Metinlerde Bakış Açısı
Tarih: 4 Kasım 2019 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Edebi metinlerde, eserin başından sonuna kadar yazarın takındığı bir bakış açısı bulunmaktadır. Bu bakış açısı, yazarın olayları ele alışı, konuyu işleme tarzı ile doğrudan alakalıdır. Yazar, başından geçen bir olayı mı, yoksa bir başkasının hayatına ait ayrıntıları mı işlemektedir? Kahramanların içinde yazar bizzat bulunmakta mıdır, yoksa tanık olduğu olayları mı anlatmaktadır? Bu soruların cevabı olacak nitelikte, yazarın olayları okuyucuya aktarırken bazı bakış açılarından yararlandığını söyleyebiliriz.
Edebiyatta kabul görmüş dört farklı bakış açısı bulunmaktadır. Bunların farklı kaynaklarda farklı isimleri bulunduğu için, her başlığın farklı şekillerde isimlendirildiğini de görmeniz mümkündür. Bununla birlikte edebiyatımızda en çok kullanılan iki bakış açısı, ilahi bakış açısı ve kahraman bakış açısıdır. Bunlar hikaye ve romanlarda yazarların genellikle tercih ettikleri anlatım özelliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Yukarıdaki görselde belirtilmeyen “çoğulcu bakış açısı” bazı kaynaklarda gösterilmemektedir. Bu nedenle bazı kaynakların metinlerdeki bakış açılarını üç başlık altında incelediklerini görebilirsiniz. Şimdi sırayla tüm bakış açılarını, örneklerle açıklamaya çalışalım:
Kahraman bakış açısında, yazar bizzat olayın kahramanlarından biridir. Olaylar yazarın başından geçer ve yazar olayların merkezindedir. Bu anlatım türünde birinci ağızdan anlatım kullanılır, yani yazar başından geçen olayları anlatır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yazarın kendi bilgi ve becerileriyle sınırlı bir anlatımı olmasıdır. Yani yazar sadece gördüklerini, duyduklarını, yaşadıklarını, kendi duygu ve düşüncelerini anlatabilir. İlahi bakış açısında ise bunun ötesine gidilerek, olayın tüm kahramanlarının iç dünyaları, niyetleri, sezgileri, hatta iç sesleri görülür, duyulur. Bu bakış açısında zaman ve mekân sınırsızdır ve yazarın insan bilgi ve becerisinin ötesinde bir sezgi yeteneği vardır. Ayrıca ilahi bakış açısında üçüncü ağızdan anlatım kullanılır, yani yazar olayları dış dünyadan izleyen bir kişidir.
Tanrısal Bakış Açısı Nedir?
Tarih: 10 Mart 2017 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Edebi metinlerde, anlatıcının olayın ne kadar içinde ve anlatılanlara ne kadar hâkim olduğu ile ilgili bakış açıları vardır. İlahi veya tanrısal bakış açısı da bunlardan biridir. Bu bakış açısında yazar olayı yaşayan değil, dışarıdan gözlemleyen kişidir. Yani bu bakış açısında anlatıcı vardır ve bu tür edebi metinler üçüncü ağızla yazılır.
Tanrısal bakış açısında yazar (yani anlatıcı), metindeki yaşanmış veya yaşanacak olan her şeye hâkimdir. Tıpkı Yaratıcı gibi her şeyi bilir, görür ve hatta olaydaki kahramanların iç dünyasına bile girebilir. Kahramanların davranışlarının sebeplerini, hangi duygu ve düşünceler içinde olduklarını da cümlelerine yansıtır.
İlahi veya Tanrısal bakış açısı, adından da anlaşılabileceği üzere insan gücünü ve yeteneklerini aşan bir bilgelikle ele alınan metinlerde kullanılır. Bu bakış açısında yazar, anlatılan olayların içinde yoktur. Yani başka insanların başından geçen olaylar kaleme alınır. Bununla birlikte yazar, kahramanların tamamının iç dünyasını ve psikolojilerini bilir, neler yapmak istediklerini açıklar. Zaman ve mekân bu bakış açısında sınırsızdır. Yazar sonsuz bir bilgi ve deneyime sahiptir.