. Kemal Atatürk sayfasına dön! «|