- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Anlamına Göre Cümleler

cümle türleriTürkçede cümleler, yüklemin taşıdığı anlama göre de sınıflanır. Bir dildeki cümlelerin anlamlarının bir bakıma sınırsız olması, o dildeki cümleleri anlamlarına göre sınıflamayı zorlaştırır. Araştırmacılar, bu bağlamda değişik ölçütler kullanırlar. Anlamına göre cümle konusunda, ilk akla gelen yüklemin taşıdığı anlamın olumlu veya olumsuz olması yönündedir. Bazı araştırmacılar, soru ve ünlem içeren cümleleri de anlamsal olarak sınıflama yolunu seçerler. Hatta bazı araştırmacılar, sınıflamaya emir ve dilek içeren cümleleri de ilave ederler.

Temelde cümleler olumlu cümle, olumsuz cümle, soru cümlesi ve ünlem cümlesi olmak üzere dörde ayrılır. Emir, istek, dilek ifade eden cümleler, bu dört çeşit cümlenin içinde alt grubu oluştururlar. Anlamına göre cümlelere, alt grup olarak etken, edilgen, ettirgen ve oldurgan çatılı cümleleri de ilave edebiliriz. Ancak bunlar da olumlu veya olumsuz, soru veya ünlem cümlesidir.

Bir yargıyı olumlu ya da olumsuz biçimde aktaran cümlelerdir. Bir eylemin yapıldığını, yapılabileceğini, bir varlığın bulunduğunu ifade eden cümleler olumlu, tersini ifade edenler olumsuzdur. Olumlu cümlelerde mantıkça istenen bir durumun bulunması gerekir. Bu tür cümlelere genel olarak “haber cümlesi” denilmektedir.

Aşağıdaki yüklemleri inceleyerek bunu açıklayalım.

Olumlu: geldi, koşmalı, var, paralı, güzel
Olumsuz: gelmedi, koşmamalı, parasız, güzel değil

Görüldüğü gibi olumlu yüklemler “-ma, -me” olumsuzluk ekiyle, “değil” olumsuzluk edatıyla, “-sız” gibi olumsuz anlam veren eklerle olumsuz hale getirilebiliyor. Bazı cümlelerde ise yapıca yukarıdaki olumsuzluklar bulunduğu halde cümle anlamca olumlu olabilir. Bu, çoğu kez iki olumsuzluğun bir arada bulunduğu yargılarda görülür.



1. Olumlu Cümle

Yüklemi / fiili olumsuzluk ifadesi taşımayan; işin, oluşun, hareketin geçekleştiğini, gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşeceğini gösteren cümleye olumlu cümle denir. Başka bir deyişle cümlenin taşıdığı yargı, bir zaman ve bir şahsa bağlı olmak üzere işin, oluşun ve hareketin lehinedir.

Hasan eve geldi, (eylem gerçekleşti) Hasan hasladır, (durum/eylem gerçekleşmektedir)

Eğer cümle fiil cümlesi ise bu cümle olumlu fiil cümlesi olarak adlandırılır. Bu durumda hareket veya oluş gerçekleşmiş, gerçekleşmekte veya gerçekleşecektir. Bu çeşit cümleler, fiilin taşıdığı zamana, kipe ve çatıya bağlı olmak üzere çok çeşitli kullanım alanına sahiptir.

Öğrenci dersi sonuna kadar dikkatlice dinledi. Öğrenci dersi sonuna kadar dinlemelidir. Öğrenci dersi sonuna kadar dinlemiş. Öğrenci dersi sonuna kadar dinleyecek.

Cümlenin yüklemi isim ise cümle, olumlu isim cümlesi olarak adlandırılır.

Ben üniversitede öğrenciyim.
Ben Türküm, doğruyum, çalışkanım.

Türkçede olumlu cümle, bazen olumsuzluk ifade eden unsurların bir arada kullanılması ile elde edilebilir. Yani şekilce olumsuz gözükmekle birlikte, anlamca olumlu cümle olabilir. Bu tür cümleler, değil ve yok kelimelerinin yapıca olumsuz olan fiilden sonra getirilmesiyle oluşturulur.

Seni sevmiyor değilim.
Senin bu konuda bilmediğin yok.
Beş parasız değilim aslında.
Bu olaydan rahatsızlığım yok benim.

2. Olumsuz Cümle

İşin, oluşun veya hareketin gerçekleşmediğini, gerçekleşmiyor olduğunu veya gerçekleşmeyeceğini bildiren cümleye olumsuz cümle denir. Bu tür cümlelerde yargının, olmama ya da gerçekleşmeme durumu söz konusudur. Cümlenin yüklemi fiil ise olumsuzluk, fiile getirilen -ma/-me olumsuzluk ekiyle yapılır. Yüklem isim ise olumsuzluk isme getirilen -sız olumsuzluk eki, değil edatı veya yok ismi ile elde edilir. Bunlara ilave olarak ne ne edatı da yapıca olumlu anlamca olumsuz cümle kurmada kullanılır. Bu şekilde kurulmuş cümleler, yüklemi fiil ise olumsuz fiil cümlesi, yüklemi isim ise olumsuz isim cümlesi olarak tanımlanır.

Çocuk dersine çalışmamış / çalışmıyor / çalış-maz / çalışmayacak.
Ben öğrenci değilim. Benim kitabım yok. Ben evsiz barksızım. Ne evim yar ne barkım var. Ne hasta bekler sabahı /ne taze ölüyü mezar. Ne doğan güne hükmüm geçer / nejıalden anlayan bulunur.

Türkçede ne … ne edatı ile kurulan cümlenin yüklemi, ister fiil, ister isim olsun, olumlu yapıda olmalıdır.

Amcam ne seni ne de beni görmek istemedi. (yanlış)
Amcan ne seni ne de beni görmek istiyor. (doğru)

Ancak eğer cümlede olumsuzluk ifadesi taşıyan bir unsur varsa, ne … ne edatı ile kurulan cümlede yüklem olumsuz olmaktadır.

Amcam ne seni ne de beni asla görmek ister. (yanlış)
Amcam ne seni ne de beni asla görmek istemez. (doğru)

Eğer cümle devrik kullanılırsa ve yüklem cümlenin başında bulunursa ne … ne edatlı cümlenin yüklemi olumsuz olmaktadır.

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. (kullanılır)
Sallanır o kalkışta ne mendil ne de bir kol. (kullanılmaz)
Gitmez oralara ng. araba ne de tren. (kullanılır)
Gider oralara ne araba ne tren. (kullanılmaz)

Soru edatıyla kurulmuş bazı cümleler, soru sor-mak amacıyla değil de durumu tespit etmek için kullanılırsa, yapıca olumlu anlamca olumsuz cümle kurulmuş olur.

O gözü görmeyenin neler çektiğini bilir mi? < O gözü görmeyenin neler çektiğini bilmez.

Benzer şekilde gel de, ya da, yine gibi unsurlarla birlikte kurulan cümlelerin yüklemi olumlu olsa da anlamca olumsuzluk söz konusudur.

Gel de bu sözlere inan < Bu sözlere inanma.

Demek ki Türkçede olumluluk ve olumsuzluk sadece yapı ile ilgili değildir. Olumluluk ve olumsuzlukta anlam önemli olduğu için sadece yapı göz önüne alınmamalıdır.

3. Soru Cümlesi

Cevap veya bilgi almak amacıyla kurulmuş olan cümlelere soru cümlesi denir. Türkçede soru cümlesi, mı, mi, mu, mü soru eklerinden birinin fiil veya isimden sonra getirilmesiyle yapılır. Yazıda bu ekler, kendinden önce gelen yükleme birleştirilmeden ayrı olarak yazılır.

Öğretmen dün güzel konuştu mu?
Bunu bana söyleyen gerçekten sen misin?
Kitap mı okudun, ders mi yaptın?

Soru cümlesi sadece soru ekleriyle kurulmaz, soru sıfatı, soru zamiri, soru zarfı ve soru edatı da soru cümlesi kurmakta kullanılır.

Hangi öğrenci daha çalışkandır? (soru sıfatı)
Kaç yıl geçti seni görmeyeli? (soru sıfatı)
Sence hangisi daha güzel? (soru zamiri)
Sen bu işi nasıl basardın? (soru zarfı)
Acep surda varmola? Şöyle garip bencileyin? (soru edatı)

Soru cümlesi olumlu ya da olumsuz olabilir. Eğer yüklem fiil ise olumlu soru cümlesi, yüklem isim ise olumsuz soru cümlesi kurulur.

Bilgisayarın hızlı işlem yapıyor mu”? (olumlu soru cümlesi)
Bilgisayarın hızlı işlem yapmıyor mu? (olumsuz soru cümlesi)
Bu senin bilgisayarın mı? (olumlu soru cümlesi)
Bu senin bilgisayarın değil mi? (olumsuz soru cümlesi)

Şekilce soru cümlesi görünümünde olan, ancak anlamca bilgi veya cevap alma amacı taşımayan cümleler de vardır. Bu tür cümlelerde mı, mı, mu, mü soru eklerinden biri bulunabileceği gibi, soru sıfatı, soru, zamiri, soru zarfı veya soru edatı da bulunabilir. Bu soru unsurları “cümleye beklenmezlik, küçümseme, çaresizlik, sitem, şikayet, rica vb. anlamlar katar. Bu anlamlar bağlam içinde ortaya çıkar” (Karahan 2007: 109). Bu tür kullanımlarda yazıda soru işareti kullanılmaz.

Vurdun mu yerinden toz kaldıracaksın.
Bir insan kendine bunu nasıl yapar anlamıyorum.
Zengin mi fakir mi ben bilmem, yalnızca bunu der bunu işlerim.

Soru cümlesinde vurgu önemlidir. Konuşucu, soru unsurunu cevap veya bilgi almak istediği unsura yakın kullanır. Aksi halde beklenen cevap farklı olabilir.

Bize dün sen mi geldin? Bize dün sen geldin mi?

Bu iki soru cümlesine verilecek cevap birbirinden farklıdır. Birinci cümlede soru kimin geldiğini öğrenmek, ikinci cümlede ise, hareketin yapılıp yapılmadığının öğrenilmesi için sorulmuştur. Cevap veya bilgi almak amacıyla kurulan cümle, sıralı veya sıralı bağlı cümle olabilir. Bu durumda yazıda soru cümleleri arasına virgül, en sona da soru işareti konur.

Kim, ne için, kime yardım edecek?
Yoksul mu. yorgun musun, hasta mı yurtsuz musun?

4. Ünlem Cümlesi

Heyecan, korku, coşku, sevinç, hayret gibi duyguların ifade edildiği; seslenme, çağırma, bağırma ifadesi taşıyan cümlelere ünlem cümlesi denir. Bu tür cümlelerde vurgu ve tonlama esastır. Yazıda, cümlenin sonunda ünlem işareti (!) kullanılır. Ünlem cümlesi, ya ünlem edatları yardımıyla ya da düz cümlenin vurgusu yardımıyla kurulur. Emir ifadesi taşıyan cümleler de bir bakıma ünlem cümlesidir.

Ah! Neler çektim bir bilsen!
Eyvah! Ne yer ne yar kaldı!
Çabuk buraya gel!
Ne duruyorsun! Yürü düşman üstüne!
Ey! Türk istikbalinin evladı! Ey! Türk Gençliği!

Bazı ünlem cümlelerinde bütün öğeler doğal yerinde olduğu için yargı bildirirler ve çözümlenebilirler.

Haydi korkmadan yürü düşman üstüne!
haydi: ünlem edatı
yürü: yüklem
(sen): gizli özne
korkmadan: zarf tümleci
düşman üstüne: yer tamlayıcısı

Emir cümlesinde olduğu gibi vurgu ve tonlamaya bağlı olmak kaydıyla soru cümleleri de ünlem cümlesi olarak kabul edilebilir.

Ne duruyorsun, koşsana!
Sen hiç kendinden utanmaz mısın be adam!

Aslında yazıda her ne kadar tam olarak anlaşılmasa da söyleyişte tonlama ve vurgu önemli olduğu için her cümle ünlem cümlesi olabilmektedir.

Çabuk olun! Bir an önce işinizi bitirin! Yapacak daha çok iş var!

Ünlem cümlesi kurmada kullanılan bazı edatlar şunlardır: Ey, hey, be, bre, behey, ay, ayol, ah, vah. eyvah, haydi, eee, eh, of, üf. vay, ya, yahu. haydi, sakın, lan, ulan, vd. Bunlara ilave olarak, emir cümlesi kurmada kullanılan çekimlenmemiş olan ve ikinci kişiyi işaretleyen fiilin kökü de ünlem cümlesi kurmada kullanılır: Koş!, Çabuk ol!. Yat!, Kalk! Gel!, Git! vb.

Ünlem cümlesi yargı taşıyıp taşımamasına göre iki gruba ayrılır. Tek başına sadece seslenme veya çağırma ifadesi taşıyan ünlem cümlesi tam olarak yargı bildirmediği için özne veya yüklem doğal yerinde bulunmaz. Bu tür cümleler bir bakıma bitmemiş eksiltili cümle gibi algılanabilir.

“Cümle Türleri” sayfasına dön! «|

Cümlenin Öğeleri «| – |» Cümlede Anlam «|