“Türk Dili Bölümü” – Tüm Yazılar
Millet olarak bizi birbirimize bağlayan, Türk dünyasının en önemli ortak değerlerinden biri olan Türk dili, her TÜRK tarafından iyice öğrenilmeli, korunmalı ve gelecek kuşaklara taşınmalıdır. Türkçe, dünyanın en zengin ve güçlü dillerinden biri olmakla birlikte, konuşan kişi sayısından dünyada 5. sırada yer almaktadır. Türk dilinin konuşulduğu coğrafya o kadar geniştir ki, dünyada başka hiçbir dil bu kadar geniş bir alanda "anadil" olarak konuşulmamaktadır. "ÇokBilgi.Com" olarak sizlere Türk dili ile ilgili zengin, özgün ve doğru bilgi kaynakları sunmaya çalışıyoruz. Sol yanda bulunan "Türk Dili" bölümünde, Türkçe ile ilgili temel bilgi kaynaklarına erişim bağlantıları bulunmaktadır. Bu bölümün içindeki diğer yazılar, bu sayfada listelenmektedir. Bu sayfada yer almasını istediğiniz konular varsa, "Yazı Gönder!" sayfamızı kullanarak konuları bize gönderebilirsiniz. Bu konular, hazırlayan kişinin bilgileriyle birlikte sayfalarımızda yayımlanacaktır. Ayrıca sayfalarımızda bulunmayan bir konuyu destek (AR-GE) ekibimizden ve diğer konuklarımızdan isteyebilirsiniz. Bunun için "yorum yaparak" isteğinizi bildirmeniz yeterlidir. |
- Yazının Bağlantısı: Sümerce ile Türk Dilinin Tarihi İlişkisi
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Rastgele 10 Yazı:
Mevzuya bashliq olaraq qoyduqunuz tabletdeki resimler yene de ilisunu isharet edir. Burada cift bashli kartal,nuhun gemisi. Geminin durduqu konku daqi ve ilisunun daqlar qoynunda yerleshdiyi xac ishareti bulunur. Unutmayin, ilisunun tarixi arandiqdan sonra tarixi yeniden yazmaq lazim gelecek.
Türklerin kayi boyunun simgesi kafkaz daqlarinda, karshi daqdan gorune bilecek kadar boyuklukde, nuhun gemisinin yanindadir. Demek Türkler de Sümerler kimi tilmundan mesopotamiyaya yerleshmishler.
Çoook çok ilginç:
tab ‘verschlissen’ = yap ‘örtmek, kapamak’
tab sümerce imiş, yab türkçe imiş, t>y değişiminden..
Ama; TAPA,TIPA (kavanoz/şişe vs malzemenin ağzını örtüp,kapatıyor) olarak sümerce fiilden elde edilen isim ile,
Türkçe; Yab/yap fiilinden üretilen isim yaba (toprağı örtüp kapatıyor)
Ger iki formun da yaşaması ilginç geldi.
Dünya tarixçiləri Şumerlərdən bəhs edərkən onların bir millət kimi yox olduqlarını yazırlar. Ancaq qeyd edim ki, bu millət yox olmamışdır. Sadəcə Sovetlər devrində onların tarixini araşdırmamışlar. Araşdırmaq istəyən belə yoxdur. İbrahim peyğəmbər Ərəbistana getdiyi zaman onun atası Azar bey isə Qafqaza-İlisuya qayıtmışlar. Kəndimizin camaatı azəri türkcəsindən fərqli olaraq Anadolu dilinə çox yaxın dildə danışırlar. Dilimizdəki bir çox sözlər Şumer dilində olduğu kimidir. Məs: Nebukat-acgöz, qiq-yumru, qid-çubuq və s. Kəndimizin insanları elmə çox maraq göstərirlər. Heydər Əliyev ilisulular haqqında belə demişdir: Onlarda nəinki Azərbaycanı hətta bütün Sovetlər Birliyini idarə edə biləcək qədər intellek vardır. Kəndimizdən 200-ə qədər professor, doktor yetişmişdir. Neftin turbo qazma üsulunu, 6 lüləli reaktiv minomyotu, pilotsuz uçaqların yerdən idarə olunmasının uçuş nəzəriyyəsini və s. ixtiraları kəndimizin alimləri icad etmişlər. Kəndimizdəki bir çox toponimlər Şumerlərdə olduğu kimidir. Çoxlu sayda dağ qabartmaları vardır (o cümlədən bozqurdun). Ümumiyyətlə müşahidələrimə görə belə qənaətə gəlmək olur: İlisu Annunakilərin vətənidir. Yazdıqlarım Şumerlər haqda çox qısa məlumatdır.
Azərbaycan, İlisu
Söylediklerinize katılmamak mümkün değil. Sadece en son yazdığınız bilginin kesin olmadığını düşünüyorum. Türkler MÖ 3500 yıllarda Güneydoğu Anadoluda yaşıyordu diyorsunuz, bu çıkarımınızın sebebi de büyük Sümerolog Landsberger’in Sümercedeki alıntı kelimelerin, onların kuzeyinde yaşayan bir kavimden geçtiğini düşünmesi. Ancak bu savı kabul edersek, Sümerlerin tarihlerinin en başından itibaren hep Mezopotomyada yaşadıkları , kuzeylerinde de hep Güneydoğu Anadolu olduğu, mecburen Türklerin de o bölgede yaşadığı kabul edilmek zorunda kalıyor.
Halbuki yapılan bir çok Sümer araştırmasında Sümerlerin Irak (mezopotamya bölgesine) sonradan geldikleri, önceleri göçebe bir milletken fırat dicle havzasını istila edip yerleşik hayata geçtikleri, yerli kültürle kaynaştıkları belirtilir. Yani Sümerlerin kuzeyindeki kavimin güneydoğu anadolu bölgesinde yaşıyor olması gerekmez, Sümerler Irak bölgesine göç etmeden önceki yaşadıkları bölgenin kuzeyinde olmaları daha muhtemeldir. Bununla ilgili Sibiryada lena ırmayı boylarında yaşayan bir Türk kavmi olan Koryeselerin konuştuğu şive ile sümercenin çok daha yakın olduğu Türkiye Türkçesinden ziyade Sibirya bölgesinde konuşulan Türkçeye daha çok benzediği görülmektedir.
Sibirya’da Lena Irmağı yakınlarında konuşulduğu sanılan Koryese adındaki Türkî dilde Sumerce ile büyük kelime benzerliklerinin bulunması Türkçe ile Sumerce arasındaki ilişkinin bir kanıtı olabilir.
Koriese – Sumerian
ya: pen – gi:reed
yá: latex – ga: milk
yabal: young – gibil: new, fresh
yadro: cane, stick – (giš)ĝidru: scepter, staff
yál: large, big; grown up, adult, mature; older person, senior – gal: big, large, great; older
yalam: hoop, ring – gilim: wreath
yar: foot – ĝìr: foot
yara: headland, cape, point – giri17: nose
yarash: butterfly – giriš: butterfly
yash: tree – ĝiš tree; wood
yaskam: signature – ĝiskim: sign, mark
yasso: shadow – ĝissu: shade, shadow
yay: out of order – gig: to be bad, to be sick
yayar: car – (giš)gigir cart, chariot, wagon, wheel
yishten: vinegar – ĝeštin: grape; wine
yiti: night – ĝi6 / ge6(kam): night
yonna: january – gunni: kiln, stove
yor: or – gur: other
yoron: dried fruit; nut; fresh fruit – gurun: fruit
yorosh: child, young man – ĝuruš: (young) man
yoshkan: gold color – guškin: gold
Osman Nedim Tuna Hocamızın ses denkliğinde de görüldüğü gibi :
Sümerce-Karaçay Türkçesi-Türkiye Türkçesi
Jarık -Jarık/Carık – Yarık (Altun Yaruk=Altın Işık Uygurca)Aydınlık, ışık
Jaz- Jaz/caz- Yaz-
Jün-Jün/cün -Yün
Jol- Jol/col -Yol
Jır -Jır/cır – Ir
Jarım- Jarım/carım -Yarım
üstelik kırgızca ve bölgedeki diğer Türk dillerinde Batı Türkçesindeki Y ile başlayan sözcüklerde C/J denkliği var. buradan da Sümercenin Doğu Türkçesi ile daha çok ses denkliği olduğu görülmekte, en azından MÖ 3500lü yıllarda Türklerin Doğu-Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşadığı savı yanlış olmaktadır. Söylediğiniz gibi olsaydı, kendilerine daha yakın olan Batı Türkçesi (oğuzca) ile benzeşirdi, Sibirya bölgesindeki (Kırgızlar Hun-KökTürk zamnaından beri hep kuzeyeydiler) Türk şiveleri ile daha çok denkliği olmazdı …
Sayın Demirel, itirazınız en başta haklı ve tutarlı olarak görülmektedir. Ne var ki küçük bir ayrıntıyı kaçırdığınızı düşünmekteyim. Yazıda bahsedilen tarih itibariyle Güneydoğu Anadolu’da Batı Türkçesine mensup olan Türk halklarının yaşaması gerektiğini ancak denkliklerin Kuzey Türkçesine ait olduğunu söylüyorsunuz. Siz varsayıyorsunuz ki o bölgede o dönemde de batı Türkçesini konuşan Türk halkları vardı. Ancak Kuzey Türkçesi konuşan Türk topluluklarının Batı Türklerinden yani Oğuzlardan çok önce buralarda at koşturduğu bilinmektedir. Urartular Van bölgesinde yaşayan Altay diline mensup bir topluluk keza Hattiler de öyle… Bu toplulukların dilleri de Kuzey Türkçesine daha yakındır. Kaldı ki Sakalar, Sabirler Kumanlar, Kıpçaklar Kuzey Türkçesi konuşan Türk halklarındandır ve Oğuzlardan çok daha önce Anadolu, Kafkasya ve Karadeniz bölgelerine yerleşmişlerdir. Dolayısıyla iddianız pek de uygun düşmemektedir…
Tebrikler. Aynı şeyleri düşünmüştüm. Facebookdan ve kendi bloğundan Celilov hocayı takip ederseniz.^Çok geniş bilgi ve “altay teorisi”ne karşı kendi nazariyesi var. O zamanlar bölgedeki devlet ve boy isimlerini saydınız ama, Turukku devletini de saymanız gerek. Ve başka devletler de var Türk kökenli olduğunu bildiğimiz. Kimmerler de yaşamış. Tarihi sümerlerle karşılaştırabilirmiyiz bilmiyorum. Ama şunu söyleyebiliriz ki: Anadolu’ya en son oğuz Türkleri gelmiştir. (galiba)