Deyim Aktarmaları
Tarih: 8 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 4 Yorum var.
Türkçede sözcük düzeyinde aktarmalar olarak bilinen, deyim aktarmaları karıştırılan bir konudur. Fakat sınavlarda kelimede anlam konu başlığı altına ait birçok soruda bu konuya ait kavram ve terimleri görmeniz mümkündür. Aslında kelimelerin anlamlarından hareketle bile bunların ne ifade ettiklerini anlamak mümkündür; fakat yine de aralarındaki nüansı ayrıntılı olarak açıklamak istedik.
Deyim aktarmaları belli başlı altı başlık altında incelenebilir. Bu başlıklar aşağıda sıralanmış ve kısa açıklamaları verilmiştir. Konular hakkında ayrıntılı bilgi ve örnekler almak için, konu başlıklarına tıklayabilirsiniz.
1) İnsandan Doğaya Aktarım: İnsana ait bir özelliğin, doğadaki bir varlığa aktarılması olayıdır. Bu tür kullanımın en yaygın örneklerini, insana ait baş, burun, göz gibi organların doğadaki bazı varlık ve kavramları karşılayacak şekilde kullanılmasında görebiliriz. Doğada yalnızca insanlarda görülen “sevinç, neşe, keder, yorgun, alçakgönüllü, düşünceli” gibi hâllerin doğadaki başka varlıklara verilmesi işte bu aktarımı özetler.
Örnek: – Bahçemizdeki neşeli kavakların sesiyle uyandık.
– Bugün Güneş çok düşünceli görünüyor.
– Karşıda bizi uzun uzun seyreden bir kaya vardı.
Soyutlaştırma Nedir?
Tarih: 8 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 3 Yorum var.
Soyutlaştırma veya diğer bir adıyla soyutlama, deyim aktarmaları konusunun alt başlıklarından biridir. Normalde somut bir anlam ifade eden bir kelimenin, soyut bir kavram veya durumu ifade etmek için kullanılmasına “soyutlaştırma” denilmektedir. Bazı düşünceleri anlatmak için sıklıkla başvurduğumuz bu yöntemin amacı, zihnimizdeki soyut düşünceleri, kavramları ve duyguları daha anlaşılır hâle getirebilmektir.
Normalde bir olay karşısında çok üzüldüğümüzü düşünelim. Üzgünlüğümüzü ifade edecek kelime bulamayız, bunu nasıl anlatsam diye düşünürüz. İşte o anda, olayı somut kelimelerle ifade etmeyi seçeriz. Mesela “Yüreğim parçalandı.” deriz. Veya “İçim kan ağlıyor.” diye ifade ederiz duygu ve düşüncelerimizi. Hem kısa hem de betimleyici olur. İşte deyimlerde sıklıkla karşımıza çıkan bu olay, soyutlaştırmadır.
Örnekler: – Konferansta öğrendiklerim, tüm hayallerimi yıktı.
– Her şeyi içine atarsan, olacağı buydu!
– Bildiğim her şeyi yüzüne vurduğum için benimle konuşmuyor.
– Aklı bir karış havada geziyor.
– Bu kadar keskin fikirlerin olduğunu bilmiyordum.
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Tarih: 10 Ekim 2011 | Bölüm: Düşünceyi Geliştirme Yolları | Yorumlar: 46 Yorum var.
Tarzı, türü ve içeriği ne olursa olsun, bir düşünceyi etkili biçimde ifade etmek için düşünceyi geliştirme yollarından yararlanmamız gerekir. Aslında bu yolları, birçoğumuz günlük hayatta farkında olmadan kullanırız. Sözlerimize inanılmadığında, bizi doğrulayacak birilerini ararız. Güvenilir kişilerin sözlerimizi doğrulaması (tanık gösterme), kağıt üzerinde yapıldığında bir düşünceyi geliştirme yoludur. Veya bazen çok yuvarlak hesaplar yapan insanlar hakkında “Ee bunu herkes söyler.” gibi genel bir yargıya varırız. Fakat tarih, saat ve ölçü gibi sayıları sapmadan / sıklıkla kullanan insanların zeki olduğu konusunda ortak görüşümüz vardır. İşte bu da “sayısal verilerden yararlanarak” düşünceyi geliştirme yoludur.
Yukarıda örneklendiği üzere, aslında hepimizin kullandığı bir bilimsel / nesnel tutum örneği olan düşünceyi geliştirme yolları, fikir yazılarında kullanıldığı zaman etkileyiciliği arttırmaktadır. Bir yazar, düşüncelerine dünyanın en sözü geçen bilgelerinden tanık gösterir; düşüncelerini ispat etmek için sayısal verilerden yararlanır; tanımlamalar yaparak açıkladığı bir düşünceyi, başka düşüncelerle karşılaştırır; örnekler verirken düşüncesini somut nesneler veya soyut kavramlar yerine düşündürür veya benzetmelerle canlı bir anlatım elde ederse sözlerinin etkileyiciliği ve inandırıcılığı kat kat artacaktır.