Sözcük Türleri
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcük Türleri | Yorumlar: 7 Yorum var.
Batılı dil bilimciler tarafından yapılan çalışmalarda, kelime türleri genellikle sekiz gruba ayrılır. Bu tür sınıflandırmalar Türkçeye aşağı yukarı aynı şekilde uyarlanmıştır. Kelime çeşitlerinin sınıflandırılmasında dikkate alınan birtakım özellikler kelime çeşitleri arasındaki farkı daha da keskinleştirir. Buna göre kelimelerin hangi sınıfa ait oldukları anlamsal özelliklerinden ziyade daha çok biçim bilgisel özellikleriyle belirlenir.
Dilbiliminin geleneksel anlayışı, kelime çeşitlerini anlamlı kelimeler ve görevli kelimeler olmak üzere ikiye ayırır. Her bir sınıfa ait kelime çeşitleri kendi içlerinde de alt gruplara ayrılmaktadır. İsim, sıfat, zarf ve fiil anlamlı kelimeler sınıfının birer üyesi olurken edat, bağlaç, zamir ve ünlemler de görevli kelime sınıfının birer üyesi durumundadır.
Lütfen aşağıdaki tablodan ayrıntılarını görmek istediğiniz sözcük türünü seçiniz.
İsim Soylu Sözcükler |
Edat Soylu Sözcükler |
Fiiller |
1. İsim – İsim Çekim Ekleri 2. Sıfat 3. Zamir 4. Zarf |
1. Edat 2. Bağlaç 3. Ünlem |
1. Fiil – Ek Fiil – Birleşik Fiil – Fiilimsi – Birleşik Zamanlı Fiil – Anlam Kayması |
Anlamlı ve görevli kelimeler arasındaki farklar kısaca aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Anlamlı kelimeleri görevli kelimelerden ayıran özelliklerin başında, anlamlı kelimelerin sayı bakımından çok fazla olması gelir. Buna karşın görevli kelimeler dilde sayıca sınırlıdır ve dilin bütün konuşanlarınca –ağız farklılıkları bir kenara bırakılacak olursa– aynıdır. Sayı açısından yaklaşıldığında görevli kelimelerin sayılarının belirlenebileceği veya tahmin edilebileceği muhakkaktır. Bu açıdan isim, sıfat, zarf ve fiiller anlamlı kelimeler grubunda; zamir, bağlaç, edat ve ünlemler de görevli kelimeler sınıfında yer almaktadır.
Fiilimsiler – Eylemsiler
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcük Türleri | Yorumlar: 4 Yorum var.
Fiillerden türemiş olmakla birlikte bir fiil gibi çekimlenemeyen olumlu, olumsuz şekilleri yapılabilen ve cümlede isim, sıfat, zarf gibi görevlerde kullanılan sözcüklerdir. Aslında fiil oldukları halde cümle içinde çekimli halde bulunmayan, fiile benzeyen, ama fiillerin görevini yapmayan kelimelere fiilimsi denir. Bir cümlede ne kadar fiilimsi varsa o kadar cümlecik vardır. Çünkü her fiilimsi bir yan cümlecik oluşturur. Çekimli fiilin bulunduğu gruptaki kelimeler temel cümleciği meydana getirirler. Üç grupta incelenir.
a. İsim – Fiil: Fiillere “-mak, -mek” , “-ma, -me”, “-ış, -iş, -uş, -üş” eklerinin getirilmesiyle yapılır. Fiil kök ve gövdelerine eklenen “-me, -mek, -iş” ekleri sonucu meydana gelirler. Fiillerin isim gibi kullanılabilen şekilleridir. İsim – fiiller; hem bir eylemin adı oldukları için isim, hem de özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil olan kelimelerdir.
“O şimdi romanını bitirmekle meşguldür.”
“Size gelmeyi ben de çok istemiştim.”
“Onun yemek hazırlayışını gördün mü hiç?” cümlelerinde altı çizili sözler isim-fiildir. Bu ekleri benzer eklerle karıştırmamak gerekir. “Sana, bir daha buraya gelme, demiştim.” cümlesinde altı çizili sözcükteki ek isim-fiil eki değil, olumsuzluk ekidir. Bazı sözcükler aslında isim-fiil ekleriyle türediği halde, zamanla isimleşmiş, yani fiilimsi özelliğini kaybetmiş olabilir.
“Biraz ekmek alabilir miyim?”
“Bugün gelmediğini danışmadan öğrendim.”
“Derste yağış türlerini inceledik.” cümlelerinde altı çizili sözcükler isim-fiil değildir.
“Deneme sınavlarıyla bu öğrencileri denememiz doğru değil.” cümlesinde altı çizili birinci sözü “denememe” şeklinde kullanamayız; çünkü bu sözcük artık isimleşmiştir. Ancak altı çizili ikinci sözcük “denemememiz” şeklinde kullanılabilir; yani olumsuz yapılabilir, öyleyse fiil anlamı devam ediyor; yani bu isim-fiildir.
Bağlaç
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcük Türleri | Yorumlar: 3 Yorum var.
Diğer bir görevli kelime sınıfı da bağlaçlardır. Bağlaçlar, birbirleriyle ilgili kelimeleri, kelime gruplarını ve cümleleri bağlayan kelimelerdir. Diğer kelime türleriyle karşılaştırıldıklarında sayıları oldukça azdır. İşlevleri açısından bağlaçlar aşağıdaki gruplara ayrılır:
a) Sıralama bağlaçları: ve, ile.
b) Denkleştirme bağlaçları: ya, veya, yahut,
c) Karşılaştırma bağlaçlar: dA … dA, ya … ya, hem … hem.
d) Cümle başı bağlaçlarımda/, ancak, yalnız, ama, çünkü vb.
e) Sona gelen bağlaçlar: dA, dahi, bile vb.
Cümleleri veya aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlayarak aralarında anlam ilgisi kuran sözcüklere denir.
“İLE” – “VE” BAĞLAÇLARI: Aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlar.
— Evin ve bahçenin kapısı açıktı. (Tamlayan)
— Bu radyo Adana’da ve Mersin’de yayın yapıyor. (Dolaylı Tümleç)
— Akşam arkadaşıma gideceğim ve her şeyi anlatacağım.
— Cehennemle cenneti bu dünyada yaşadık. (Nesne)
— Evle okul arasında mekik dokuyor. (Tamlayan)
— Annesiyle babası yarın bize gelecek. (Özne)
Uyarı: Biri bağlaç diğeri edat olan iki çeşit “ile” vardır. Bir cümlede “ile”nin yerine “ve”yi getirebiliyorsak bağlaç, getiremiyorsak edattır.
—“Bazen yandık bazen menekşelerle söyleştik. (Edat)
—“Kazaklarla ceketi parayla aldım. (B-E)
“DE” BAĞLACI: Eşitlik, gibilik anlamı katar.
— O filmi ben de seyrettim.
— Bence Aslı da bu işten anlamıyor.
Abartma anlamı katar:
—Çocuğun okuduğu şiir de şiirdi hani.
—Aldıkları araba da araba yani.
Küçümseme anlamı katar:
—Sen sınavı kazanacaksın da ben göreceğim.
—Sanki bu işten anlıyorsun da konuşuyorsun.
—Büyüyecek de adam olacak da bize bakacak.
Sitem anlamı katar:
—Okula kadar geldin de bir selam vermedin.
—İzmir’e kadar geldin de yanıma uğramadın.