- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Almanya’daki Türklerin Yaşadığı Sorunlar

almanyadaki türklerin sorunlarıTürkiye’den göç ederek ekmeğini kazanmak için son çare olarak gördükleri Almanya’ya yerleşen Türkler, aslında bilindiğinin aksine orada çok rahat değiller ve refah içerisinde yaşamıyorlar. Biz onları genelde “Almancı” olarak görüyoruz; onlar ise kendilerini “gurbetçi” olarak tanımlıyorlar. Almanya’da yabancı, Türkiye’de Almancı olmak gerçekten zor olmalı. Çünkü insanların aitlik duygusunı yaşamaları, temel ihtiyaçlarından biri olmasına rağmen, gurbetteki kardeşlerimiz bu duyguyu tam olarak yaşayamıyorlar.

Göç serüveni, 1960’lı yıllarnda Almanya’nın gelişen sanayisinde çalışmak üzere işçi ihtiyacını karşılamak için Türklere kapılarını açmasıyla başladı. Hani işsizlerin ve çaresizlerin son kapısı olan İstanbul için “taşı toprağı altın” derler ya? Almanya da Türkiye’deki işsiz ve çaresiz gençler için bir umut kapısı olmuştur. Oraya giden yüz binlerce genç, Almanya’nın hizmet veya sanayi sektöründe ciddi bir istihdam sağlamışlardır.

Yıllar geçtikçe, Almanya’nın Türk gençleri için ekmek kapısı olma hayalleri artmış, gidenler memlekete döndükçe yanlarında uzak yakın akrabalarını veya arkadaşlarını da götürmüşlerdir. Bu silsile böylece devam etmiş, geçen 50 – 60 yıllık zamanda Almanya’da muhtelif işlerde çalışan insanlar üç nesilden beri orayı yurt edinmiştir. Bugün nüfusu yaklaşık 1,8 milyona yaklaşan Almanya Türkleri, artık devlet politikalarını yönlendirecek veya ticarette söz sahibi olacak noktalara varmıştır.

Türkiye’de gurbetteki yurttaşlarımızın “Almancı” diye tanınmasında aslında her iki tarafın da etkisi vardır. Şöyle ki, Almanya’dan tatil için memleketlerine dönen gurbetçilerimiz markalı kıyafetleri, son model arabaları, lüks yaşam tarzları ve etrafa para saçar gibi bolluk içinde yaşama izlenimi vermeleri yönüyle biz Türk insanını etkilemektedir. Bu durum bizde “Almanya’daki Türkler paraya para demiyor.” algısı oluşturuyor. Bu durumu fırsat bilen Türk esnaf ise, gurbetten gelen hemşehrilerini, argo tabirle kazıklamaktan geri durmuyorlar. Çünkü “Onlar Alamancı, onlarda para çoktur.” zihniyeti hâkim esnafımızda.

Bizler de onlardan gelirken Iphone almalarını, çikolata getirmelerini falan isteriz. Sanki Iphone Almanya’da 100 TL’ye satılıyor veya Almanya’nın çikolatası meşhurmuş gibi. Şimdi biraz empati kurmaya çalışalım. Oradaki Türkler gerçekten parayı çok rahat şartlarda ve yüksek miktarda mı kazanıyor dersiniz? Yakınen tanıdığım gurbetçilerimizin birkaçı gerçekten turnayı gözünden vurmuş sayılabilir. Aylık 50 bin Euro geliri olan aileler var kuşkusuz. Almanya’nın telekomünikasyon şirketlerinde üst düzey yönetici olanlar, büyük şirketlere ceo olanlar falan… Fakat Türkler o ülkeye ne için akın akın göç etmişti?



Evet, yukarıda saydığım zengin insanlar, tıpkı Türkiye’deki helikopter sahipleri gibi Almanya’daki Türkler arasında çok küçük bir kesimi oluşturuyor. Büyük çoğunluk maden fabrikalarında, tekstil atölyelerinde, küçük iş yerlerinde garson veya tezgahtar olarak, Almanya’ya döneri sevdiren döner dükkanlarında, Çin malı çakma ürünler satan mağazalarda, temizlik işlerinde ve her türlü ağır işte çalışmaktadır. Ellerine yaptıkları işe göre değişmekle birlikte ortalama 2.000 Euro geçenler gerçekten şanlıdır. Ve bu paranın yaklaşık yarısını kira, ulaşım ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarına ayırmak zorunda kalırlar. Kalan 1.000 Euro ise Türkiye şartlarında gerçekten iyi paradır; fakat Almanya’da yaşayan insanlar için bu Türkiye’deki 1.000 TL’den farksızdır. Bu parayla yeme, giyinme, gezme, faturalar vs. gibi harcamaları ne kadar yapabilirsiniz, bir düşünün.

İşte en ağır işlerde çalışarak kıt kanaat çalışarak hayata tutunmaya çalışan gurbetçilerimiz, buradan bir eli yağda bir eli balda görünmektedir. Oraya giden bazı aileler, 30 yıl geçmesine rağmen memleketini bir hafta ziyaret edecek fırsatı veya parayı bile denkleştirmekte güçlük çekmektedir. Bir ayağı Türkiye’de olan zenginler ise Türkiye’de sıkça karşımıza çıkan, görünüşü ve yaşam tarzıyla gerçekten parayla oynadığı hissi veren Almancılardır. Bizi yanıltan da zaten bu insanlardır. Hem biz bütün gurbetçilerin böyle olduğunu düşünürüz hem de Almanya’da zorlukla geçinenler Türkiye’ye geldiklerinde para babası gibi görünme gayretine girerler.

Gelelim Almanya‘daki gurbetçilerimizin diğer sıkıntılarına. Orada kısa zamanda büyük bir nüfusa kavuştukları için, neredeyse nüfusu hiç artmayan Almanların tepkisini topladılar haklı olarak. Bazı sektörlerde söz sahibi olmaları, oranın büyük yatırımcılarının hoşuna gitmedi. Çocuklarına Türkçe eğitim veren okullar hiç olmadı veya kapatıldı. Almancaları yüzünden hep ikinci sınıf insan olarak nitelendirildiler. Uçakta defalarca arandılar, potansiyel terörist gibi algılandılar. Evleri yakıldı, kaderlerine terk edildiler.

Bazen kabul etmesi zordur; fakat doğduğun yer değil doyduğun yerdir memleket. Ve oraya yıllar önce giden yurttaşlarımız, oraya tutunabildikleri kadar mutlu olabildiler. Bazıları para kazanıp geri döndü, Türkiye’de hayatlarına devam ettiler. Bazıları ise mutlu bir şekilde yaşamaktadır. Sıkıntılara rağmen hayatını sürdürebildikleri için yerinden memnun gidenler var. Hak ve özgürlüklerin gelişmiş olması sebebiyle bir daha dönmeyi düşünmeyenler. Hepsi yerinde var olsun, sağ olsunlar.

Almanya’da yabancı, Türkiye’de Almancı olan tüm gurbetçilerimizi selam ve sevgiler gönderiyoruz.

Orkun KUTLU

Orkun Kutlu