- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Argo Nedir?

argoHer ülkede, her dilde görülen, toplum içinde bir kesimin ya da öbeklerin farklı bir biçimde anlaşmayı sağlamak amacıyla oluşturduğu bir özel dil de orgo’dur.

Temelde, toplumun geuel olarak aşağı tabakasında kullanılan argo, hemen her ülkede, okumuş, yetişmiş kişiler arasında da tutunabilmekte, ayrıca bunlar arasında argonun değişik türleri de onaya çıkmaktadır. Artist, öğrenci, hatta bilgin argosuna da rastlanmaktadır.

Her dil içinde argo ve argo türleri bulunmakla birlikte, her ülkede bu özel dilin oluşumunda birbirine benzer eğilimler görülmekte, benzer yollara gidildiği göze çarpmaktadır. Ancak şurasını özellikle belirt­mek gereklidir ki, argo gelişmiş, oldukça sanatlı ve çoğu kez nükteli bir dildir. Bu nitelikler, onun sözvarhğımn incelenmesi sırasında, kendi­liğinden ortaya çıkar.

Argonun sözvarlığı, ortak dilin sözcüklerine özel anlamlar vermek, kimi sözcüklerde bilinçli değişiklikler yapmak, eskimiş öğelerden, aynı dilin lehçelerinden ve yabancı kökenli öğelerden yararlanmak yoluyla meydana getirilir. Birkaç örnekle açıklayalım: Fransızcada genel dilde ‘geveze’ demek olan havari, Fransız argosunda ‘avukat’ anlamında kul­lanılır. Türkçede belli anlamlan olan okutmak ya da mektebe başlatmak eylemleri, argoda ‘satmak’ anlamında, bir şeyi elden çıkarmayı anlat­mak üzere kullanılır.



Aynı biçimde, fiziksel bir işlemi anlatan kaynat­mak eylemi argoda 1. ‘tatlı tatlı sohbet etmek’, ‘muhabbet etmek’, ‘konuşmak’; 2. ‘iz bırakmadan yok etmek’; 3. ‘borcunu ödememek’ demektir. Bitirmiş de ‘tecrübeli’, ‘açıkgöz’ anlamındadır, öğrenci ar-gosundaki çakmak ‘sınıfta kalmak’, şoför argosundaki gazlamak ‘acele uzaklaşmak’, ‘çekip gitmek’, yaygınlaşmış örneklerdendir.

Yabancı kökenli sözcüklere örnek olarak gösterebileceğimiz aftos ‘kadm sevgili’, Rumcada ‘o’, ‘bilinen’ anlamında geçen autos'” sözcü­ğünden; matrak ise Arapçadan (çekiç demektir) gelmedir. ‘Bakmak’, ‘seyretmek’, ‘göcetlemek’ anlamındaki kitakse etmek de Rumcadan alın­mıştır.

Argoda, kitabımızın değişik yerlerinde değindiğimiz, bir anlam olayı ve aynı zamanda bir söz sanatı olan deyim aktarmalanna pek çok rastlanır, örneğin bir omuzu düşük olarak, çarpık yürüyen kişi için argo­da geçen pavurya, bir deniz hayvanı (iri yengeç) adı iken bir aktarmayla insan için kullanılmıştır. Dolma ise ‘yalan’, ‘hile’, ‘dalavere’ anlamın­dadır”.

Ufak değişiklikler, özellile eylem çekimindeki küçük ayrımlar dışın­da, argonun dilbilgisi yönünden ortak dilden ayrıldığı söylenemez. Ancak bu Özel dil türünün bir önemli özelliği, sürekli olarak değişmesidir. Bun­dan on yıl önceki argoda geçen birçok öğeler bugün unutulmuştur. Bu­günkülerin yerini de, zamanla yenileri alacaktır. Argo, toplum içindeki modalardan, önem kazanan çeşitli kavramlardan, ilişki kurulan yabancı ülke ve dillerden sürekli olarak yararlanmakta ve değişmektedir. Bu da dil-toplum ilişkisini ve dilin değişkenliğini gösteren tanıklardan biridir.

Konuşanlar dışındaki kimselerce anlaşılmaması için sözcüklerin bozulmuş biçimlerinden oluşturulan ve yine bir zümreye özgü olan özel dil türü de yargon’dur.

Ahmet Caferoğlu‘nun Erkilet çerçileri (gezici manifaturacıları) arasında konuşulan bir dil türünü inceleyen yazısında ele alınan ve dilce adı verilen dil, daha çok, jargona yaklaşmaktadır. Ortak dilin öğe­lerinin değiştirilmesi ve yabancı dillerden alman öğelerin katılmasıyla oluşan bu dil, bu gezici esnafın, kendi aralarında, alıcıların anlayamaya­cağı biçimde konuşma isteklerinden doğmuş olmalıdır.

ÇokBilgi.Com