Ragıp Paşa
Tarih: 2 Mayıs 2012 | Bölüm: R | Yorumlar: 1 Yorum var.
Asıl adı Mehmed’dir. Defterhane kâtiplerinden Şevkî Mehmed Efendi’nin oğludur. Çocukluğundan itibaren zekâsı ile dikkat çeken Râgıb’ın eğitimine özen gösterilmiş, yaşı biraz ilerlediğinde babasının çalıştığı defterhane kaleminde memuriyete başlatılmış, bir süre sonra da Dîvân-ı Hümâyûn kâtipliğine atanmıştır. Bu arada Arapça ve Farsça’yı ilerleten Râgıb, şiire de ilgi duyuyor, İran şairlerinden Sâib-i Tebrîzî ve Şevket-i Buhârî’yi okuyarak onların şiirlerine nazireler yazıyordu.
İran ile 1722’de başlatılan savaş sırasında Revan Valisi Arifi Ahmed Paşa’nın yanına verilerek ilk defa idarî bir vazifeye atanmış oldu. Savaş sonunda İran ile yapılan sulh müzakerelerine Hekimoğlu Ali Paşa’nın yanında mühimme kâtibi olarak bulunduktan sonra 1724’te Revan defterdarlığına getirilmiştir. Bundan bir yıl kadar sonra İstanbul’a döndüyse de, kısa süre sonra Hemedan’ın timar ve zeametlerinin düzenlenmesi için Bağdat Valisi ve İran Seraskeri Ahmed Paşa’nın maiyetinde defteremini ve reisülküttap vekili olarak görevlendirildi; bu arada paşanın ilgi ve takdirini kazandı.
Nadir Şah’ın Bağdat’ı kuşatması sırasında şaha gönderilen heyet arasında yer alıp düşmanı oyalayarak şehrin kurtulmasını sağladı. Ardından İstanbul’a çağrılarak maliye tezkireciliğine atandı. 1736’da ordu ile Rus Seferi’ne çıkmak üzere hareket ettiyse de, o sırada İstanbul’a gelen İran elçileriyle görüşmeleri yürütmek üzere acele geri çağrılmıştır. Bu müzakerelerde zekâ ve becerisi ile dikkat çekerek 1737’de sadaret mektupçuluğuna getirildi. 1739’da Reisülküttâb Mustafa Efendi başkanlığında Rusya ile görüşmelerde bulunmak için Avusturya’ya gönderildi.