Öznel ve Nesnel Yargılı Cümleler
Tarih: 21 Ekim 2011 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 510 Yorum var.
Cümleler, yansıttığı düşüncelerin özelliklerine göre “öznel” ve “nesnel” olmak üzere ikiye ayrılırlar. Bazı cümleler, herkesin kabul ettiği; kimsenin itiraz edemeyeceği genel geçer doğruları ifade etmektedir. “Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.” örneğinde, dünya üzerindeki kimsenin itiraz edemeyeceği bir “olgu” ifade edildiğinden, bu cümle “nesnel“dir. Fakat “Türkiye’nin en güzel şehri Ankara’dır.” cümlesi, bir “görüş” belirtmektedir. Çünkü bu düşünceye çok kişi itiraz edip, “Hayır, bence…” ile başlayan binlerce ifadeyi dile getirebilirler.
“Bence” ile başlayan cümleler, “öznel” anlatımın tipik örneğidir. Öznel ve nesnel yargılı cümleleri ayırt ederken, yapmanız gereken yalnızca cümleye “Acaba ben buna itiraz edip, bence öyle değil böyledir gibi bir yanıt verebilir miyim?” şeklinde yaklaşmaktır. Bu yaklaşım, cümlenin genel geçer bir olguyu mu yoksa kişiden kişiye değişen bir görüşü mü dile getirdiğini ortaya koyacaktır.
Şimdi öznel ve nesnel yargılı cümleleri ayrıntısıyla işleyelim:
Öznel Yargılı Cümleler: Öznede, yani söz söyleyen kişide oluşan; nesnelerin gerçeğine değil, kişilerin duygu ve düşüncelerine bağlı olan, bu nedenle de kişiden kişiye değişebilen yargılardır. Öznel anlatımda kişi, cümleye kendi duygularını katar, bir yorum yapar. Bu tür yargılar, “bence, bana göre” anlamı taşır.
Ses Bilgisi
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: 16 Yorum var.
Bu bölümde, Türkçe kelimelerde, seslerin bulunabildikleri ve bulunamadıkları pozisyonlar, bir araya gelme ve sıralanma nitelikleri ele alınmıştır. Burada söz konusu edilen nitelikler, çoklukla, ölçünlü Türkiye Türkçesine ilişkin eşzamanlı özelliklerdir. Ele alınan kimi özellikler, Türkiye Türkçesinin ağızlarıyla diğer Türk yazı dilleri ve lehçeleri için geçerli olmayabilir.
Kimi özellikler artzamanlı incelemelerle elde edilmiş bilgilere dayanmakla birlikte Türkçenin sesle ilgili genel eğilimlerini anlamaya yardımcı olmak üzere söz konusu edilmiştir ve yeri geldikçe bu durumlar açıklanacaktır. Burada sıralanan özelliklerin Türkiye Türkçesinde kullanılan kelimelerin kökenine ilişkin çıkarımlara ışık tutacağı ve yabancı dillerden kopyalanan kelimelerle Türkçe kökenlilerin ayırt edilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Ünlü ve Ünsüz Benzeşmeleri
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: 7 Yorum var.
Kelime içindeki seslerin nitelikçe birbirine benzemesine benzeşme (asimilasyon) denir. Benzeşme, yan yana gelen sesler arasında olabileceği gibi uzakta olan sesler arasında da gerçekleşebilir. Hem ünlülerde hem ünsüzlerde görülür.
Ünlü benzeşmeleri, önlük-artlık ve düzlük-yuvarlaklık uyumlarını doğurur. Uyumlar konusu yukarıda anlatıldığından burada yalnız ünsüz benzeşmelerinden söz edilmiştir. Ünsüz benzeşmelerini, benzeşmenin yönüne göre ilerleyici ve gerileyici; benzeşmenin yerine göre yakın ve uzak; benzeşmenin derecesine göre tam ve yarım benzeşmeler olarak sınıflandırmak mümkündür:
İlerleyici Benzeşme: Önce gelen ünsüz, sonraki ünsüzü kendisine benzetir: anlatmak>[annatmak], onlar> [onnar], yanlış> [yatmış], samanhk> [samanmk], alsınlar>[alsınnar].
Ses Düşmeleri / Ünlü – Ünsüz Düşmesi
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: Yorum yok.
Kelime içindeki bir veya birkaç sesin, çeşitli sebeplerle kaybolmasıdır olayıdır. Düşmeler; düşen sesin kelimedeki yerine, düşen sesin niteliğine ve düşme biçimine göre farklı terimlerle adlandırılabilir.
Ünlü Düşmesi: Çoklukla iç seste, seyrek olarak ön ve son seste görülür.
Ön Ses Düşmesi: Türkçede nadiren görülür: ısı+cak>sıcak, ısıtma>sıtma vb.
İç Ses Düşmesi: Son hecesinde dar bir ünlü bulunan ve ünsüzle biten iki heceli kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında, Türkçede vurgusuz olan orta heceye geçen hece sonu dar ünlüler düşer. Bu duruma orta hece ünlüsünün düşmesi denir: ağız+ı>ağzı, boyun+u>boynu, diri+lik>dirlik, kıvır-ık>kıvrık, buyur-uk>buyruk, yanıl-ış>yanlış vb. Orta hecede bulunan geniş ünlüler de konuşma dilinde bazen düşer: gazete>[gaste], bura+da>[burda].oradan >[ordan]. İç seste, çift ünsüzle biten yabancı kökenli kelimelerde türeyen ünsüzler, kelimenin ünlüyle başlayan ek/yardımcı fiil alması durumunda düşer ancak bu sıradan bir düşme değil, aslına geri dönmedir: akıl+ı>aklı, ömür+ü>ömrü, seyir et->seyret-.
Son Ses Düşmesi: Genellikle belirtisiz isim tamlaması kuruluşundaki yapılarda tamlanan öge üzerindeki iyelik ekinin düşmesi şeklinde görülür: Kadı köyü>Kadıköy, Adana kebabı>Adana kebap, tas kebabı>tas kebap, dip notu>dipnot.