Türk Devletlerinde Başkentler
Tarih: 13 Nisan 2013 | Bölüm: Tarih ve Kültür | Yorumlar: 4 Yorum var.
Orhun nehrinin kaynaklarını aldığı dağ ve ormanlar, bütün Orta Asya halklarınca, kutlu idiler. Orhun nehri, kaynaklarını, güney-batıdaki dağlardan, alırdı. Bir süre doğuya doğru akan nehir, büyük bir ovanın etrafını çevirerek, kuzeye döner ve aynı yönde, Baykal gölüne kadar uzanırdı.
İşte, daha başlangıçta nehrin etrafını çevirdiği bu ova, Orta Asya’nın hemen hemen bütün büyük imparatorluklarına başkentlik, etmiştir. Türkler, Orhun nehrinin kaynaklarını aldığı dağ ve ormanlara, “Kutlu Ötüken Ormanı“, nehrin çevirdiği ovaya da “Ötüken yeri“, demişlerdi. Kutlu Ötüken ormanlarından çıkan, daha birçok ırmaklar ve çaylar, ovayı yararak doğuya doğru akıyorlar ve Orhun nehrine kavuşarak dökülüyorlardı.
Cengiz Han çağında, bu bölgeye “Kara-Korum” adı verilirdi. Bu çağın tarihçilerine göre, Kara-Korum ovasında otuz çay bulunurmuş. Bu çayların kıyılarında yaşayan insanlardan da, Otuz boy meydana gelmiş. Fakat bir gerçek varsa, her yeni imparatorluk kuruldukça, bu bölgenin soylularının da, değişmiş olduğu idi.
Bütün imparatorlukların başkenti, aynı yerde: Hunlar’ın başkenti “Ejderler şehri“; Göktürkler’in Ötüken’i; Uygurlar’ın, “Ordu-Balıg” ve Avar başkenti; Cengiz imparatorluğunun “Kara-Korum” adlı başkentleri hep bu havza içinde idiler. Bu bölgeyi tutup, kağanlık otağını oraya dikemeyen bir kavim, Orta Asya üzerinde, egemen olma hakkını, elde edemezdi. Göktürk devleti, daha batıda kurulmuştu. Buna rağmen başkentini, hemen buraya taşımağı ihmal edemezdi. Uygurlar’ın ve Cengiz devletinin başkentleri, daha önceleri kuzeyde idiler. Bu devletler kurulunca da, “Hanlık Otağları” hemen bu bölgeye taşınmıştı.