Kalıplaşmış Sözler
Tarih: 14 Ekim 2011 | Bölüm: Türkçe | Yorumlar: 1 Yorum var.
Söz varlığı içindeki kalıplaşmış sözler, çoğunlukla belli bir kişiye ya da bir olaya dayanan, çoğu kez ünlü kişilerin, sanatçıların bir olay dolayısıyla söyledikleri, dilde yerleşen ve çeşitli dillere çevrilerek genelleşen sözlerdir. Bunlar belli durumlarda, önceleri geçmiş bir olayı anımsatarak anlatımı güçlendirmek için kullanılır. Deyimler, atasözleri ve bazı özlü sözler, kalıplaşmış sözlerdir. Bu cümleler farklı biçimlerde, eş anlamlı sözcüklerle değiştirilerek kullanılamazlar. Kullanıldıklarında kulak tırmalayıcı bir söyleyiş ortaya çıkar. Örneğin, “Ah benim kara bahtım.” cümlesi yerine “Ah benim siyah bahtım.” denilemez.
Kalıplaşmış sözlerin en güzel örneğini, Sinoplu DIOGENES’in Büyük İskender’e söylediği anlatılan söz oluşturur. Türkçeye, Tanzimat yazarı Âlî Bey’in “Gölge etme başka ihsan istemez (m)” biçiminde, ölçülü olarak aktardığı söz, değişik dillerde başka başka anlatımlarla kullanılır.
Julius CAESAR’ın “Sen de mi Brutus?” sözü, SHAKESPEARE’in Hamlet’inde geçen “To be or not to be.” sözü yine birçok dilde vardır. Kanunî Sultan Süleyman’ın “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” dizesi, Osmanlı tarihindeki bir olaya dayanan “Vermeyince Mabut neylesin Mahmut” sözü, yine bir olayı yansıtan “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” dizesi de Türkçedeki kalıplaşmış sözlerdendir.
Tekerlemeler
Tarih: 7 Ekim 2011 | Bölüm: Tekerleme | Yorumlar: 30 Yorum var.
Tekerleme, genellikle masal ve bilmece gibi anlatı türlerinin giriş – sonuç kısımlarında söylenen, dinleyicinin veya okuyucunun kulağına hoş bir ezgi gibi gelen, kafiyeli, ölçülü ve ses tekrarları içeren sözlerdir. TDK’nin Güncel Türkçe Sözlük’ünde “Çoğunlukla, masalların genellikle başında bulunan -Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde.- gibi uyaklı giriş veya ara sözler.” olarak tanımlanmaktadır. Tekerlemeler, kalıp sözlerdir ve Türkçenin söz varlığı zenginliğini yansıtmaktadır. Çocuk oyunlarında ve pek çok edebiyat türü içinde sıklıkla geçen tekerlemeler, insanlarda anlatılana karşı bir merak ve ilgi uyandırmaktadır.
Tekerleme, çocuğun dinleme, konuşma ve dilin anlam yapılarının, cümlelerin, dilin özelliklerini, sık sık yapılan tekrarlarla ezber alışkanlığını kazandırarak çocuğun psikomotor becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur. Dilin telaffuzu, boğumlaması ile bir bütün halinde öğretilmesine katkıda bulunur. Dildeki sembolleri, alegorik anlatımı, sebep-sonuç ilişkisine dayandırarak dilin mantıksal dizinini kavratır. Dilin matematiğini geliştirir. Dilin gülmece ve eleştirel boyutunu tanıtır.
“Ebe ebe nerede, su doldurur derede, dere boyu çalılık, şu ebe ne de alık, ebe suya dalamaz, araba da bulamaz, ene mene dostum, ben sana küstüm, armudu kestim, tavana astım, tap dedi düştü, kargalar üşüştü, bu da bana düştü.”
Ebe bulma oyunlarındaki tekerlemenin dilin koşullarıyla oyunun eş zamanlı olarak tanıtılması, dil aracılığı ile oyun kişilerinin ruhsal ve eylemsel konumlarının belirlenmesi, dili oldukça geliştiren bir durumdur.