Mevlana Celaleddin-i Rumi
Tarih: 9 Aralık 2011 | Bölüm: M, Ulular | Yorumlar: 5 Yorum var.
Adı tezkire yazarlarının ittifakı ile Muhammed, lakabı Celâleddin’dir. Ancak özellikle Mevlânâ, Mevlevî, Hüdâvendigâr, Mevlânâ Hüdâvendigâr, Mollayı Rûm, Mevlânâyı Rûm lakaplanyla; Belhî, Rûmî ve nadir de olsa Konevî nisbeleriyle anılan Celâleddîn Muhammed, bugün Afganistan’ın kuzeyinde yer alan Belh şehrinde 6 Rebiülevvel 604/30 Eylül 1207 tarihinde doğmuştur. Mevlânâ’nın Rûmî diye şöhret kazanması, uzun bir seyahattan sonra, Konya’ya gelip yerleşmesi, uzun müddet burada oturması, ömrünün büyük bir kısmını burada geçirmesi ve türbesinin burada bulunmasından dolayıdır.
Bahattin Veled, İslâm dünyasının önemli merkezlerinden biri olan Belh’te etkin bir bilgin ve sûfî olarak yaşamaktayken, XIII. asrın ilk yarısındaki mevcut ilmî ve siyasî ortamdan rahatsızlık duymuş, bütün aile fertleri ve çevresiyle hicreti tercih etmiştir. Hac maksadıyla yola çıkan Bahaddîn Veled, Nişabur, Bağdat, Mekke, Şam gibi şehirleri dolaşarak Anadolu’ya ulaşmış, bu arada aile yol boyunca büyük alaka görmüştür. Mevlânâ, babasının yanında geçirdiği bu ilk yolculuk esnasında birçok ünlü âlim ve sûfî ile karşılaşmış ve onların sohbetlerine tanık olmuştur.
Bahaddîn Veled ve maiyeti Lârende’ye yani bugünkü Karaman’a vardıkları zaman Mevlânâ ve ailesi için önemli gelişmelerin olduğu bir döneme de girilmiş oldu. Muhtemelen Lârende’de geçen yedi yıl zarfında Mevlânâ, kafilede yer alan Hâce Lâlâ Şerefeddîn-i Semerkandî’nin kızı Gevher Hatun’la evlendirilmiş, iki oğlu Sultân Veled ve Alâaddin Çelebi dünyaya gelmiş ve annesi Mümine Hatun vefat etmiştir.
Divan edebiyatının ve tasavvufi eserlerin en önemli isimlerinden olan Mevlana’nın belli başlı eserleri hakkında bilgi edinmek için, aşağıdaki başlıkları kullanabilirsiniz: | |
1. Mesnevi3. Fihi Ma Fih5. Mektubat |
2. Divan-ı Kebir4. Rubailer6. Mecalis-i Seb |