Hece Yapısı ve Satır Sonları
Tarih: 25 Temmuz 2012 | Bölüm: Yazım Kuralları | Yorumlar: 6 Yorum var.
1. Türkçede kelime içinde iki ünlü arasındaki ünsüz, kendinden sonraki ünlüyle hece kurar.
Örnek: a-ra-ba, bi-çi-mi-ne, in-sa-nın, ka-ra-ca, alt-lık, al-dı.
2. Kelime içinde yan yana gelen ünsüzlerden sonuncusu kendisinden sonraki ünlüyle, diğerleri kendilerinden önceki ünlüyle hece kurar.
Örnek: bir-lik, sev-mek, Türk-çe, Kork-maz.
3. Batı kökenli kelimeler, Türkçenin hece yapısına göre hecelere ayrılır.
Örnek: band-rol, kont-rol, port-re, prog-ram, sant-ral, sürp-riz, tund-ra, volf-ram.
4. Satır sonunda, yer kalmadığı için yarım kalan kelimelerin bölünmüş olduğunu, yani devamının altta olduğunu göstermek için satır sonunda kısa çizgi kullanılır:
Örnek: … O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor. Ses-
sizce, titreye titreye ağlıyor.
Hece Ölçüsü
Tarih: 21 Kasım 2011 | Bölüm: Uyak ve Ölçü | Yorumlar: 7 Yorum var.
Şiirde mısralardaki hece sayısının eşit olmasına dayanan ölçüye hece ölçüsü denir. Türkçenin yapısına uygundur. Hecelerin sayısı parmakla sayıldığı için “parmak ölçüsü” adıyla da bilinir. Türkçe”de heceler uzunluk kısalık bakımından hemen hemen aynı değerdedir. Bu yapısal özellik şiirde hece ölçüsünün kolayca kullanılmasına imkân verir. İlk yazılı Türk edebiyatının ürünleri olarak bilinen Göktürk Yazıtları’nda şiir bulunmamasına rağmen şiirsel özellikler taşıyan ve hece ölçüsüne uyan bölümler vardır.
Kaşgarlı Mahmud’un Divanü Lugati’t Türk eserindeki şiirler de hece ölçüsüyle yazılmışlardır. Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra divan edebiyatı ve aruz ölçüsünün yaygınlaşması hece ölçüsünün yalnızca tekke ve aşık edebiyatına özgü bir ölçü olmasına yol açtı.
Hece ölçüsünde kalıbı dizelerdeki hecelerin sayısı belirler. Her dizesinde 11 hece bulunan bir şiirin kalıbı “11”li hece ölçüsü” olarak gösterilir. Bir hecenin belli bölümlere ayrılmasına “durgulanma”, bu bölümlerin okuma sırasında hafifçe durularak vurgulanan yerlerine de “durak” denir. Kalıplar 2”liden başlayarak 20’lilere kadar çıkar. Az heceli, yani 2”liden 6”lıya kadar kalıplar tekerleme, atasözü, bilmece gibi ürünlerin şiirsel parçalarında uyum öğesi olarak yer alır. Bu tür kısa kalıpların durakları dizenin sonundadır.
Hece ölçüsünde durakların önemi büyüktür. Bir kalıp en az 2, en çok 5 duraklı olabilir. Bir durakta bulunan hece sayısı ise 1 ile 10 arasında değişir. Hece kalıpları duraklar ve duraklardaki hece sayıları bakımından bölümlenir. Bu kalıplar içinde en çok kullanılanlar 7’li, 8’li, 11’li ve 14’lü olanlardır. 7’li ölçü daha çok mani türünde kullanılmıştır. 8’li kalıp semai, varsağı, destan ve türkülerin ölçüsüdür. 11”li ölçü ise başta koşma ve destan olmak üzere aşık ve tekke edebiyatı şiirlerinde kullanılmıştır. 14”lü hece ölçüsüne ise daha çok tekke şiiri ve çağdaş Türk şiirinde rastlanır.
Ses Bilgisi
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: 16 Yorum var.
Bu bölümde, Türkçe kelimelerde, seslerin bulunabildikleri ve bulunamadıkları pozisyonlar, bir araya gelme ve sıralanma nitelikleri ele alınmıştır. Burada söz konusu edilen nitelikler, çoklukla, ölçünlü Türkiye Türkçesine ilişkin eşzamanlı özelliklerdir. Ele alınan kimi özellikler, Türkiye Türkçesinin ağızlarıyla diğer Türk yazı dilleri ve lehçeleri için geçerli olmayabilir.
Kimi özellikler artzamanlı incelemelerle elde edilmiş bilgilere dayanmakla birlikte Türkçenin sesle ilgili genel eğilimlerini anlamaya yardımcı olmak üzere söz konusu edilmiştir ve yeri geldikçe bu durumlar açıklanacaktır. Burada sıralanan özelliklerin Türkiye Türkçesinde kullanılan kelimelerin kökenine ilişkin çıkarımlara ışık tutacağı ve yabancı dillerden kopyalanan kelimelerle Türkçe kökenlilerin ayırt edilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Hece Nedir? – Türkçenin Hece Özellikleri
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: Yorum yok.
Hece, ses organlarının aynı doğrultudaki hareketiyle ve bir soluk hamlesiyle çıkarılan ses veya sesler zinciridir. Türkçede her hecede yalnızca bir ünlü bulunabilir ve her ünlü tek başına veya ünsüzlerle birleşerek hece oluşturur. Ünsüzler ise hece oluşturmak için mutlaka bir ünlüye ihtiyaç duyar. Buna göre kelimedeki hece sayısı ile ünlü sayısı eşittir.
Türkçe kelimelerde hecelerin başında iki ünsüz bulunmaz, yabancı kökenli kelimelerde bulunan kelime başı çift ünsüzlerden bir kısmı yazıda korunmakla birlikte söyleyişte aralarına dar bir ünlü alırlar: spor [sipor], tren [tiren], grup [gurup], psikoloji [pisikoloji] vb. Yabancı kökenli kelimelerde söz başı çift ünsüzlerin bir kısmı yazıda ve söyleyişte başlarına bir ünlü alır: istatistik, ıspanak, istasyon, uskumru gibi. Türkçe kelimelerde hece sonunda ancak belli ünsüz çiftleri bulunabilir. Kopyalanmış kelimelerde Türkçenin yapısına uymayan hece sonu ünsüz çiftlerinin arasında da dar bir ünlü türer: ilim, akıl, fikir, seyir vb.
Ünsüzler, kendilerini izleyen ünlülerle birleşerek hece oluştururlar. Bu nedenle, ünsüzle biten kelimeye ünlüyle başlayan ek geldiğinde heceler değişir. Söz gelişi, güzel şeklinde hecelenen güzel kelimesine {+i} eki gelince kelime gü-ze-li şeklinde hecelenir. Çok heceli kelimelerde kelime içinde iki ünsüzün yan yana gelmesi durumunda ünsüzlerden ilki önceki heceye, ikincisi sonraki heceye bağlanarak hecelenir: bit-ki, öğ-ren-ci, gel-miş-ti.