Menemen Olayı / Kubilay’ın Şehit Edilmesi
Tarih: 29 Mayıs 2013 | Bölüm: Tarih ve Kültür | Yorumlar: Yorum yok.
Menemen Olayı, gerici bir hareket olup din devleti kurulması amacı ile yapılmıştı. Olayın yaratıcıları, Manisa’daki dört günden beri toplandıkları Tatlıcı Mustafa’nın evinde, 6 Aralık 1930’da son defa toplanmışlar, nasıl silâhlanacaklarını hesaplamışlardı. Gece verilen karardan sonra bunların bir kısmı Paşaköy’e gitmişlerdir. Diğerleri arkadan gelecekti. Bozalan köyüne gelen asiler, iki hafta da orada kaldılar. 23 Aralık Salı gecesi yola çıkıyorlar.
24 Aralık 1930’da Derviş Mehmet ve altı arkadaşı, Manisa üzerinden sabaha doğru dağ yolundan yürüyerek Menemen’e varır. Derviş Mehmed Menemen’de ilk gördüğü camiye girer ve oradaki bayrağı alır. Camide namaz kılan on beş kişiyle dışarıdakileri şeriat istemeye çağırır. Hükûmet olayı haber alır almaz Kubilay Bey’in kumandasında bir müfreze gönderir. Kubilay’ın asilere yapmış olduğu uyarı ve nasihatler bir işe yaramaz. Gözü dönmüş asiler tarafından Kubilay şehit edilir.
Hükûmetin yerinde müdahalesiyle ilk olarak Menemen’de şeriat isteriz diye ayaklananlardan 25 kişi, Manisa’da da 13 kişi tutuklanır. Hadisenin Menemen’de değil de Manisa’da hazırlandığı açıktı. Kaçan iki kişi derhal ele geçirilir. 28 Aralık 1930 Pazar günü 7 Nakşibendi şeyhi ile 7 sivil daha tutuklanır. Hükûmet Menemen olayına büyük önem vermiş, gazeteler de bu olaya baş sayfalarında geniş olarak yer vermişlerdir. İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Fahrettin Paşa bizzat Menemen’e gidip, olayı yerinde incelediler. Bu arada Menemen’de, Hoca Saffet, Balıkesir’de de Şeyh Halil geniş bir fesat çemberi hazırlamakla uğraşıyorlardı.
Mustafa Kemal Paşa, olayın üzerinde titizlikle durmuş ve bunun Cumhuriyeti yıkmayı hedef tutan bir hareket olduğunu belirtmişti. Mustafa Kemal olaydan duyduğu üzüntüyü Erkânı Harbiye Reisi Mareşal Fevzi Paşa’ya bir mektup yazarak duyurmuş ve olayla bizzat ilgilenmişti. Menemen olayının yalnız Manisa ve Menemen’e sirayet etmeyeceği, Türkiye’nin her yerinden bu olayın yaratıcıları olduğunu hesaplayan ve buralardan da bu olayın hazırlanmasına yardım yapıldığını düşünen hükûmet, çalışmalarını buna göre hazırladı. İlk olarak 31 Aralık 1930’dan başlamak üzere Menemen ve Manisa’da bir ay müddetle örf-i idare ilân eden hükûmet yurt çapında çalışmalarına başladı.
Artemis Tapınağı / Dünyanın Yedi Harikası
Tarih: 11 Aralık 2011 | Bölüm: Dünyanın Yedi Harikası | Yorumlar: Yorum yok.
Artemis Tapınağı bugün İzmir kentine 50 km. uzaklıkta bulunan Efes’te inşa edilmiştir.Efes’teki bu tapınak, bereket tanrısı Artemis için yapılmış. Tapınaktaki kaynak milattan önce 700’lerde, tapınak milattan önce 550’de Lidya kralı Croesus’un isteği ile yapılmış. Dönemin en yetenekli heykeltıraşlarının yaptığı bronz ve mermer heykellerle dolu, 90 metre yükseklikte ve 45 metre genişlikte devasa bir yapıymış, 100 kadar sütun varmış. Bereket tanrıçası için yapıldığından içi tapınak, dışı çarşı olarak kullanılıyormuş, hatta bizim Kapalı Çarşı gibi turistik değere bile sahipmiş.
Gelen turistler, çarşıdan aldıkları altın ve fil dişi takıları tanrıçaya sunarlarmış. Milattan önce 21 Temmuz 356’da Herostratus adlı bir adam, sırf ünlü olmak için tapınağı yakmış, adı burada geçtiğine göre başarılı da olmuş. Büyük İskender’in aynı gece doğmuş olması sonucu tarihçiler “tanrıça, İskender’le o kadar ilgiliydi ki kendi evini bile önemsememişti” demişler. Şu Yunanlılar da her şeyi böyle abartmıyorlar mı… İskender, tapınağı onarmayı başaramadan ölmüş, tanrıçanın sadık müritleri ise her hasardan sonra yılmadan restore etmeye devam etmişler. 262’de geçirdiği büyük yangın sonunda ise müritlerin büyük kısmı Hıristiyan olduğunda tamir edecek kimsecikler kalmamış. Bugün tapınağın yerini belli edecek sadece bir tek sütun var.
Artemis Tapınağı, (Yunanca: Artemision; Latince: Artemisium) aynı zamanda Diana Tapınağı olarak da bilinir. Tanrıça Artemis’e ithaf edilmiş tapınak Efes’te M.Ö. 550 yıllarında tamamlanmıştır. Tapınak tamamen mermerden inşa edilmiştir. Dünyanın yedi harikasından biri sayılan tapınaktan geriye bugün sadece bir iki mermer parçası kalmıştır.
Tapınak Lydia Kralı Kroisos tarafından başlatılmış 120 senelik bir projenin eseridir. Dünyanın yedi harikasını derleyen Sidon’lu Antipader tapınağı şöyle tarif etmiştir.
Mağrur Babil’in üstünde savaş arabaları için yol olan duvarını ve Alpheus’daki Zeus heykelini ve asma bahçeleri gördüm ve Güneşin kolosusunu ve yüksek piramitlerin devasa işçiliğini ve Mausolos’un engin mezarını; ama Artemis’in bulutlar üzerine kurulmuş evnini gördüğümde diğer tüm harikalar parlaklıklarını kaybetti ve dedim ki “İşte!, Olimpus’un dışında, Güneş hiç bu kadar büyük birşeye bakmadı. (Antipater, Yunan Antolojisi )
Bizanslı Philon ise tapınak için şunları yazmıştır:
Kadim Babil’in duvarlarını ve asma bahçelerini, Olimposlu Zeus’un heykelini, Rodos’un Kolossusu’nu, yüksek piramitlerin kudretli işçiliğini ve Mausoleus’in mezarını gördüm. Ama bulutlara doğru yükselen Efes’teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümünü gölgede kalmıştı.Türkçe, Türk Efsaneleri, Orta Asya, Destanlar, Gezi Yazısı, Alfabeler, Anlatım Bozuklukları, Cümlenin Öğeleri, Türkçe Kalem
Efes’teki Artemis Tapınağı’nın temelleri milattan önce 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis’e ithafen yapılmıştır. Tamamiyle mermerden oluşuyordu. Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmıştı ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon tarafından yapılmış olan bronz heykellerle süslenmişti. Tapınak hem bir pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılıyordu. Artemis Tapınağı M.Ö. 21 Temmuz 356’da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunanlı tarafından yakıldı. Aynı gece Büyük İskender doğmuştur. Büyük İskender Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım teklif etmiş fakat reddedilmiştir.