Noktalama İşaretleri
Tarih: 24 Aralık 2011 | Bölüm: Noktalama İşaretleri | Yorumlar: 63 Yorum var.
Noktalama işaretleri, bir yazıdaki anlamı en doğru biçimde verebilmek için vurgu ve tonlamanın nasıl yapılması gerektiğini belirten, bu konuda okuyucuyu yönlendiren işaretlerdir. Türk Dil Kurumu, noktalama işaretini “Cümle veya yan cümledeki türlü ögeleri birbirinden ayırmaya yarayan, nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru işareti, ünlem işareti, parantez vb. işaretlerden her biri.” olarak tanımlamaktadır.
Noktalama işaretlerinin olmadığı bir metinde, okuyucu metni okurken zorlanacak; dinleyici de metni anlamlandıramayacaktır. Çünkü konuşma dilindeki durakların, vurgu ve tonlamaların yazılı dildeki karşılığı noktalama işaretleridir. Bu işaretler kimi zaman cümlenin coşkulu ve lirik bir tarzda, kimi zaman düşünceli bir edaya bürünerek okunmasını gerektirir. Duygulu, soru soran tarzda cümleleri yaratan bu işaretler, yazı dilinin tuzu biberi olarak adlandırılabilir.
Aşağıda belli başlı noktalama işaretleri hakkında bilgi edinebileceğiniz sayfaların bağlantıları bulunmaktadır. Hem noktalama işaretinin resmine hem de adına dokunarak, içeriğe ulaşabilirsiniz.
Sözcük Türleri
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcük Türleri | Yorumlar: 7 Yorum var.
Batılı dil bilimciler tarafından yapılan çalışmalarda, kelime türleri genellikle sekiz gruba ayrılır. Bu tür sınıflandırmalar Türkçeye aşağı yukarı aynı şekilde uyarlanmıştır. Kelime çeşitlerinin sınıflandırılmasında dikkate alınan birtakım özellikler kelime çeşitleri arasındaki farkı daha da keskinleştirir. Buna göre kelimelerin hangi sınıfa ait oldukları anlamsal özelliklerinden ziyade daha çok biçim bilgisel özellikleriyle belirlenir.
Dilbiliminin geleneksel anlayışı, kelime çeşitlerini anlamlı kelimeler ve görevli kelimeler olmak üzere ikiye ayırır. Her bir sınıfa ait kelime çeşitleri kendi içlerinde de alt gruplara ayrılmaktadır. İsim, sıfat, zarf ve fiil anlamlı kelimeler sınıfının birer üyesi olurken edat, bağlaç, zamir ve ünlemler de görevli kelime sınıfının birer üyesi durumundadır.
Lütfen aşağıdaki tablodan ayrıntılarını görmek istediğiniz sözcük türünü seçiniz.
İsim Soylu Sözcükler |
Edat Soylu Sözcükler |
Fiiller |
1. İsim – İsim Çekim Ekleri 2. Sıfat 3. Zamir 4. Zarf |
1. Edat 2. Bağlaç 3. Ünlem |
1. Fiil – Ek Fiil – Birleşik Fiil – Fiilimsi – Birleşik Zamanlı Fiil – Anlam Kayması |
Anlamlı ve görevli kelimeler arasındaki farklar kısaca aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Anlamlı kelimeleri görevli kelimelerden ayıran özelliklerin başında, anlamlı kelimelerin sayı bakımından çok fazla olması gelir. Buna karşın görevli kelimeler dilde sayıca sınırlıdır ve dilin bütün konuşanlarınca –ağız farklılıkları bir kenara bırakılacak olursa– aynıdır. Sayı açısından yaklaşıldığında görevli kelimelerin sayılarının belirlenebileceği veya tahmin edilebileceği muhakkaktır. Bu açıdan isim, sıfat, zarf ve fiiller anlamlı kelimeler grubunda; zamir, bağlaç, edat ve ünlemler de görevli kelimeler sınıfında yer almaktadır.
Ünlem
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcük Türleri | Yorumlar: Yorum yok.
Ünlemler, herhangi bir kelimeyle gramatik bir ilgi kurmayan ve daha çok duygulan açıklayan ve yansıma seslerden de oluşabilen kelime veya kelime gruplarıdır. Ünlemler, asıl ünlemler (ah, vah vb.) yanında seslenme ünlemleri (ey, hey vb.), sorma ünlemleri (hani, niçin vb.), gösterme ünlemleri (işte. daha vb.), cevap ünlemleri (evet, yok vb.) şeklinde sınıflandırılır.
Ünlemler, insanlığın kullandığı en ilkel sözcüklerdir. Bunların da edat ve bağlaçlar gibi belli bir anlamları yoktur. Öyleyken, tek başlarına kullanıldıklarında bile cümle değeri taşırlar. Ama çoğunlukla, kendilerini açıklayan bir cümlenin başında ya da sonunda yer alarak söz konusu cümleye belli bir duygu anlamı katarlar.
Ünlem türündeki sözcüklerle, genellikle, belli durumlar karşısında gösterdiğimiz anlık tepkilerimizi dile getiririz: “Şaşırma, korkma, uyarı, sevinme, üzülme, istemeye istemeye kabul etme, bıkkınlık, rahatlama, isteklendirme, aşırı beğenme, aşırı beğenmeme, onaylama, sesleniş, ayıplama, alay, küçümseme, özlem, anımsama, acıma, yakınma” yalnızca ünlem kullanarak dile getirebileceğimiz anlamların bazılarıdır.
Ünlemleri ses ve sözcük halinde olmak üzere iki grupta inceleyebiliriz :